Kim Ne Dedi?

Fenerbahçe geri döndü

Rıdvan Dilmen – Sabah

Rakip 10 kişi kaldıktan sonra sahneye önce Alper, daha sonra da Emre'nin şahane golü çıktı. Ersun Yanal risk alıp Emenike'yi sokacaktı, golden sonra haklı olarak vazgeçti. Fenerbahçe adına sahanın en iyisi tartışmasız Alper'di. Delici, seri driplingleri Kasımpaşa'nın dengesini bozdu.

Fenerbahçe'nin problemi çok telaşlılar. Coşkuları, stresleri paniğe döndü. Dolayısıyla kaliteli atak yapamadılar. Coşku, konsantrasyon iyi ama rakip 10 kişi kalana kadar oyun kalitesi düşüktü. Ancak böylesi zor haftayı 3 puanla kapatmalarıyla önemli bir virajı hasarsız geçtiler.

Mehmet Demirkol – Fanatik

Sanki Egemen 10 saniye önce atılmış. Sanki Yunus Yıldırım 5 saniye önce penaltıyı vermemiş. Böyle bir gerginlik olunca sahadaki baskı değil, küçük çaplı dağılmalar oldu. 10. dakikadan itibaren ileri gidememeye başladılar. Böyle olunca bir akın sürekliliği olmadı. Sonuç olarak ilk yarı Fenerbahçe'nin en kötü iç saha oyunlarından bir sergilendi... Ama onca gerginliğe rağmen winner/galip karakterli oyuncular işi bitirdi.

Fenerbahçe'nin çokça zaman kazancı ve fark yaratan oyuncularında anlaşılmaz bir düşüş var. Volkan hemen her yan topta ya yanlış çıkıyor ya da yanlış hamle yapıyor. Kuyt ise anlatılacak gibi değil. Koşu gücü için bu kadar sahada kalınır mı? Bu Kuyt'a da haksızlık değil mi?

"Kritik bir 3 puan kazandık"

Uğur Meleke – Milliyet

Kasımpaşa hikayesi, aslında Sivas müsabakasının onuncu dakikasında başladı.

Sivas'ta 10'uncu dakikada Gökhan'ın ortası Kadir'in eliyle buluştuktan sonra, Gökhan refleksif olarak çizgi hakemine itiraza gitti, tamam. Ama sadece Gökhan değil Emre de orada bıraktı oyunu! Hem Gökhan hem de Emre oyunu bıraktığı için, Sivas da 9 kişiye karşı hızlı hücuma çıktığı için Caner kontrolsüz atlayıp gördü o sarı kartı... Üstüne Egemen'in haksız bir sarı kart görmek yerine haklı bir kırmızı kartı tercih edişini ekleyin! İşte dün Fenerbahçe Stadı'nda ilk 45 dakikada oynanan kaos futbolunun nedeni buydu. Sivas'ta başlayan o lüzumsuz gerilim Fenerbahçe'ye sadece 3 puan değil, bir de ekstra 45 dakika kaybettirdi dün gece.

Ersin Düzen – Vatan

Maçta farklı kırılma anları oldu. 39'da Babel net pozisyonu gole çevirse, oyunun gidişatı değişebilirdi. Çünkü, Fenerbahçe ilk yarıda ne baskı kurabildi ne de pozisyon buldu. Emre Belözoğlu ve Alper'in çabasına Holmen ve Mehmet Topal'ın yanı sıra bekler de katkı sağlayamadı. Kasımpaşa geçmiş haftalara göre daha iyiydi. Savunmasıyla beraber alanı çok iyi daralttı. Geriye yaslanmak yerine, rakibine önde pres yaptı.

2. kırılma anı Kerem'in kırmızı kartı oldu. O kartla beraber Kasımpaşa'nın orta sahası yıkıldı, Fenerbahçe için maç yeniden başladı. Daha fazla adamla hücum eden sarı-lacivertliler, dönen topları da almaya başladı ve Emre'nin nefis vuruşuyla golü buldu.

Fenerbahçe - Kasımpaşa

Gürcan Bilgiç – Sabah

Kuyt ve Alper'in insanüstü gayretlerinin, kritik gecenin lokomotifi olduğunun altını çizelim. İlk düdükle koşmaya başladılar ve bir daha hiç durmadılar. Bu inadın peşine diğerlerinin takılmaması da imkansızdı. İyi-kötü diyeceklerimiz elbet var ama terini sakınan tek Fenerbahçeli yoktu.

Ve Ersun Yanal... Holmen'i ilk yarıda rakibi geri itmek için kullandı. İstediği golü bulamadı, bu kez Baroni'nin kalitesini tercih etti. Ama oyun sıkışmışken yine hamlesini ekstra santrafordan yana kullanmak istemesi, Salih'in farklı adımlarını ertelemesi aklımızdaki sorular.

Zeki Çol – Zaman

Fenerbahçe'de oyuna en fazla ağırlık koyan isim ikinci yarı performansıyla Alper oldu. Soldan taşıdığı toplarla az sayıdaki Fenerbahçe pozisyonlarının önemli bölümü ondan geldi. Kuyt, verimsiz bir günündeydi. Forvet arkası oynamaya alışmış olmanın getirdiği zorluğu yeni pozisyonunda hep yaşadı. Emre ve Mehmet Topal gayretliydi. Kadlec, hücuma yine hiçbir şey katamadı. Gökhan'ın katkıları da sınırlı kaldı. Fenerbahçe oyun olarak kendi kalitesinin gerisinde kaldığı bir günü yaşadı. Sonuç onun açısından daha önemliydi. ve akıllarda da zaten yalnızca maçın skoru kaldı.

Ziya Şengül – Star

Fenerbahçe adına Kasımpaşa maçı, iyi futbol bekleme maçı değildi. Mutlaka kazanılması gereken bir maçtı. Puan değil, 3 puan alma maçıydı. Bunun için zor bile olsa kazanmış olan bir Fenerbahçe maç fazlasıyla Galatasaray ile arasındaki farkı 7'ye yükseltti ve Beşiktaş'la 5 olan puan farkının bu hafta inmesine izin vermedi.