Nereden Nereye?
Türk Futbolu, 2006 yılında dönemin Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy’un FIFA Başkanı Blatter’in elini öpmesiyle büyük bir prestij kaybına uğrarken, bugün UEFA ve FIFA nezdinde değer verilen, saygı görülen bir konuma ulaştı.
Türkiye ile İsviçre arasında oynanan 2006 Dünya Kupası play-off rövanş maçında yaşanan olaylar ülke futbolunun derin bir kaosa sürüklenmesine yol açmıştı. FIFA, A Milli Takımımıza 6 maç ceza vermiş, seyircisiz oynanacak maçların Türkiye'den en az 500 kilometre uzakta yapılmasını öngörmüştü. Milli futbolcular Alpay Özalan, Emre Belözoğlu, Serkan Balcı'ya ise toplam 14 maç ceza kesilmişti. Türkiye'nin 2008 Avrupa Şampiyonası'ndan ihracı bile gündeme gelmişti. Dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy böylesi ağır bir yaptırımın önüne geçebilmek için FIFA Başkanı Sepp Blatter'i Zürih'deki ofisinde ziyaret etmiş ve bu görüşme gündeme damgasını vurmuştu. Ulusoy'un yaşça kendisinden bir hayli büyük olan Blatter'in elini öptüğü yolundaki iddialar büyük tartışma yaratmıştı. O günlerde Türk futbolu ciddi bir prestij kaybı yaşamış, bu tahribatı onarmak kolay olmamıştı. Gelinen nokta Aradan geçen sürede hem sportif, hem saygınlık açısından zorlu bir süreç yaşandı. Bugün gelinen noktada ise Türkiye Futbol Federasyonu'nun UEFA ve FIFA nezdinde değer verilen, saygı gösterilen bir konuma geldiği açıkça görülüyor. Futbol zirvesi için İstanbul'a gelen FIFA Başkanı Gianni Infantino'nun, "Türkiye bence 2024 Avrupa Şampiyonası için güzel bir ev sahipliği yapabilir. Özellikle alt yapı çalışmalarına hayran kaldım. Karar benim değil ama yarışın sonunda altın veya gümüş madalya alacağınız kesin" ifadelerini kullanırken, Riva tesisleri ve ülke çapındaki statlara hayranlığını dile getirmesi, 2005 yılında yaşanan üzücü olayların izlerinin silindiğini gösteriyordu. Infantino'nun, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile diyaloğu da ülkemizin 2024 Avrupa Şampiyonası'na aday Almanya kadar iddialı gözükmesinde önemli bir faktör olarak değerlendirilirken, FIFA başkanının dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyareti ve 2024 adaylığı konusundaki kararlılığı görmesinin de anlamına dikkat çekildi.