Kim Ne Dedi?
Fenerbahçe evinde Fethiyespor'a şok bir skorla mağlup olarak kupaya veda ederken, spor yazarları sarı-lacivertli takımın uzun süre sonra şans bulan yedeklerinin performansını ağır bir dille eleştirdi.
Bir Fenerbahçe klasiği!
Uğur Meleke - Milliyet
Fenerbahçe yedeklerinin hazır olmamaları dışında bir başka öne çıkan kusurları da 'kadro mühendisliği' özürü idi. İlk 11'de Webo dışında forvet yoktu, maça Hasan Ali sol, Holmen sağ açık başladı. 30'da Holmen sol açığa, Mehmet Topuz sağ açığa geçtiyse de durum değişmedi. Fethiyespor 90 dakikanın sonunda iki kat daha az topla oynayan ama iki kat daha fazla net pozisyona giren taraftı. Fenerbahçe'de (dilemeyiz tabii ama) Sow-Kuyt aynı anda sakatlanırsa Yanal kulübeden nasıl bir çare üretecek bilmek zor gerçekten... Fenerbahçe'nin sadece hücumu değil savunması da iç açıcı değildi gerçi. Fethiye'nin iki golü de Fenerbahçe'nin sağından geldi ve Bekir-Yobo uyumsuzluğu üst düzeydi. Salih'in ikinci devrenin başında sahaya kusması da bir başka enteresan detay… Bu çocuğun sağlığına daha fazla odaklanmak gerek belli ki...
2 milyon euro kasada kaldı
Zeki Çol - Zaman
Kupa maçları hele de bu turlarda ve kadro derinliği olan üst düzey takımlarda, rezerv oyuncuların maç eksiklerini gidermeleri ve kendilerini göstermeleri adına önemli bir fırsatı sunuyor. Ama gelin görün ki, o fırsat çoğu oyuncu tarafından ne yazık ki kullanılamıyor. Önceki gün, Galatasaray'da bu sorun ayyuka çıkmıştı. Dünün gündüz bölümünde Trabzonspor ağır bir bedel ödedi ve kupadan elendi. Akşam bölümündeyse bu gelişmelerden hiç çıkarım sağlamayan Fenerbahçe'de benzer sıkıntılar gözlendi. Rakipler bir alt ligden olunca, nedense önce bir 'nasıl olsa kazanırız' havasına giriyor oyuncular. Bu da oyun konsantrasyonlarını azaltıyor. Sistem işlemiyor. Verim düşüyor. Buna bir de bazı oyuncuların kendilerini göstermek için bireysel oyunu benimsemeleri eklenince bu defa takım oyunu iyice darbe yiyor.
"Tek yolumuz şampiyonluk"
Hasan Ali Atasoy - Fanatik
Fenerbahçe'nin yedek kulübesine bile giremeyip tribünde oturttuğu tek adamın maliyeti bu takımdan fazla değil mi? Peki, PTT 1. Lig'in dibindeki takımla Süper Ligi'in en güçlü şampiyon adayı Fenerbahçe arasında, kalite ve çap farkı görebilen var mıydı dün akşam? Peki, bunu neye bağlayalım? Fenerbahçe forması taşıdığının farkında bile olmayan adamlara mı? Küskünlüğe mi, vurdumduymazlığa mı, 'iki dönüm tarla bostan, yan gel yat oğlum Osman' felsefesine mi? Hal böyleyken varlığı yokluğu belli olmadığı halde oyundan alından Baroni kapris yapıp doğrudan soyunma odasına gidebiliyor. Demek ki kendinden çok memnun... Tek bir olumlu hareket yapmadan 90 dakika sahada kalmaya alıştırılmış çünkü.
"Beklediğimiz bir şey değildi"
Alaattin Metin - Akşam
Dünkü maç Fenerbahçeli futbolcular için sanki angaryaydı. 11'e giremeyen daha çok, Topuz, Salih, Yobo ile zaman zaman kulübede oturan Cristian ile hazır olan yedekler gözüyle bakarsak, bu maçta iyi oynayan, en azından ilk 11'e girmek için formayı zorlayan oyuncu yoktu. Ama takıma giremeyen Holmen, Hasan Ali, Kadlec sahada yoktu. Sanki 18'e giremeden evde oturmak onlara rahat gelmişti. Ama Hasan Ali önce solda oynadı, sonra beke geçti. Hiçbir şey yapamadı. Eski o güçlü günlerinden çok şey kaybetmiş. İsteksiz, topu ayağında tutamayan bir oyuncu olmuş. Ya Kadlec! Bek oynadı, sonra ileride oynadı, daha sonra stopere geçti sahada var mı yok mu hiç belli olmadı. Yazık, günah bu futbolcuya verilen paralara. Holmen de öyle. Nerede o ileride pres yapan, basan Holmen. Bunlar futbolu unutmuşlar. Bir tek Topuz sağ bekten, ortaya geçti biraz takıma canlılık getirdi. ve atılan golde onun çalışmasıyla oldu.
"Gol atacağımı rüyamda gördüm"
Gürcan Bilgiç - Sabah
Yenik durumdalar, rakip sahadalar, kendi liglerinde sonuncular, Süper Lig'in liderine karşı oynuyorlar. Ama bir an bile görev alanlarında ellerinden gelenin en iyisini yapıp ayaktaydılar. Onur ve Kenan'ın orta saha performansları, Krasniqi'nin soğukkanlı ve lider tavrı, birbirinin kopyası iki golle Kadıköy'e kışı getirdi. Sıra bekleyen oyuncuların kendi şovlarını ön plana alıp, göze girme çabalarında fazlaca risk almalarının faturasıdır bu. Daha iyi olduklarını göstermeye çalışırken, birden bire boyaları döküldü. Kupa sürprizinin en afilisini yine kimseye kaptırmadı Fenerbahçe. Kendi golünü bile atamadan soyunma odasına gittiler. Ersun Hoca da kendi dersini çalışacaktır bu tabloda. En azından ocak ayı geldiğinde kimlerle yolunu ayıracağı konusunda çok düşünmeyecektir.