"Kaybedeceğimiz bir şey yok, saldıracağız!"
Türkiye’ye geldiğinden beri İlbank, Fenerbahçe ve son olarak Eczacıbaşı Vitra’da forma giyen Meliha İsmailoğlu, kendisini her geçen gün geliştirmeye devam ediyor.
Türkiye’ye geldiğinden beri İlbank, Fenerbahçe ve son olarak Eczacıbaşı Vitra’da forma giyen Meliha İsmailoğlu, kendisini her geçen gün geliştirmeye devam ediyor. İlk kez 2014’te davet edildiği milli takımda artık çok daha büyük bir role sahip. Henüz 25 yaşında olan Meliha, ellerindeki fırsatın farkında. En büyük motivasyon kaynağı, olimpiyatlara gidebilmek ve ağustos ayında Ankara’da düzenlecek Avrupa Voleybol Şampiyonası'nda madalya kazanabilmek.
2014’ten beri milli takımdasın, Gözde Kırdar’ın emekli olmasıyla bu pozisyondaki rolün iyice arttı. Uluslararası arenada da servis karşılaman ve defansınla öne çıkıyorsun. Özellikle bu yaz sadece Simge Aköz ve senin servis karşıladığını sıklıkla gördük ki bütün bir maçı böyle oynamak çok zor.
Sorumluluğumun artmasından çok memnunum. Ne kadar çok sorumluluk alırsam o kadar çok motive oluyorum. Mesela maçlarda bana servis atılmıyorsa üzülürüm, bana atılmasını isterim. Bazen kötü servis karşılamayla başlasam bile bunu çözebildiğimi düşünüyorum. Karşıladığım servis sayısı arttıkça daha iyi hâle geliyorum. Antrenörümüz Giovanni (Guidetti) de beni buna zorluyor, daha fazla sorumluluk almamı istiyor. Daha fazla, hep daha fazla... Bunun şimdiye kadar iyi işlediğini gördük. Umarım böyle devam eder.
Kariyerine orta oyuncu olarak başladın. Sonrasında da oynayabileceğin takımları tercih ettin. Bu durumun milli takıma ne kadar iyi yansıdığını gördük. Kendi kariyer yolunu biraz daha detaylı anlatabilir misin?
Türkiye’ye ilk geldiğimde Ankara’da oynamaya başladım. Orada dört sene boyunca büyük bir gelişim gösterdiğimi düşünüyorum. Çünkü öncesinde Bosna’da son sene hariç hep orta oyuncu olarak oynamıştım. Bu sebeple çok büyük bir tecrübeyle geldiğimi söyleyemem. Dolayısıyla o dört sene benim için gerçekten çok değerliydi. Milli takıma gitmediğim zamanlarda plaj voleybolu oynayarak eksiklerimi kapatmaya çalıştım. Sonrasındaysa üç yıllık bir Fenerbahçe dönemim oldu. Yeon-Koung Kim başta olmak üzere dünyanın en iyi oyuncularıyla oynama fırsatı buldum ve çok şey öğrendim. Sonra da Eczacıbaşı’nda çok daha fazla oynama fırsatı buldum. İkisi de benim için çok güzel bir tecrübeydi.
Artık seni direkt ilk altıya yazıyoruz ve uzun yıllar bu formayı giyecekmişsin gibi duruyor. Takım arkadaşlarının da senin gibi genç olduğunu düşünürsek, bu takımın potansiyeli nedir? Nereye kadar gidebileceğimizi düşünüyorsun?
Şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla gerçekten bizim gençlerimiz çok büyük bir potansiyele sahipler. Özellikle Ebrar Karakurt bir anda ortaya çıktı, hem gücüyle hem oyun zekâsıyla... Sevinçleriyle de bize çok enerji veren bir oyuncu. Zehra Güneş de aynı şekilde. İkisi de çok genç, tecrübesizler diyebiliriz. Bazı anlarda yetersiz kalabiliyorlar ama bu çok normal bir durum. Yani daha kaç yaşındalar ki? Onların üstlerinde çok büyük bir sorumluluk olduğundan baskı hissedebiliyorlar. Yazın sürekli oynama şansı elde ettiler ve tecrübe kazanıyorlar. O yüzden bizden çok daha erken yaşta potansiyellerine ulaşacaklarını düşünüyorum.
Olimpiyat Elemeleri’ne geçelim. Son Olimpiyat şampiyonu Çin’le aynı gruptayız. Bu elemede olmazsa dahi Avrupa Elemeleri’nde şansımızın yüksek olduğu söylenebilir. Sen nasıl değerlendiriyorsun?
Biz de öyle düşünüyoruz. Gerçekten zor bir gruptayız. Ama yine de adil bir dağılım oldu ve olimpiyatlara gitmek için iki şansımız olacak. İlk elemede şansımızı denemek istiyoruz. Tabii ki Çin çok güçlü bir rakip ama ilk iki maçı da kazanmamız gerekiyor. Çin maçıysa bir final maçı gibi olacak. Kaybedeceğimiz bir şey yok. Kazanırsak müthiş bir şey kazanmış olacağız ama kaybedersek de biliyoruz ki son olimpiyat şampiyonuna kaybetmiş olacağız ve bir şansımız daha olacak. Çin’e yüksek bir motivasyonla gidiyoruz, kaybedeceğimiz bir şey ve korkumuz yok, saldıracağız!
Peki Avrupa Şampiyonası? Kendi seyircimiz önünde son şampiyonadaki bronz madalyadan fazlasını kazanabilir miyiz?
Ben kesinlikle fazlasını kazanabileceğimize inanıyorum. Şu an hedefimiz madalya. Ben şampiyonluk olur demek istemiyorum şuan ama herkesin hedefi madalya ve şampiyonluk. Bunun için çok çalışıyoruz. Kendi seyircimizin önünde bunun ne kadar güzel olabileceğini düşünüyoruz. Şimdi bile tüylerim diken diken oldu. Onların desteğini aldığımızda çok daha iyi oynuyoruz ve şampiyonanın çok güzel geçeceğine inanıyorum.