Hem Babalık Hem Antrenörlük Yapıyor
Bilek güreşi sporuna başladığından beri onlarca sporcu yetiştiren 46 yaşındaki İsmail Kurt, bu sporu kendi çocuklarına da aşıladı.
Bilek güreşi sporuna başladığından beri onlarca sporcu yetiştiren 46 yaşındaki İsmail Kurt, bu sporu kendi çocuklarına da aşıladı.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Fehime Tuğçenur'u yıllardır müsabakalara hazırlayan Kurt, kızıyla beraber dünya şampiyonluğu gururunu yaşamak istiyor.
Uzun bir süre futbol oynadıktan sonra 16 sene önce bilek güreşiyle tanışan Kurt, milli takımda as başkanlık ve antrenörlük yaptı.
Halen milli takım antrenörlüğünü sürdüren Kurt, kızını da yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Antrenör İsmail Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilek güreşinin nezih bir spor olduğunu belirterek, çocuklarının da bu sporla ilgilenmesinden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
Kızı Tuğçe'nin çok disiplinli ve istekli olduğuna dikkat çeken Kurt, "Ben bilek güreşine başaldım. Ama milli takım forması giyememiştim. Kızım bu hayalimi gerçekleştirdi. Çok çalışıyoruz. Azimli ve istekli." dedi.
Bilek güreşinin kavgasız ve birleştirici bir spor olduğuna dikkat çeken Kurt, şunları kaydetti:
"Nezih bir spor. Kavga, dövüş yok. Centilmence yapılan bir spor. Binlerce insanın aynı anda mücadele edip kavga etmediği bir alan. 6 sene üçüncü ligde futbol oynadıktan sonra bilek güreşine başladım. Doğu İlleri Şampiyonası'nda üçüncülük elde ettim. Çoğunlukla yönetimde yer aldım. Milli takımlardan sorumlu as başkan olarak görev yaptım. Antrenörlük yaptım ve yapmaya devam ediyorum. 15'i kız 13'ü erkek olmak üzere 28 milli sporcum var. Çok güzel başarılar elde ettik. 16 altın madalya kazandık. Hepsi benim çocuklarım gibi. Kızım Tüğçenurla beraber 2010'da başladık. İlk Türkiye Şampiyonası'nda başarılı olamamıştık. Çok çalıştık. Türkiye Şampiyonası'nda sağ sol 1 yapıp, milli takıma girdi. Avrupa Şampiyonası'nda sağ sol iki yaptı. Macaristan'da düzenlenen 39. Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası'nda sağ kolda dünya altıncılığını elde etti. Bizim için en büyük ödül başarı. Kızım da başarılar elde edip, bayrağımızı kürsüye çıkardığında çok seviniyorum."
İyi ki babamla beraber bu sporu yapıyoruz
Babasının etkisiyle bilek güreşine başladığını anlatan milli sporcu, her zaman diğerlerinden daha fazla çalışmak zorunda kaldığını kaydetti.
Hiçbir zaman antrenmanlardan kaytarma şansı olmadığını dile getiren Kurt, şöyle konuştu:
"Ben bir şeyleri daha fazla yapmak zorundaydım. Hasta olsam bile antrenmana gidiyordum. Evde bile babam şu hareketi yap, şöyle yap, biraz daha idman yapmalısın diyor. Turnuva dönemlerinde kilo verme dönemimiz oluyor. Herkes kaytarıyor ama ben hep yapmak zorundaydım. En iyisi olmalıydım. Ama bilek güreşini çok seviyorum. Üniversiteye başladığım zaman iyi ki babam bu sporu yapıyor, iyi ki bende yapıyorum dedim. Babamla beraber bu sporu yapmak beni çok mutlu ediyor. Benim vesilemle bu spora başlayan arkadaşlarım oldu. Benim için her şey spor. Gelecek sene Türkiye Şampiyonası'nda birinci olup, Avrupa'da ve dünyada derece yaparak milli marşımızı okutmak istiyorum. İnşallah bu sefer yapacağım."