Golden State Warriors'ın final yürüyüşü... "Yine yeni yeniden"
"Oyunun rekabetini, güzelliğini öldürdü.
"Oyunun rekabetini, güzelliğini öldürdü." diye eleştirilen Golden State Warriors, bu sezona "kötü karakter" rolünü kabullenerek başladı. Stephen Curry'nin de sezona MVP dönemlerindeki performansa yakın bir başlangıç yapması, takımın iştahının bitmediğinin göstergesiydi. Sistem içerisinde Kevin Durant kendini bir pota altı savunucusuna evirmiş, böylece Golden State Warriors çok büyük bir lükse daha sahip olmuştu. Aynı zamanda kendi oyun sisteminin temel öğelerinden taviz vermeyen Steve Kerr, top paylaşımını yine en üst düzeyde tutarak takımının normal sezonda maç başına asist ortalamalarında ligi ilk sırada bitirmesini sağladı. Son beş sezondaki en yüksek offensive rating'e (100 hücumda ulaşılan ortalama sayı) de ulaştılar: 115,9. Tek sorun, bu sene daha fazla sayı yemeleriydi. Ancak her zamankinden fazla sayı atarak bu açığı da kapatmış gibi gözüküyorlardı.
Madalyonun öteki tarafında ise işler o kadar iç açıcı değildi. Klay Thompson ve Kevin Durant sözleşmelerinin son yıllarına girmişlerdi. Sessiz adam olan Thompson’ın her türlü kontratı kabul edeceği konuşuluyordu. Ancak Durant için aynısı geçerli değildi. Perde arkasında konuşulanlara göre takımdan ayrılacak ve kendine yeni bir yol çizecekti. Takım içinde istenmediği bile konuşuluyordu. Aynı zamanda bench'ten gelen önemli oyuncular Andre Iguodala ve Shaun Livingston’ın da yaşları itibariyle verebilecekleri katkılar kısıtlanmaya başlamıştı. Ardından sezon içerisinde Draymond Green - Kevin Durant kavgası patlak verdi. Bu kavga rakiplerin ağızlarını sulandırmıştı, çünkü Durant’in takımdan ayrılma ihtimali bile diğer takımların GSW’yi yenebilme umutlarını arttırıyordu. Şimdiye kadar takımın saha içinde yıpranmasını minumuma indirgeyen Green, bu sefer tam tersine takımını bench'ten yıpratıyordu. Curry, olaylar daha zarar verici bir hâl almadan ikisiyle de konuşma yaptı ve saha içi beraberliği yeniden sağlandı. Ancak kavga esnasında Green’in söyledikleri, bazı şeyleri açığa çıkarıyordu: Durant’in soyunma odasında bir ağırlığı yoktu ve kendisini rahat hissetmiyordu. Green’in açık açık söylediği, "Sensiz de şampiyonuz, takımdan gidebilirsin." sözleri, Durant’in takımdan ayrılma kararına yardımcı olabilir.
Sezon içinde form düşüklüğü yaşamış olsalar da, normal sezonun son bölümünde toparlanarak kötü zamanları unutturan Warriors, yeniden Batı Konferansı'nda liderliği aldı. Sezon içerisinde yine rekorlar kırmaya devam eden takım, Denver Nuggets'a karşı ilk çeyrekte 51 sayı atarak rekor kırdı. Klay de Curry’nin bir maçtaki 13 üçlük isabeti rekorunu 14’e çıkardı. DeMarcus Cousins’ın sezon ortasında gelişi GSW’ye ikinci beşte bir lider kazandırsa da bu durum çok uzun sürmedi, çünkü Cousins tekrar sakatlandı. Ancak yıldız pivotun Warriors sistemine kattığı çok büyük bir artı olmaması, takımın oyun sisteminde bir değişime sebep olmadı.
Play-off turuna kötü başlayan Warriors, sezon boyunca sıkıntı yaşadığı savunma zafiyetinin cezasını Los Angeles Clippers’a iki maç vererek çekse de tur atlamayı başardı. Konferans yarı finalinde belalıları ve sırf onları yenmek için kurulmuş olan Houston Rockets ile karşılaştılar. Clippers serisinde olduğu gibi Rockets serisinde de skor yükünü çeken Durant'in sakatlığı ise bir anda keyifleri kaçırdı. Ancak işlerin zora girdiği anda sahneye çıkan Curry, takımını Batı Konferansı Finali'ne çıkardı. Finalde Portland Trail Blazers ile karşılaşan Warriors, tahmin edilenden çok daha rahat bir şekilde 4-0'lık sonuça rakibini süpürdü.
Durant'in olmadığı ve Curry’nin ipleri ele aldığı Golden State Warriors, unutmaya başladığımız o güzel basketbolunu tekrar hatırlattı. Bunda tabii ki normal sezonda fazla kiloları yüzünden başantrenörü Kerr'den diyete girme uyarısı alan Draymond Green'in play-off'a bomba gibi girmesinin de büyük payı var. Takımın ihtiyaç duyduğu her anda öne çıkan Green, çarkların dönmesi için elinden gelen her şeyi yaptı.
Final serisinin hangi aşamasında dönecekleri belirsizliğini koruyan Durant ve Cousins’tan yoksun Golden State Warriors için işler o kadar kötü gözükmüyor. Sezon içinde yer yer kaybettiği ritmini yeniden bulan Steve Kerr'ün ekibi, son beş sezonda dördüncü şampiyonluğa ulaşmak için gerekli motivasyona sahip durumda.