Haberler

Larkin işi abarttı, Fenerbahçe play-off potasına yaklaştı | Euroleague'de haftanın notları

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Haftanın koçu: Sarunas Jasikevicius (Zalgiris Kaunas) Haftanın takımı: Bayern Münich Haftanın oyuncusu: Shane Larkin (Anadolu Efes) Haftanın hayal kırıklığı: Maccabi Tel Aviv CSKA Moskova - Valencia CSKA Moskova hücumda topu çok iyi paylaşarak hücum verimliliğini en üst seviye tuttu.


Haftanın koçu: Sarunas Jasikevicius ( Zalgiris Kaunas )
Haftanın takımı: Bayern Münich
Haftanın oyuncusu: Shane Larkin ( Anadolu Efes )
Haftanın hayal kırıklığı: Maccabi Tel Aviv








CSKA Moskova - Valencia


CSKA Moskova hücumda topu çok iyi paylaşarak hücum verimliliğini en üst seviye tuttu. Elbette ki bunda Valencia’nın kısa savunması konusundaki zaaflarının payı oldukça fazlaydı. Valencia, Sam Van Rossom’un hücum lideri rolünü üstlenmesiyle birlikte son çeyreğe kadar maçın içinde kaldı. Ancak hücumda en büyük sorun Bojan Dubljevic’in skor potansiyelinin altında kalmasıydı. CSKA, Kyle Hines-Johannes Voigtmann ikilisinin savunma sertliğiyle Dubljevic’i yavaşlattı. Howard Sant-Roos’un çok yönlü forvet olarak oyunun her alanında katkı vermesi, özellikle de savunmada pota altındaki sertliği tamamlaması, CSKA Moskova’ya son çeyrekte rahat bir galibiyet getirdi. Valencia ise yine bir deplasman maçını hücumda top paylaşımı, savunmada ise kısaları savunma konusunda sorun yaşayınca kaybetti.


Zenit - Olympiakos


Geçtiğimiz haftalarda oyununu birkaç seviye ileri taşıyan Zenit, bu durumu sonuçlara da yansıtmayı başardı. Olympiakos karşısında özellikle pota altı verimliliği konusunda fark yarattılar. Sezonun başına kıyasla pota altında uzunların rolleri çok iyi oturmuş durumda. Bu da dün hücumda dış şutlardaki kötü performansın (%36,4 ile üçlük) telafi edilebilmesini sağladı. Olympiakos cephesinde ise kenar katkısının kısıtlı olması ve skorun homojen dağılmaması, özellikle deplasman maçlarında galibiyet ihtimalini zorlaştırıyor. Dün Zenit’te forma giyen 12 oyuncunun 11’i skora katkı sunarken Oly’de ise forma giyen 10 oyuncudan yalnızca beşi üretti ve atılan 87 sayının 71’i yalnızca üç oyuncudan geldi. Yunanistan ekibinin sezon başındaki kötü kadro mühendisliği sebebiyle yaşadığı bu sorunlar, koç Georgios Bartzokas döneminde rollerin ve takım içindeki liderlerin belirlenmesiyle -Zenit karşısında da gördüğümüz gibi- nispeten azalmış durumda.


Bayern Münih - Maccabi Tel Aviv


Bayern Münich, Maccabi Tel Aviv’i mağlup ederek haftanın sürprizine imza attı. Bavyera ekibi savunmada iyi alan paylaşımı yaparak, özellikle pota altını iyi kapattı. Bu durum Maccabi’nin dış şutlara yönelmesini beraberinde getirdi. Almanya ekibi, dış şut savunmasında doğru alan paylaşımının ve savunma yardımlaşmasının ödülünü rakibini %32,4’lük üçlük yüzdesinde tutarak aldı. Maccabi her ne kadar iyi bir savunma takımı olsa da savunma enerjisini hücumdan üreten bir yapıya sahip. İyi hücum ettikleri ikinci çeyrekte potalarında yalnızca 12 sayı gördüler. Bayern, sezon başından beri en büyük sorunu olan takım içi skor paylaşımı sorununu çözerek galibiyete uzanırken Maccabi Tel Aviv’de kısaların oyun disiplininden koparak hücum etmeleri mağlubiyete zemin hazırladı.


Barcelona - Kızılyıldız


Barcelona maça pota altında fizik avantajını kullanarak başladı. İlk çeyrekte Nikola Mirotic’in skor katkısı, diğer uzunların da fizik üstünlüğü üzerinden hücumda katkı sağlamasıyla Barcelona, çift hanelerde farkı yakalamayı başardı. İkinci çeyrekte Kızılyıldız’ın hücumu tamamen kısalar üzerinden ve ağırlıklı olarak dışarıdan yönlendirmeye başlaması, aradaki farkın kapanmasını sağladı. Kızılyıldız, yakaladığı momentum ve iki oyun kuruculu düzene dönmesiyle, son çeyreğe dek skorda önde kalmayı başardı. Barcelona geniş rotasyonunun etkisi ve pota altındaki fizik avantajıyla son çeyrekte yine fark yaratmayı başardı. Kızılyıldız, Barcelona karşısında yapabileceğinin maksimumunu yaptı ancak Barcelona maçı kalite farkıyla kazanmayı başardı.


Baskonia - Khimki


Baskonia, Khimki karşısında bu sezon ilk kez aradığı skorer gard performasını buldu. Shavon Shields’ın penetreleri ve Khimki’nin kısa savunması zaafını iyi değerlendirilmesi, maçı Baskonia’ya getiren temel noktalardadı. Baskonia, pota altında Tornike Shengelia’dan istediği sayı katkısını alamasa da Youssoupha Fall o açığı kapatmayı başardı. Hücumda uzunlar iyi katkı verse de, takım uzun savunmasında bir hayli zorlandı ve Khimki uzunlarından katkı almayı başardı. Özellikle Jonas Jerebko, dış atışlarda Youssoupha Fall ve Tornike Shengelia karşısında hız avantajını iyi kullanarak takımına katkı sağladı. Son çeyrekte iki takımın da galibiyet şansı vardı. Farkı yaratan temel nokta ise Baskonia’nın kısalardan top paylaşımı ve asist katkısı alması, Khimki kısalarının ise şut temelli hücumlarla zorlama tercihler yapması oldu. Özellikle Alexey Shved’in 15’te üç ile üçlük kullanması, Khimki için galibiyeti olanaksız kıldı. Baskonia böylece play-off yolunda önemli bir galibiyet aldı.



Fenerbahçe Beko - Olimpia Milano


Fenerbahçe Beko, play-off yolunda belki de bu sezonki en kritik maçına Armani Milano karşısında çıktı. Maçın başında Milano’nun forvetleri savunamama zaafı sebebiyle top kullanımını forvetleri üzerinden yapan Fenerbahçe, bu sayede hücum verimliliğini arttırmayı başardı. Gigi Datome ve Nikola Kalinic’in skor katkısı, Kostas Sloukas’ın top yönlendirici oyuncu olmasını sağlarken, Fenerbahçe için en önemli artılardan biri ise hücumda Jan Vesely’nin kısmen kıpırdanıp Malcolm Thomas’ın tam da beklenildiği gibi hücum rotasyonunda tamamlayıcı parça rolünü üstlenmesi oldu. Sarı-lacivertlilerde yapbozun parçaları hücumda yavaş yavaş yerine oturmaya başlasa da savunmada pota altı sertliği ve rakibe hücum ribaundu verme konularında problemler sürüyor. Fenerbahçe için en önemli avantaj, play-off yolundaki diğer rakiplerinin istikrarsız olması. Ekibin ilk sekizdeki takımlara karşı kırılganlığını aşması gerekiyor. Milano, İtalya Ligi’nde olduğu gibi, Euroleague’de de savunmada bir hayli zorlanıyor. Özellikle savunmada alan paylaşımı konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Hücumda ise kısaların rolleri konusunda keskin bir ayrım yok. Bu durum, hücumda düzen dışına çıkmayı ve takımın bireysel performanslara odaklı bir yapıda kalmasını zorunlu kılıyor. Fenerbahçe Beko karşısında da bu sorunu yaşadılar ve bu sorunun bir yansıması olarak 16’da üç ile üçlük attılar. Bu da maçı kaybetmelerinin temel nedeni oldu.


Zalgiris Kaunas - ALBA Berlin


Zalgiris Kaunas, ALBA Berlin karşısında maçı ilk yarıda fiilen bitirmeyi başardı. Hücumda topu çok iyi paylaşarak hücum verimliliğini yukarı çıkarttılar. Bu sayede de karşılaşmanın her çeyreğinde en 20 sayı üretmeyi başardılar. Hücumda pota altına gömülen ALBA savunmasına karşı 27’de 14 ile üçlük atmaları onlar için galibiyetin anahtarı oldu. Zalgiris’te forma giyen 12 oyuncu da sayı katkısı verdi, bu da Zalgiris için istisnai bir hücum performansının göstergesiydi. ALBA ise dış şut temelli basketboluna Zalgiris karşısında da devam etmeye çalıştı ancak Zalgiris’in topa baskı yapması ve iyi alan paylaşımı sebebiyle bu stratejisi işlemedi. Berlin ekibi karşılaşmayı 26’da 8 üçlükle noktaladı. Kenar katkısı da gelmeyince Zalgiris’e direnemediler.


Panathinaikos - Asvel


Yunan ekibi, Asvel karşısında rakibinin penetreleri iyi savunamamasını Jimmer Freddette ile çok iyi değerlendirdi. Ioannis Papapetrou yine perdelemeler üzerinden etkili bir dış şut performansı sergileyerek hücumda maksimum katkıyı sağladı. Pao için hücumda gösterilen en önemli gelişim, rotasyon değişse de hücum verimliliğinin bir şekilde sağlanmasıydı. Bu durum Nick Calathes’in hücumda setleri kusursuz yönetmesiyle ve pasör yeteneğiyle birleşince Panathinaikos, Asvel karşısında maçı beklenildiği gibi çok erken kopardı. Pao cephesinde Nick Calathes’in yaptığı 17 asist, maça damga vuran en önemli istatistikti. Asvel ise deplasmanlarda direnç gösterememe problemini Atina’da da yaşadı. Özellikle pota altında savunma sertliği gösterememeleri ve hücumda da pota altı katkısı bulamamaları, maçın içerisinde kalmalarını imkânsız kıldı ve maçı kaybettiler.


Real Madrid - Anadolu Efes


Real Madrid maçın başında geçiş hücumlarıyla Anadolu Efes karşısında skor üstünlüğünü ele geçirdi. Anadolu Efes’in Shane Larkin’i penetrelerle devreye sokması ve savunmada topa baskıyı arttırıp Real kısalarının verimliliğini düşürmesi, ibreyi Efes’e döndürdü. Temsilcimizde bir kez daha maçın yıldızı, 32 sayı üreten Shane Larkin olsa da Tibor Pleiss’ın pota altı etkinliği Efes’i hücumda en çok rahatlatan unsurlardan biri oldu. Rakibine çok fazla hücum ribaundu verse de, Efes savunmada Facundo Campazzo’nun etkinliğini düşürerek oluşan handikapı dengelemeyi başardı. Lacivert-beyazlıların, Real uzunlarına karşı ikinci yarıda pota altını iyi kapatması, İspanya ekibinin dış şutlara yönelmesini beraberinde getirdi. Real Madrid 33’te 11 üçlük atarak standartlarının çok altında kaldı ve Anadolu Efes bu sayede ipleri eline aldı. Anadolu Efes ise 19’da 10 üçlük atıp maçı kazanmayı başardı. Anadolu Efes bu galibiyetle birlikte Euroleague’in zirvesinde en yakın takipçileriyle aradaki farkı üç galibiyete çıkardı.

Kaynak: EuroSport.com / Spor
Yenidoğan Çetesi davasında 5. gün! Eski bakan da duruşma salonunda

Bebek katilleri hesap veriyor! Eski bakan da duruşma salonunda

Yenidoğan Çetesi'nde ambulans şoföründen ilk itiraf: Hasta yönlendirerek para kazandığımı kabul ediyorum

Örgüt yöneticisi ambulans şoförü, nasıl para kazandığını anlattı

400 bin kişinin GSS prim borçları için af geliyor

Af geliyor! 400 bin kişinin tüm borçları silinecek

İngiltere'den tarihi rest: Bu gece Rusya ile savaşmamız istenirse savaşırız

İngiltere'den Rusya'ya tarihi rest: Bu gece sizinle savaşırız

title