Kararların adamı: Antoine Griezmann

"Atletico taraftarları, geldiğim ilk günden bu yana bana çok destek oldunuz ve sevginizi her an gösterdiniz.Aldığım kararı, Diego Simeone ve kulüp yönetiminden sonra ilk önce sizlerle paylaşmak istedim. Bu yola girmek benim için çok zor fakat farklı şeyler denemek istiyorum. Burada harika bir beş yıl geçirdim ve her şeyden fazlasıyla zevk aldım. Her şey için çok teşekkür ederim."


Antoine Griezmann, geçtiğimiz gün kameralar karşısına geçti ve sürpriz sayılabilecek bir kararla beş sezondur formasını giydiği Atletico Madrid’den ayrılacağını bu sözlerle duyurdu.

2018 yazında, Dünya Kupası’nın başlamasına saatler kala, İspanyol ekibinde kaldığını bir başka “The Decision” videosu ile duyuran 28 yaşındaki oyuncunun aldığı karar o zaman nasıl şaşkınlıkla karşılandıysa, geçtiğimiz gün duyurduğu ayrılık kararı da aynı etkiyi yaratmış görünüyor.

Fransız yıldızın 1 Temmuz 2019 itibarıyla 200 milyon euroluk serbest kalma maddesi anlaşma gereği 120 milyon euroya inecek. Ve o güne kadar kendisine talip kulüpler ile Atletico Madrid arasında bonservis bedeline dair farklı bir anlaşma olmazsa, Griezmann bu maddede belirtilen bedel karşılığında takımdan ayrılabilecek.

Dünya devlerinin radarında olan ama Barcelona ile flörtü bir hayli ileri aşamada ilerleyen oyuncunun, olası Camp Nou hamlesiyle kendisi ve Katalan devine neler katabileceği merak konusu.


Küçük Prens’in geleceği


Antoine de Saint-Exupéry’nin Küçük Prens kitabı 28 yaşındaki yıldızın en sevdiği eserlerden biri. Hâliyle edebi eserleri seven bir Fransız futbolcu olduğunuzda da lakabınız bir anda Küçük Prens olabiliyor. Her neyse, konumuz Griezmann’ın sosyal yaşamını irdelemekten ziyade, önümüzdeki aylarda Küçük Prens gibi derin bir kararsızlığa düşmesine sebep olabilecek gelişmelerde.

Barcelona ile çok yakın temas kurduğu bilinen Griezmann'ın, beklendiği üzere diğer dünya devleriyle de ismi anılıyor. Franck Ribery’nin ayrılığı sonrası Bayern Münih, Alexis Sanchez ile yollarını ayırmak isteyen Manchester United, Neymar konusunda bilinmezlik yaşayan PSG; Griezmann için devreye girecek kulüplerin başında yer alıyor.

Liglerin düzeyi, takımların oyun tarzı ve başlarındaki teknik direktörlerin akıbeti göz önüne alındığında Antoine Griezmann için en gerçekçi hedefin Barcelona olduğu göze çarpıyor.


“Barcelona da hata yapar”


Bu basit ama derin cümle İspanyol Marca gazetesi tarafından, Barcelona’nın son iki yılda yaptığı hatalı transferler referans gösterilerek kullanıldı.

Brezilyalı yıldız Neymar’ın 2017 yazında PSG’nin yolunu tutmasının ardından Katalan devi onun ikamesi olmasını umut ederek üç futbolcu transfer etti: Philippe Coutinho, Ousmane Dembele ve Malcom; toplam 311 milyon euro bonservis bedeli karşılığında Katalan kulübüne katıldı. Gelgelelim bu isimlerden hiçbiri Barcelona’ya seviye atlatmayı başaramadı. Hatta, Barcelona’nın var olan sisteminin bir parça değişmesine dahi sebep oldular. Neymar’ın ayrılığına kadar uzun yıllar boyunca başarılı bir şekilde 4-3-3 ve 4-1-2-3 oynayan Katalanlar, gerek Coutinho gerek Dembele’nin sisteme ayak uyduramamasından dolayı 4-4-1-1 tarzı sisteme dönmek zorunda kaldı.

Bununla birlikte, Xavi ve Iniesta sonrası daha fazla sorumluluk almaya başlayan Lionel Messi, yaşının her geçen gün artması ve saha içinde aradığı yardımcıyı bulamamasından ötürü stres yaşamaya başladı.

İşte Antoine Griezmann’ın Barcelona’ya transferinin önemi tam da bu noktada bir değil bin kat artıyor diyebiliriz. Atletico Madrid ve Fransa Milli Takımı ile tüm kulvarlarda boy gösteren ve genç yaşına rağmen elini taşın altına koymaktan kaçınmayan Griezmann, Messi’nin saha içi ve saha dışında sorumluluklarını paylaşabileceği bir isim olabilir.

Fiziksel açıdan üst düzey performans göstereceği son birkaç sezonu kalan Messi, günümüz futbolunda beğendiği iki üç isimden biri olan Fransız yıldız ile harika bir eküri oluşturmaya oldukça istekli.

Ayrıca pek dillendirilmese de 32 yaşındaki Luis Suarez’in 2020’de sonlanacak sözleşmesinin yenilenmeyeceği ve hücum hattının yavaş yavaş revize edilerek taktiksel değişimlere gidileceği Katalan ekibinin gündeminde yer alıyor. Diego Costa ve Alvaro Morata gibi pivot santrforlarla uyum içinde üretim sağlayan Griezmann’ın olası bir Luis Suarez ayrılığında takım içindeki rolü de merakla beklenen konulardan biri.

Fransız yılıdz, hızlı hücum geçişlerini seven, 2008-09 Barcelona sistemine hayran ve dolayısıyla rakip ceza sahası önünde verkaç ile tehlike yaratma potansiyeli olan, en önemlisi de Diego Simeone tarafından bir hücum oyuncusu olduğu kadar çok iyi bir alan savunmacısı olarak da faydalanılan bir isim. Griezmann için tüm bu şartlar düşünüldüğünde en uygun takımın Barcelona olduğu söylenebilir.

Lionel Messi’nin veliahtı olabilir mi bilinmez ama oynadığı takımlarda aldığı sorumluluk ve taraftarla kurduğu bağ göz önüne alındığında önümüzdeki birkaç sene içinde Griezmann dışında Arjantinli yıldızın tahtına oturacak başka bir isim de görünmüyor.


Hazırlayan: Ali Umut DEĞİRMEN