Hakem ücretlerinde İngiltere modeli uygulanmalı
Futbolumuzun en büyük sorununun hakemlik olduğu düşünülen yurdumda çözüm arayışlarından biri de profesyonel hakemlik olmuştu.
Futbolumuzun en büyük sorununun hakemlik olduğu düşünülen yurdumda çözüm arayışlarından biri de profesyonel hakemlik olmuştu. Bu sayede tüm konsantrasyonlarını hakemliğe verecekleri, Riva'da MHK gözetiminde hafta içi 3 gün analiz/antrenman içerikli çalışacakları, ekonomik şartların Avrupa ile eş seviyeye getirilmesi tasarlandı. Peki ne durumdayız?.. Türk hakemliği adına milat olan bu kararı hayata geçiren dönemin TFF Başkanı Yıldırım Demirören'e açıkçası müteşekkirim. Türk hakemliğinin Avrupa'daki ekonomik seviyeye getirilmesi adına büyük adım atıldı. Halen Süper Lig'de maç yöneten 2 tip hakem bulunuyor:
1- Sezon başından bu yana düdük çalıp, profesyonel sözleşmesi OLMAYANLAR: Tek gelirleri haftalık verilen görevler. Düdük çalarsa 10 bin, VAR olursa 4 bin 400 lira ücretle strese, hata yapmama baskısına, kulüp infazına maruz kalma riskine sahip. Olası siyah-beyaz hatada en az 3-4 hafta cezaya girmesi durumunda 1 ay boyunca hakemlik geliri 'sıfır.'
2- Sezon başından bu yana düdük çalan/ çalmayan ama profesyonel hakemlik sözleşmesi OLANLAR: Sık düdük çalanlar, sürekli kurtlar sofrasının yemi durumundalar. Her hafta ayrı stres. Şampiyonluk ayrı, düşme potası ayrı. Hatasının bedeli fesihe kadar gidebilir. Sözleşmesi olan (22 hakem) bir diğer model de, VAR odasının abonesi olan, nadiren Süper Lig zeminine düdük çalmaya inen, muhtemelen Kadir Gecesi'nde doğduğundan ilk sözleşme şansına sahip olanlar. Görev gelse de gelmese de 10 ila 17 bin lira arasında maaşını almaya devam eden kesim. Bu 2 hakem tipi, yardımcı hakemler için de geçerli. Hatta onlarda devlet memuru olup profesyonel sözleşmesi olanlar bile var; 87 kişilik listede profesyonel sözleşmesi olmayıp nadiren maça gidenler de var! Böyle güvensiz bir ortamda sağlıklı sonuç sizce mümkün mü? "Sana profesyonel sözleşme yapıyorum, kendi mesleğini de yap ama bir hatanla seni bitirebilirim" zihniyetiyle profesyonel yaklaşım olmaz. Biz Avrupa vizyonunda bir futbol ülkesi değiliz. Turpin'e, Deniz Aytekin'e, Lahoz'a ya da Atkinson'a düdük astırma tehdidi savuramazlar. Onlarla en büyük farkımız 'bakış açısı.' Hakemliği konumlandırdığımız yer ve saygı kavramında 180 derece zıt durumdayız.
HAKEMLER iŞ DÜNYASINDA YATIRIM YAPAMAZ MI?
Bu konuya 2 açıdan bakmak gerekiyor:
1- MHK ve TFF kanadı: Her vatandaş gibi hakemler de herhangi bir sektörde yatırım yapabilir. Hatta profesyonellik kandırmacası olarak gözüken hakemlikte her an kellesinin gitme ihtimaline karşılık daha büyük ilgiyle de geleceğini düşünme adına yapabilir. Sonuna kadar hak ettikleri Avrupa ile eşdeğer kazançlarının, Türkiye standartlarında yüksek rakamlar olması herkesin iştahını kabartıyor ama futbol dünyasının etkili isimlerinin ya da MHK'ların dilinin ucundaki geleceğe kim güvenebilir? ya profesyonellik kavramının hakkı verilerek güvenceli bir düzenleme gelir ya da hakemler ek işleri doğal olarak yapar. Burada görev MHK ve TFF'ye düşüyor.
2- Hakem kanadı: Bir hakem ek işinde sorunlar yaşayabilir. Gündemdeki örneklerden yola çıkarak 'otel ortağı hakem' koronavirüsten dolayı müşteri bulamaz, 'inşaatı olan hakem' ustasını kaybedebilir, 'ev borcu olan hakem'in evine haciz gelebilir, 'oto servisi olan' sokağa çıkma yasağından' etkilenir. Dışarıda bu sorunlarla uğraşan hakemin psikolojisi maça çıkmaya uygun değildir. Bu şartlarda maça çıkmayı ve para kazanmayı düşünmesi kabul edilemez. Hatta hakemlikteki gelire bel bağlayarak bir işe girişiyorsa bu hakemlik müessesesine ihanettir. "Hatayı büyük takım lehine yapıyor ki aman parama bir şey olmasın" yaklaşımına çanak tutar. Böyle bir durum MHK ve TFF tarafından net bir şekilde takip edilmeli, varsa gereken yapılmalıdır. Yıllık mal ve iş bildirimi hakemlerden alınabilir.
MHK, ÖZ/ÜVEY EVLAT AYRIMI YAPMAMALI
Futbol dünyasının üvey evladı hakemlere bir de 'para' gibi sıkıntılı bir konudan vurulmasını engellemek ve bir düzen getirmek şart. Hakem ücretlerinde İngiltere modeli uygulanmalı. Premier Lig'de hakemlerin her birine sezon başında 42 bin 500 pound 'sezona merhaba' parası yatırılıyor. Sonrası mı? Dünyanın 1 numaralı liginde görev alan hakemlerin maç başı ücreti sadece 'bin 500 pound.' Yıllık genel toplamda en az kazananın aldığı rakam bile 70 bin poundu buluyor. Bu örnekten yola çıkarak TFF de, sezon boyunca bir hakemin ortalama kazancını baz alarak bunun yüzde 60'ını sene başında 'sezona merhaba' adı altında hakemin hesabına yatırmalı. Sonrasında da görev aldıkça bugünkü gibi 10 bin lira değil, daha sembolik 3-4 bin lira gibi bir görev ücretiyle maç başı olarak ödemeye devam etmeli. Huzurlu düdük çalınabilmesi, daha cesur kararlar alınabilmesi adına bu revizyon yapılmalı. Bunları sadece yukarıda belirttiğim durumlar için değil, içeride de hakemlerin MHK'ya karşı adalet duygusunun zedelenmemesi, kuruma güvenini kaybetmemesi, kendilerini öz/üvey evlat ayrımında hissetmemelerini sağlamak için yapmak farz. Aksi durumda sadece saha içinde değil, dışında da hırpalanmaları devam edecek demektir.