"Görmek" İstedikleri Tek Şey Destek
Görme engelli milli atletler Semih Deniz ile Zülfikar Süre, antrenörleri dışında kimseden destek almadan hazırlandıkları müsabakalarda başarılı sonuçlar elde ediyor Avrupa şampiyonu ve dünya...
İLKNUR ÇETİNBAŞ - Görme engelli milli atletler Semih Deniz ile Zülfikar Süre, antrenörleri dışında kimseden destek almadan hazırlandıkları müsabakalarda başarılı sonuçlar elde ediyor.
AA muhabirinin görüştüğü atletler, tek isteklerinin devletin onlara sahip çıkması olduğunu dile getirdiler.
400, 800 ve 1500 metrelerde Türkiye rekorlarını elinde bulunduran, geçen yıl Hollanda'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda 400 metrede altın madalya kazanan, Londra Paralimpik Oyunları'nda 800 metrede 1 dakika 51 saniyelik derecesiyle 4. en iyi zamanı koşan ve Fransa'daki Dünya Şampiyonası'nda 1500 metrede bronz madalya alan Semih Deniz'in B2 görme engeli bulunuyor.
Kurallar gereği, kendisinden daha iyi gören B3'lerle birlikte koşan Deniz, doğuştan görme engelli olduğunu ancak 15 yaşına kadar bunu tam olarak fark edemediğini söyledi. Küçük yaşlarda gece körlüğü yaşadığını anlatan Deniz, "Lisedeyken doktor hastalığımın gittikçe ilerleyeceğini ve hiç göremeyecek duruma geleceğimi söyledi. Hayata küstüm, okulu bıraktım. Gençlik yıllarım ciddi bir depresyon içinde geçti" diye konuştu.
"Atletizm beni depresyondan çıkardı"
Annesinin başvurduğu görme engelliler derneği sayesinde Türkiye Şampiyonası seçmelerine katıldığını ve orada antrenörü İsmail Karagöz ile tanıştığını belirten Deniz, şunları kaydetti:
"Atletizm beni depresyondan çıkardı. Hayatımda ikinci bir sayfa açıldı. Şu an Ankara'da Çankaya Belediyesi'nin verdiği lojmanda tek başıma yaşıyorum. Beş kuruş gelirim yok, bana antrenörüm bakıyor. Ailemin durumu iyi değil. Çankaya Belediyesi'nde işe girebilirsem burada kalıp antrenmanlara devam edebileceğim."
"Dört senedir canımı dişime takıp çalışıyorum ama geliriniz olmayınca çok zor oluyor. Ülkemizde sporcuya değer verilmiyor" diyerek sitem eden Deniz, "Hedefim çıkabileceğim en yüksek noktaya kadar çıkmak. 5-10 sene sonra tamamen kör olabilirim, buna hazırlıklıyım ama destek görmeden devam etmem çok zor. Tek isteğim devletin bize sahip çıkması" ifadelerini kullandı.
Yarışlarda başlangıçta sıkıntı olmadığını ancak ilerleyen dakikalarda nabız yükseldikçe görme yetilerinin de azaldığını kaydeden Deniz, finiş çizgisini göremeseler de hisleriyle bitişe ne kadar kaldığını bildiklerini söyledi.
Süre: "Spora 32 yaşında başladım"
Uzun atlamada geçen yıl 5,86 metreyle Avrupa üçüncülüğü elde eden Zülfikar Süre de Çankaya Belediyesi'nde işçi olduğunu ve spora belediye sayesinde 32 yaşında başladığını söyledi.
Liseye kadar okuyabildiğini, daha sonra teknik yetersizlikler nedeniyle okula devam edemeğini anlatan Süre, "O zaman özürlü olduğumu bile bilmiyordum. Askere gittim, belki orada çaresini bulurlar diye düşündüm. Ama gerçekten engelli olduğum orada ortaya çıktı. Bunun çaresi olmadığını söyleyerek beni geri yolladılar" dedi.
İş hayatında çok zorluk çektiğini ve bir süre işsiz kaldığını anlatan Süre, "O dönemde Çanaya Belediyesi beni bilgisayar kursuna çağırdı ve orada spor da olduğunu öğrendim. İyi dereceler yapınca devam ettim. Belediye, antrenörüm sayesinde bana işte verdi" diye konuştu.
Uzun atlamada antrenörü Bayram Demir ile çalıştığını dile getiren Zülfikar Süre, sözlerini şöyle tamamladı:
"Atletizm bizim için bir tutku haline geldi, artık kopmamız mümkün değil. Biraz daha destek verilirse çok daha iyi şeyler yapabileceğimize inanıyorum. Eskiden görme engelim olmasaydı çok daha iyi koşardım diye düşünrdüm. Fakat hayat, 'acaba kör olmasaydım neler olurdu' diye düşünerek geçmiyor. Atletizmde gidebileceğim en son noktaya kadar gideceğim." - Ankara