Günler sonra gelen zafer
1973 yılında Roma’da doğan Giancarlo Fisichella, çocukluk yıllarında karting ile tanıştı.
1973 yılında Roma’da doğan Giancarlo Fisichella, çocukluk yıllarında karting ile tanıştı. İlk şampiyona deneyimini 1992 yılında İtalya Formula 3 Şampiyonası’nda yaşadı. Üç sezon yarıştığı bu şampiyonayı 1994’te zirvede tamamladı. 1995’te Uluslararası Binek Otomobiller Şampiyonası’nda Alfa Romeo ile yarıştıktan sonra 1996’da Formula 1 koltuğuyla tanıştı. Minardi’yle sekiz yarışa çıkan Fisico, takımın sponsorlu sürücü arayışına girmesi üzerine sezon ortasında yerini Giovanni Lavaggi’ye bıraktı. Minardi’de puan alamamış olsa da Faenza merkezli takımda gösterdiği performans, efsane takım patronu Eddie Jordan’ın dikkatini çekti ve 1997’de Jordan takımının yolunu tuttu. Ralf Schumacher’le takım arkadaşı olan Fisichella iki podyum derecesi elde ettiği sezonu sürücüler klasmanında sekizinci sırada tamamladı.
Belçika’da Michael Schumacher’in arkasında elde ettiği ikincilik Benetton yöneticilerini etkiledi ve Fisichella bu yarışın ardından Flavio Briatore’nin takımıyla sonraki sezon için anlaştı. Renault’nun Formula 1’den çekilmesiyle çok değerli motor gücünden yoksun kalan Benetton’da başarılı bir sezon geçiren Fisichella; Monako ve Kanada’da podyuma çıktı. Kanada’da yaşadığı vites kutusu problemi onu galibiyetten ederken iki yarış sonra, Avusturya’da, kariyerinin ilk pol pozisyonunu elde etti. Ancak sezonun geri kalanında Benetton ve Fisichella varlık gösteremedi. Aynı senaryo 1999 ve 2000 sezonlarında da yaşandı. Fisichella 1999’da bir, 2000’de ise üç podyum derecesi elde ederken 1999’da son 10 yarışta, 2000’de ise son dokuz yarışta puan dâhi alamadı. 2000 yılı başında Renault tarafından satın alınan Benetton için 2001 yeniden yapılanma yılıydı. Sezon boyunca çok gerilerde kalan Fisichella için tek iyi sonuç Belçika’da gelen üçüncülüktü. 2002 yılında Jordan’a dönen Fisichella yine rekabetçi bir araçla buluşamadı. Honda motoruyla sadece dört yarışta puan alabilen Fisico sezonu 11. sırada tamamladı.
Formula 1’de 2003 sezonu, sürprizlerle başlamıştı. Bir önceki sezona damga vuran Ferrari ve Michael Schumacher, sezona hiç iyi girememiş, Schumi ilk iki yarışta podyum görememişti. Bu iki yarışı McLaren takımı kazanmıştı. Avustralya’da kazanan David Coulthard olurken, Malezya’da Kimi Raikkonen kariyerinin ilk galibiyetini almıştı. Sezonun üçüncü yarışı ise Brezilya’da koşulacaktı. Avustralya ve Malezya’da puan alamayan Fisichella, yarış haftasonu öncesinde Interlagos’ta puan almak istediğini belirtmişti. İlk dördün saniyenin yüzde altılık dilimine sıkıştığı sıralama turlarında kendi ülkesinde yarışan Ferrari sürücüsü Rubens Barrichello pol pozisyonunu elde ederken ilk çizgide ona David Coulthard eşlik edecekti. Jaguar adına yarışan Mark Webber’in üçüncü sırayı elde edişi büyük bir sürprizdi. Son üç yılın dünya şampiyonu Michael Schumacher yedinci sırayı elde ederken bu derece, Alman efsane için son beş yılın en kötü grid derecesi anlamına geliyordu. Fisichella ise fena iş çıkartmamış, sekizinci sırayı almıştı.
6 Nisan 2003 günü, yarışın başlamasına üç saat kala başlayan sağanak yağış, Interlagos pistini göle çevirmişti. Güvenlik aracının arkasında başlayan yarış sekizinci turda yeşil bayrakların sallanmasıyla gerçek anlamda başlıyordu. Yarışın başındaki güvenlik aracı periyodunda Giancarlo Fisichella ve gerilerdeki birkaç sürücü yarışın devamında pite gelmemek adına garaja gelmiş ve yakıt depolarını doldurmuştu.
Yeşil ışıkların yanmasıyla birlikte David Coulthard, Barrichello’yu geçip liderliğe yükselirken iki tur sonra takım arkadaşı Raikkonen de ev sahibi sürücüyü geride bıraktı. Raikkonen liderliği bir tur sonra tecrübeli takım arkadaşından aldı. Juan Pablo Montoya da aynı turda Coulthard’ı geride bıraktı ve dokuzuncu sıradan başladığı yarışta ikinciliğe kadar yükseldi. Barrichello ön tarafa ayak uyduramadı ve takım arkadaşı Schumacher’e geçilip altıncılığa kadar geriledi. 14. turda Montoya hata yapınca Coulthard tekrar ikinciliğe yükseldi.
22. turda yarış Raikkonen’in liderliğinde tekrar başlarken ev sahibi Toyota sürücü Cristiano da Matta hiç pite gelmeyerek dördüncülüğe kadar yükselmişti. 23. turda da Matta’yı geçen Barrichello takım arkadaşı Schumacher’i takip etmeye başladı. 25. turda önce Juan Pablo Montoya, ardından Antonio Pizzonia sel götüren üçüncü virajda spin atarak yarış dışı kaldı. Güvenlik aracı periyodunda pite gelen Fernando Alonso, bir tur sonra Fisichella’yı geçip 10. sıraya yükseldi.
Üçüncü virajın bir diğer kurbanı 27. turda yarışa veda eden Michael Schumacher oldu. Bu kazayla beraber güvenlik aracı bir kez daha yarışa dahil oldu. Raikkonen pite gelince liderliğe yükselen Coulthard, 30. turda yeniden başlayan yarışın lideriydi. Pitten dokuzuncu sırada ayrılan Raikkonen aynı turda Fisichella ve Jos Verstappen’i geçerek yedinciliğe yükseldi. 31. turda Verstappen yarış dışı kaldı. Minardi’nin o zamanki patronu Paul Stoddart, iki yıl sonra F1 Racing dergisine verdiği röportajda şu sözleri söyleyecekti: “Jos’un tek yapması gereken yoldan çıkmamak ve kazanmaktı. Hesabı en az 100 kez gözden geçirdim ve işledi. Bu Minardi’nin 21 yıllık tarihinde bir grand prix kazanmak için geliştirdiği ilk doğru stratejiydi. Ama olmadı çünkü Jos 3’üncü virajda çuvalladı. Altıncı viteste hızı düşünce elektronik aygıtların beyni karıştı ve uçuverdi.”
İki tur sonra Jenson Button yine üçüncü virajda yarışa veda etti. Bu kazayla beraber güvenlik aracı konvoyu tekrar oluştu. 37. turda yarış tekrar başladı ve iki tur içinde Alonso ve Ralf Schumacher’i geçen Raikkonen üçüncü sıraya yükseldi. 40. turda Alonso da Schumacher’i geçti ancak İspanyol sürücü sarı bayraklar altında geçiş yaptığı için pitten geçme cezası aldı ve dokuzuncu sıraya geriledi. Bu geçişten iki tur sonra Coulthard’ı geride bırakan Barrichello kendi evinde liderliğe yükseldi.
Rubens için işler yolundaydı, 46. turda yarıştaki en hızlı turu attı ve Coulthard’la arasındaki farkı her tur açıyordu. Ancak Barrichello’nun rüyası bir tur sonra yerini kabusa bıraktı. Yakıtı biten ev sahibi sürücü yarış dışı kalmıştı. Liderliğe yükselen Coulthard 52. turda pite geldi. Pit stoplarla beraber klasman tekrar değişmişti. Raikkonen yarışın lideriydi, onu Fisichella ve Alonso izliyordu. 54. turda Raikkonen hata yapınca Fisichella onu geride bıraktı ve liderliğe yükseldi.
Liderliğin el değiştirmesinden kısa bir süre sonra Mark Webber start-finiş düzlüğüne gelmeden pist üstüne birçok parçanın saçılmasına neden olacak bir kaza yaptı. Bu kazanın ardından takım radyosuyla konuşurken sarı bayrakları fark etmeyen Fernando Alonso, Webber’in aracından çıkan lastiğe çarparak çok ağır bir kaza yaptı. Yarış direktörü Charlie Whiting için yarışı durdurmaktan başka seçenek kalmamıştı. FIA kurallarına göre yarış durdurma kararında kırmızı bayrak sallanmadan iki tur önceki sonuçlar geçerli olacaktı. En başta lider Fisichella’nın 56. tura girdiği belirtilse de yarışın 55. turda durdurulduğu ilan edildi ve uzun bekleyişin ardından Kimi Raikkonen Fisichella’nın önünde podyumun zirvesine çıktı. İlan edilen sonuca göre üçüncü olan Alonso ise podyum törenine hastaneye kaldırıldığı için katılamadı.
Yarışın ardından zaman ekranlarıyla ilgili soruşturma başlatan FIA, beş gün sonra karara vardı ve Giancarlo Fisichella’nın 2003 Brezilya GP’sinin galibi olduğuna hükmetti. Bir sonraki yarış olan San Marino ayağından önce Raikkonen galibiyet kupasını Fisichella’ya takdim etti. Giancarlo Fisichella, yedi yılın ardından Formula 1’de yarış galibi unvanını elde etmişti. 200. yarışında galibiyet elde eden Jordan takımı ise son kez kazanmıştı. İrlanda merkezli takım 2005 yılında Rusya merkezli Midland şirketine satıldı. Fisico 2005 yılında transfer olacağı Renault ile iki galibiyet daha elde edecekti. Yarışın ikincisi Raikkonen ise 2003 sezonunda şampiyonluğu az farkla kaçırırken 2007’de mutlu sona ulaşacaktı. Üçüncü sırayı alan Fernando Alonso, Fisichella’yla takım arkadaşı olduğu 2005 ve 2006 sezonlarında dünya şampiyonu olup Michael Schumacher’in üstünlüğüne son verecekti.
Yazar: Anıl Baran Doğan