İkiz kuleler, takım savunması ve fazlası: Los Angeles Lakers’ın harika performansı
Los Angeles Lakers, yaz arasında Anthony Davis’i takasla kadrosuna katıp Davis&LeBron ikilisine kavuşunca geriye tek bir şey kalmıştı: Şutu güvenilir ve savunmada ortalama olan en az iki oyuncu transfer etmek.
Los Angeles Lakers, yaz arasında Anthony Davis’i takasla kadrosuna katıp Davis&LeBron ikilisine kavuşunca geriye tek bir şey kalmıştı: Şutu güvenilir ve savunmada ortalama olan en az iki oyuncu transfer etmek. Fakat Mor-sarılı ekip bu hedeften şaşıp rotayı Kawhi Leonard’a çevirince işler karıştı. Zira Kawhi, transfer dönemi başladıktan bir hafta sonra Los Angeles Clippers’la anlaşacağını açıkladı. Yani Lakers hem Kawhi’ı ezeli rakibine kaybediyor hem de o geçen sürede birçok önemli parçayı (Örneğin Bojan Bogdanovic) diğer takımlara kaptırıyordu.
Geriye kalan oyuncu havuzundan DeMarcus Cousins, Avery Bradley, Dwight Howard, Troy Daniels gibi isimler alınsa da Davis&LeBron ikilisinin etrafı istenilen şekilde donatılamadı. Fakat Lakers, hücumda ikili oyun ve topsuz kat düzenlerinden kopmayıp savunmada fark yaratarak beklenin çok üzerinde bir normal sezon performansı sergiliyor.
Hücum: Delici ikili oyun, zekâ ve Dwight Howard
LeBron James ve Anthony Davis, orijin pozisyonları forvet olan fakat anormal fiziklerini inanılmaz bir pas zekâsı ve hareketlilikle birleştirebilen bir ikili. Yeri geldiğinde oyun kurmaları, forvet kanallarına geçip yalnızca bir perdeyle rakibin savunma hattını delen pick&roll’ler oynamaları veya en basit bir şekilde boyalı alanı domine etmeleri, baş antrenör Frank Vogel’ın hücum kitabını gayet sade bir hâle getiriyor.
Perde oyunlarında her sekiz devrilmenin altısını isabete çeviren Davis, post bölgesine geçtiğinde ise %89,1 verimlilikle maç başına 4,8 sayı üretiyor. Ayrıca nokta şutörlükte %33,1 ve kreatif üçlüklerde %34,2 isabet oranıyla oynayarak bu alanda kariyer zirvelerine ulaşmış durumda.
İkiz kulelerin bir diğeri olan LeBron James ise perde oyunlarında top tutucu roldeyken maç başına 6,5 sayı üretiyor. Bu sayıları %93,1 doğru şut kullanımıyla üreten LeBron, izolasyon oyunlarında dört ve geçiş hücumlarında 6,1 sayı buluyor. LBJ, bu üç alanda da ligin ilk 15’inde olmasının yanı sıra 10,8 asist (kariyer zirvesi) ortalamasıyla oynuyor. Ayrıca her üç pasından ikisi asiste dönüşüyor.
Yani bu ikilinin şu ana kadar oynadıkları maçlarda 52,2 sayı ortalaması yakalamaları bir yana, işin detay kısımlarında da ligin altını üstüne getiriyorlar.
Avery Bradley, Kentavious Caldwell-Pope, Rajon Rondo; kısacası Kyle Kuzma dışındaki diğer tüm oyuncuların sayı ortalamaları çift hanelerin altında. Fakat tek bir oyuncunun tek bir işte yıldızlaşmasından ziyade bir oyuncunun birçok işe katkı verip takım performansını yükseltmesi, takımın hücum ahengine olumlu yansıyor. Misal, Bradley hem delici hem de şutör rolünü üstlenebilirken Kuzma, hem post hem de topsuz kat oyunlarından sayı bulabiliyor. Ama burada diğerlerinden ayrılan bir isim var: Dwight Howard.
%69,3 doğru şut kullanım yüzdesiyle bu alanda açık ara (%8,1 fark) kariyer sezonunu yaşayan Howard’ın Lakers’la anlaşmasından sonraki yorumlar genellikle olumsuz yöndeydi. Zira onun eski patlayıcılığında olmadığı, disiplinden tamamen koptuğu ve takıma derinlik katamayacağı düşünülüyordu. Peki, ne oldu da Howard’ın eforu arttı?
Howard 35 yaşına gelmesine rağmen yeni bir oyun anlayışı benimsemeyi başardı. Devrilme oyunlarında rakibi potaya kadar sürükleyip patlayıcı bir atletizmle sayı üretmesi medarı iftiharı olan ABD’li uzun, Davis’in olduğu boyalı alanda serbest atış çizgisinin birkaç adım gerisinde bekleyip AD post oyununu başlattığında hızla içeriye kat ederek bir nevi topsuz perde katı yapıyor ve o boşlukta pası alarak sayı üretiyor.
Savunma: Kolektif bazda mükemmeliyet
İlk olarak Lakers’ın savunma verilerine ve bu verilerle kaçıncı sırada olduklarına göz atalım.
Kategori
Ortalama
Lig sırası
Rakiplerinin isabetli şut yüzdesi
%44,7
7
Rakiplerinin isabetli üçlük yüzdesi
%32,8
6
Rakiplerinin aldığı ribaund
32,3
1
Rakiplerinin yaptığı asist
23,3
7
Rakiplerinin yaptığı blok
3,8
1
Rakiplerinin attığı sayı
107,4
7
Rakiplerinin verimli şut yüzdesi
%51,2
5
Her takımda olduğu gibi buradaki en kritik nokta da sayı üzerine kurulu. Fakat Lakers’ın savunmadaki asıl etkinliği ribaundlardan kaynaklanıyor. Ribaundları toplayıp rakiplerine ikinci şans vermemelerinin yanı sıra takımın hızla hücuma çıkması buradaki en önemli detay. Yani hem olası bir sayıyı önlüyorlar hem de hızla sayı üretimine geçiyorlar.
İşin sayı önleme kısmına bakıldığında ise bireysel toplamların etkileyici bir sonuca ulaştığı görülüyor. Bu sezon en az 40 maçta oynayan 10 Lakers’lı oyuncunun rakiplerine tanıdıkları isabet yüzdesinin ortalaması yalnızca %41,1. Bu isimler arasında başı Davis çekerken Caruso, ligin kenardan gelip en verimli savunma yapan (rakipleri ona karşı %39,4 isabet oranıyla oynuyor) ismi olması ve Rondo, McGee, Howard, Kuzma gibi parçaların savunma performansında belirli bir aşama kat etmesi, takımın her alanda sert kalmasını sağlıyor.
Los Angeles Lakers, olumlu anlamda birçok sürpriz yaşayıp hâli hazırdaki ihtimalleri değerlendirerek konferans liderliğini almış durumda. Ve sezon başındaki birçok önemli soru işaretini silip yavaş yavaş şampiyonluğa doğru gidiyorlar. Peki, geri kalan dönemde işler böyle devam edecek mi?