Haberler
CHP lideri Özel, Ahmet Özer'i Cuma günü cezaevinde ziyaret edecek

CHP lideri Özel'in beklediği izin çıktı! Cuma günü ziyaret edecek

Güran ailesinin silinen kayıtlarındaki Kürtçe konuşmalar deşifre edildi: Bunu söylersen seni koruruz

Aileden Enes'in arkadaşına: Bunu söylersen seni koruruz

RTÜK'ten yayıncılık ilkelerini ihlal eden 4 diziye ceza

RTÜK'ten 4 diziye ceza

Başdanışmanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden nasıl aday olabileceğini anlattı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden aday olabilir mi? En yakınındaki isim formülünü verdi

Gökhan Süzen'den Olay Sözler!

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Beşiktaş'ın 'FEDA' sezonu olarak adlandırdığı 2012-2013 sezonunun ikinci yarısında kadrosuna kattığı ancak geçen sezon kadro dışı bırakılan Gökhan Süzen, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Akşam Gazetesi'nden Burhancan Terzi'nin sorularını yanıtlayan Süzen, geçtiğimiz sezon neden kadro dışı kaldığını açık ve net bir şekilde dile getirdi. İşte o röportaj:

Gökhan uzun süredir ‘kayıpsın’ neler yapıyorsun, nasıl geçti kayıp sezon senin için?

Bu 9 ay benim için psikolojik açıdan zor geçti. Ama ben bu olumsuz durumu avantajlı hale de getirdim diyebilirim. Yaklaşık 7 aydan bu yana özel hoca eşliğinde çalışmalarımı sürdürüyorum. Çünkü takımdan uzak kaldıkça, maç yapmadıkça güç kaybının olacağını biliyordum. Takımdaki arkadaşlarla aynı seviyede kalmak hatta onlardan biraz daha üst seviyeye çıkabilmek için kendimce böyle bir önlem aldım. Bir yandan da İngilizce derslerine başladım. Kendimdeki en büyük eksik olarak görüyordum çünkü İngilizceyi. O da iyi gidiyor. Futbol hayatımda ilk defa böyle bir süreç geçirsem de bunu kendime avantaj olarak çevirdiğimi düşünüyorum. Bunun karşılığını da alacağımı ve önümüzdeki sezonu çok iyi geçireceğimi düşünüyorum.

GECE HAYATI VE ALKOL YOK

Sennur Hanım sizin için nasıl geçti bu zor süreç?

Beşiktaş bizim için çok mutlu başlayan bir serüvendi. Ben de Beşiktaşlıyım zaten. Gökhan verdiği sözü tutması üzerine bir yola girdi, tabii 6 yıl bir takımda oynayıp yeni bir takıma adapte olmak kolay değil. Bir futbolcunun performansındaki en büyük etkenlerden biri, hocasının kendisine hissettirdiği güvendir. Ama maalesef daha ikinci haftadan “Biz umduğumuzu bulamadık” tarzında açıklamalar yapıldı. Sonrasında yeni gelen hocanın da Gökhan’ı desteklememesi, önemsememesi, yok sayılması Gökhan için olabilecek en kötü şeydi. Ama bu kadar olumsuzlukları, yok olan bir sezona rağmen Gökhan’ın gücü yerinde olduğu sürece ben önümüzdeki günlerin çok güzel olacağını düşünüyorum. Gece hayatı yok, alkolü yok, sigarası yok.

Geçen sezon devre arasında transfer edildin Gökhan ve geldiğin gibi oynadın. 17 maçın 12’sinde görev yaptın. Ama olumsuz eleştiriler aldın özellikle de kendi camiadan…

Ben Beşiktaş’a gelmeden önce çalıştığım tüm hocalar bana güvendiği ve bana fazla sorumluluk verdiği zamanlarda daha iyi oynamışımdır, takım için daha faydalı olmuşumdur. Ama Beşiktaş’a geldiğim günden beri sorumluluklarım da kısıtlandı. Hücuma çıkmam bile engellendi bir yerde. Taraftar da sonuna kadar haklıydı bana kızmakta. Ama hocam (Samet Aybaba) bana orta sahayı geçme diyorsa ben hocamı dinlemek zorundayım. Ne kadar içimde hücuma desteklemek olsa da yapmama izin verilmiyordu. Hocanın belki de benden tamamen beklentisi orta sahayı geçmemem ve defans yapmamdı. Ben futbol hayatımın uzun bir bölümünde hücum oyuncusu olarak oynadım. Bunu transfer olduğumda Beşiktaş Kulübü biliyordu. Abdullah Avcı da transfer olduğumda benimle ilgili detaylı bir bilgilendirme yapmıştı. Ama bu kadar istenildikten sonra, elimin tersiyle 3-4 kulübü itmeme rağmen, maddi açıdan da iki katı parayı bırakıp Beşiktaş’ı seçmeme rağmen daha ikinci haftadan sizi o kadar isteyen hocanın, “Gökhan’ı süzemedik” diye demeç vermesi bir oyuncunun özgüvenini dibe vurdurur ve direkt olarak performansı etkiler. Beşiktaş’ta istediğim performansa ulaşamamamın nedeni hocamın bana güvenmemesiydi.

Bu sezon başı ne oldu peki? Yeni bir teknik direktör geldi ve sen hiç oynamadan kadro dışı kaldın. Biliç ya da bir yönetici hiç bu konuyla ilgili seninle konuşmadı mı?

Ben bunu hayatım boyunca her zaman söyleyeceğim: çok büyük ve çok önemli bir camia, çok büyük taraftarı var ama Beşiktaş bence doğru insanlar tarafından yönetilmiyor. Bu sözüm başkana ya da yönetime değil. Sözümün kime olduğu zaten bellidir: Önder Özen ve Biliç. Takım kesinlikle doğru yönetilmiyor. Ben 7 ay boyunca kadro dışı kaldım, benimle bir kişi gelip konuşmadı. “Şunu yaptın, şu nedenle kadro dışısın” denilmedi. Altyapıdan yeni çıkmış bir oyuncu değildim, 6 yıl boyunca ligde ortalama 30 maç oynamış bir futbolcuyum. Olumlu istatistiklerimi saymaya gerek duymuyorum. Ve ben bir buçuk ay boyunca çift kaleye alınmadım, tek başıma kenarda duvarla pas yaptım. Bu 27 yaşında, A Milli olmuş, çok istenilerek transfer edilmiş bir oyuncu için çok gurur kırıcı bir şey. Ben buna bir buçuk ay boyunca katlandım, sesimi hiçbir şekilde çıkarmadım.

“KENARA ÇIK PAS YAP”

Ardından PTT 1. Lig takımıyla kupa maçı vardı. İster istemez oyuncu bir beklentiye giriyor. En azından kendimi gösterebileceğim bir şans bekliyordum. Arkadaşlarım geliyor “Formayı hak ediyorsun” diyor. Benimle aynı bölgede oynayan arkadaşım gelip bana “Kardeşim forma senin hakkın” diyorsa burada ben suçu kendimde aramam. Sonra Buca maçının kadrosunda olmadığımı öğrenince ve yine çift kaleye alınmayınca, hoca gelip “Kenarı çık, dışarıda pas yap” deyince elimdeki topu yere koyup sahadan çıktım. Üstümü giyinip tesisi terk ettim. Aralıktan bu yana kadro dışı kalmamın sebebi buydu. Ben ne barda silahlı saldırıya uğradım, ne gece kulübünde eğlenirken yakalandım…

Yeni bir hoca geliyor yabancı ve Gökhan Süzen’i çift kalelere almıyor bu çok tuhaf değil mi?

Çok tuhaf, Biliç hoca geldi, beni hiçbir çift kaleye almadı, ben kendimi nasıl gösterebilirim. Geçen yıl 25 maç oynamışım toplamda. Ben ne kadar eleştirilsem de kötü oynadığım maç sayısı iki ya da 3’tür. Ve o maçlarda dahi elimden gelen her şeyi yapmışımdır.

Beşiktaş’la 2 yıl daha sözleşmeniz var. Ne bekliyor şimdi Gökhan Süzen’i bu şekilde gitmez herhalde?

Menajerime bir dönüş olmuş kulüpten, Biliç’in bizi kampta görmek istemediği söylenmiş. Biz de saygı duyuyoruz. Zaten farklı bir şey beklemiyordum, beni bir sezon boyunca görmek istemeyen bir hocadan. Bir de ilginç olan idmanda 20 defa bravo deyip ertesi gün kadroya almamasına çok şaşırıyordum. Ama zaten Bilic’in tek başına karar vermediği çok açık. Çünkü idmanla dışarısı hiçbir şekilde örtüşmüyordu. Gidip hangi takım arkadaşıma sorsanız benim için “İnanılmaz çalışıyordu” der.

Futbol hayatındaki beklentin, isteğin nedir şu an?

Maç oynamak ve huzurumun olması. Arkadaş grubumun iyi olması, yemekte oturup bir şeyler konuşabilmem. Ben bunu önceki kulübümde fazlasıyla yaşıyordum. Bir yere gidip 15 kişi oturabiliyorduk. Büyük kulüplerde herkes biraz kendi kabuğuna çekiliyor. Biraz da en çok zorlandığım konu bu oldu. Odaların tek olması bile beni çok etkiledi açıkçası. Çok canım sıkılıyordu.

Bir futbolcunun tatili bir ayı geçmez. Siz 7 ay boyunca bağımsızdınız ve yeni evli sayılırsınız. Gezip, eğlenebildiniz mi?

En az gezebildiğimiz süreç diyebilirim. Sabah kulübe gidiyordum Sezer, İbrahim Toraman ve Fernandes’ten oluşan antrenman grubuyla antrenman yaptıktan sonra, kendimi yeterli bulmayıp akşam spor salonuna gelip çalışıyordum. Sonrasında çok az bir vakit oluyordu ve o yorgunluğun üzerine de pek bir şey yapamıyorduk. Eşim de çok anlayışlıydı bu süreçte bana karşı. En lüksümüz sinema ya da yakın arkadaşlarımıza gitmek oldu.

(Akşam)

Kaynak: EuroSport.com / Spor
title