İngilizce Bilmeden Hepinizi İ Love You
Varol Aydın, Premier Lig'de geride bıraktığımız haftayı Eurosport.com Türkiye için değerlendirdi.
Hayatımız akıp geçerken bazı başarılarımızı gereğinden fazla büyütürüz. Bu ne acı ki, genetik kodlarımıza işlemiş bir durum. Bize öğretilegelen 17 devlet kurduğumuz diyalektik açıdan 16 devleti yok ettiğimiz gerçeğini nedense her zaman ıskalar. Algıda seçicilik de diyebiliriz buna elbette. Tıpkı batının Türk Erkekleri’ni 4 eşli hayal ederken literatürdeki Yedi Kocalı Hürmüz’ü hiçbir zaman anmaması gibi. Dennis Bergkamp’ın Newcastle United’a attığı golü asırlar boyu anlatılacak bir güzellik olduğunu bilip Peter Crouch’un Premier League’de Dennis Bergkamp’tan daha fazla gol attığı gerçeğini de ıskalamamak gerekir. Güncel sezondan anlatmaya çalıştığım mesele üzerinden birkaç örnekle başlamak istiyorum.
Bu sezon Premier Lig tarihinde bir ilk gerçekleşti. Manchester United 2 farklı öne geçtiği maçta Leicester City’e 5-3 kaybetti. Aradan çok zaman geçmedi ki; Leicester City teknik direktörü Nigel Pearson’ı topun ağzında görüyoruz. Nigel Pearson için o maç elbette unutulmazlar arasında yerini çoktan aldı ama arkasını getiremeyince sürecin geldiği yeri görüyoruz. Resmin diğer tarafında ise Premier Lig tarihinde kendi kalesine en fazla golü atmış olan Richard Dunne(10) var. Hala bu ligde forma giyiyor dersek anlatımız amacına ulaşır. Söylemek istediğim şu, başarısızlıklarınız seri halinde bile olsa sizin yeteneğinizi gölgeleyemez ve yine aynı şekilde bir büyük başarı da sizin yeteneksizliğinizi gölgeleyemiyor. Nigel Pearson – Richard Dunne ekseninde bu okumayı yapabiliriz.
Eğer 10 maç peş peşe kazanamayacaksan Premier Lig tarihinde ilk kez 2 gol geriden gelip Manchester United’ı yenmenin bir anlamı olmuyor. Tek bir şey de iyi olmak bizi bir yere götürebilir mi? Düşünsenize rakibi en fazla ofsayta düşüren savunmasına sahipsiniz. Küme düştükten sonra ne önemi var? Sadece bir veride en iyi olarak başarılı olmak kollektif bilince ihanettir. Maç başına en çok hava topu kazanan Stoke City ligde 10. iken, en az hava topu kazanan Swansea’nin 9. olması tesadüfi olabilir mi? Futbolda çeşitliliğin önemini darmadağın bir ilk 10 hafta geçiren Manchester United savunmasından dahi çok kolayca anlayabilirsiniz. Ya da ligde en az rotasyon yapan Chelsea’nin liderlik koltuğunda oturması ne kadar şansa dayalı olabilir?
Yakın Mercek
Aston Villa – Tim Sherwood
Ryan Mason ve Harry Kane’in gelişimlerinin mimarı ve Tottenham’ın EPL tarihinde en yüksek galibiyet yüzdesine sahip menajeri Tim Sherwood, kısa süre önce Aston Villa yönetimi tarafından kapı önüne konulan Paul Lambert’ın yerini aldı. Öngörüsü yüksek olan ve gençlere güveniyle dikkat çeken Sherwood’un Aston Villa’sını bu ara takibe almakta fayda var. Sherwood’un ilk Premier Lig havasını soluttuğu Harry Kane’nin 27 Mart’ta Litvanya önünde İngiltere’nin 11’inde olması bekleniyor. Genç golcü; Sturridge, Ings, Austin ve Berahino gibi rakiplerinden çok daha üst düzey bir sezon geçiriyor. Tim Sherwood’un 6. Bitirdiği sezonun ardından kümede kalma meydan savaşında vereceği mücadeleyi ve vitrine çıkartacağı gençleri merakla takip etmemiz gerekiyor.
John Stones
Everton için kötü bir sezon olduğu aşikar. Fakat son 5 lig maçında Jagielka’nın partneri Distin’i göremiyoruz. Bu yaz bir basın toplantısıyla Fransa Milli Takımı’nı bıraktığını açıklayan veteran stoper Distin, hiç Fransa Milli forması giymemişti. Everton formasına da John Stones sayesinde veda etmiş gibi gözüküyor. İngiltere Milli Takımı’na da yükselen henüz 94 doğumlu John Stones, geleceğin en çok aranan İngiliz stoperi olacağa benzer. Everton onun 11 başladığı son 5 maçta kalesinde hiç 2 gol görmedi. Sağbek de oynayabilen başarılı oyuncunun adını bu yaz büyük transfer dedikodularında da okumanız oldukça olası.
Varol Aydın