Gençlerbirliği'nde Diyadinli Günler
Metin Diyadin, 10 yıl formasını giydiği Gençlerbirliği'ne, teknik direktör olarak dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
ANKARA - MUSA SAMUR - Metin Diyadin, 10 yıl formasını giydiği Gençlerbirliği'ne teknik direktör olarak dönmenin gururunu yaşadığını belirterek, "Başkente teknik adam olarak geri dönmek, mesleki ve duygusal anlamda çok güzel" dedi.
Diyadin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gençlerbirliği'ne 19 yaşında transfer olduktan sonra 6 yılı takım kaptanı olmak üzere, 10 yıl kırmızı-siyahlı formayı giydiğini ifade ederek, "Kısa bir dönem Denizlispor'a kiralık gittim. Uzun süre oynadığınızda, hele de futbola orada başladıysanız, kulübü aileniz gibi görüyorsunuz" diye konuştu.
Teknik direktörlüğe de Gençlerbirliği'nde başladığını söyleyen Diyadin, "Önce PAF takımı, ardından ASAŞ-OFTAŞ'ta 3 yıl. Bu dönemde hedefim A takımın teknik direktörlüğüydü. Beştepe'ye böyle dönmek mesleki ve duygusal anlamda çok güzel" ifadelerini kullandı.
Başkent kulübünde teknik direktörlük kariyerine başladığında, kırmızı-siyahlıların 2. Lig'de mücadele ettiğini hatırlatan Metin Diyadin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O yıl genç oyunculardan yeni bir kadro kuruldu. Bu kadro, ilk yıl sezonun tamamlanmasına haftalar kala Süper Lig'e dönmeyi garantiledi. Ligdeki ilk yılımızda Rinaldi, Zacarias, Kemal Yıldırım, Avni gibi isimler vardı. Kadro çok iyiydi. Üç yıl sonra da Moshoeu ve Kusheli kadro. Bizden sonra ise Youla-Ahmed Hassan El Sakalı jenerasyon... Gençlerbirliği'nde 3-4 defa böyle jenerasyonlar yakalandı. Çalıştığınız takımın gerçeklerini ve yapısını iyi bilmelisiniz. Başka bir kulüpte farklı politika izleyebilirsiniz ama Gençlerbirliği gerçeğinde başka davranmanız gerekebilir. Yabancı kontenjanı transferlerdeki yüksek rakamlar düşünüldüğünde Gençlerbirliği, yine bir jenerasyon yakalamalı. Kırmızı-siyahlı kulüpte genç oyunculara önem veren bir yapı var ama bunun karşılığını pratikte göremiyoruz. Çalışmalarımız bu yönde olacak."
Gençlerbirliği'nin PAF takımında başladığı teknik direktörlük kariyerine ASAŞ'ta, 2. Lig B Kategorisi şampiyonluğu yazdıran isim değişikliğinin ardından da Gençlerbirliği OFTAŞ Spor'da elde ettiği başarıyla dikkatleri çeken Diyadin, Eskişehirspor, Çaykur Rizespor ve Trabzonspor'da yardımcı antrenörlük, Orduspor ve Kasımpaşa'da ise Süper Lig tecrübeleri yaşadı.
Başkentten uzak kaldığı 6-7 yılda, hırslı ya da agresif tanımlanabilecek karakterini, yaşadığı değişim ve gelişimle olgunlaştırdığını ifade eden teknik adam, kurduğu bazı takımlarda sezon sonlarını görmesini ise "Güzel bitirdiler. Beni mahcup etmediler. Bu önemli" şeklinde değerlendirdi.
Diyadin, Gençlerbirliği OFTAŞ Spor ile yaşadığı başarılı döneme ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
"O zamanki altyapı takımımız zaten altın jenerasyondu. Muhakkak az çok bizim de katkımız olmuştur. Tüm altyapı teknik adamlarının emeği ile oluşmuş bir kadroydu. Gökhan Gönül, İlhan Eker, Giray Kaçar, Doğa... Bu jenerasyonu hem başarı hem Türk futboluna isim kazandırmak adına iyi değerlendirdik."
"Takımım bana benzeyecek"
Her teknik direktörün döneminde oynanan futboldan, oyun stilinden ve daha önce çalıştığı hocalardan etkilenebileceğini ifade eden "Gençler"in yeni teknik direktörü, "Bana benzeyen bir takım kurmak istiyorum; ofansif, önde tarafta basan, hızlı... Ancak bunu teorik olarak düşünmek yetmiyor. Oyuncu profili, o profilde oyuncuları bulmak ya da dönüştürebilmek gerekiyor" diye konuştu.
Güçlü bir ekip yaratmaları durumunda genç oyuncuların da daha rahat kazanılabileceğini belirten Diyadin, "Bir çıkış yakaladıysanız alttan gelen oyuncuyu daha kolay kazanırsınız. Ben bunu zorlayacağım. Riskse bu riski alacağım. Yapılanmamız da bu yönde. Azofeifa ve Björn ile yollarımız ayrıldı. Eldekileri kaybetmeden 2 ofansif katkıyla iskeleti kuvvetli bir takım kuracağız" ifadelerini kullandı.
Transferde durum
Metin Diyadin, transfer çalışmalarıyla ilgili de "Fazla transfere gerek yok. Ön tarafa etkili, skoru değiştirebilecek, oyuna ağırlığını koyabilen iki oyuncu yeterli olacaktır" diye konuştu.
İstenilen özelliklerdeki iki transferin takıma katılması sonucunda sezon sonu hedefiyle ilgili de Diyadin, "Sıralama hedefi koymanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Süreç içinde yakaladığınız ivmeye göre belki olabilir ama sezon başında sıralamada yer hedeflemek sıkıntılar yaratabiliyor. Doğrusu, oynayanın da seyredenin de zevk alacağı, iyi oynayan futbol karakteri yaratmaya çalışmak. Bu yapı sizi nereye taşırsa sıralamada da yeriniz orası olacaktır" şeklinde görüşlerini aktardı.
Cavcav'ın Trabzon'dan keşfi
Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın, kendisini 19 yaşındayken Trabzon'da keşfettiğini dile getiren Diyadin, başkent kulübünün başkanıyla sonrasında kopmayan ilişkilerinin, yeni sezonda kırmızı-siyahlı takım için avantaj yaratacağını ifade etti.
Teknik direktörlerin, yeni katıldıkları camialarda tanıma ve tanışma sürecinde krizler yaşayabileceğine dikkati çeken Diyadin, bu dönemleri yaşamadan ya da en az kayıpla geçmenin önemine vurgu yaptı.
"Beni sevdiklerini biliyorum"
Gençlerbirliği taraftarları için "sayısal olarak fazla olmasa da yürekten, vefakar, eğitim seviyesi yüksek" değerlendirmesinde bulunan Diyadin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Stadyuma gelen kırmızı-siyahlı taraftarın sayısı dönem dönem arttı, artmaya da devam ediyor. Taraftarın beni sevdiğini biliyorum. Ben de onları seviyorum. Yıllarca beni izlediler. Çok güzel günlerdi. Futbolu bilen güzel bir taraftar grubumuz var. Onların heyecanına ve duygularına yakın bir futbol oynatmak istiyorum. Uzun zaman sonra ilk kez kendi içlerinden çıkmış bir teknik direktör izleyecekler. Onlara mahcup olmamak için elimden geleni yapacağım." - Ankara