Haberler
Türkiye sınırındaki kaosa Putin desteği! Rusya Ordusu Halep'e operasyon başlattı

Esed'e Putin desteği! Rusya Ordusu, Halep'teki muhalifleri vuruyor

Halep düştü! Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Antalya açıklarında 4.8 büyüklüğünde deprem

Antalya'da 4.8 büyüklüğünde deprem! Açıklamalar peş peşe geldi

Bakan Uraloğlu açıkladı: Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

Burak Yılmaz, Meşhur Pozisyonu Yorumladı: Ben de Çok Şaşırdım

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Galatasaraylı golcü, Fenerbahçe maçında kaçırdığı gol posizyonunda topun tele takılıp takılmadığıyla ilgili "Ben de çok şaşırdım ama orada bir şey oluyor." dedi.

4 büyük kulübün formasını giyen Trabzonspor ve Galatasaray'da gol kralı olan asi ruh Burak Yılmaz. An geldi tökezledi, düştü ama her seferinde dimdik ayağa kalkmayı başardı. Sürekli eleştiri oklarına karşın işini büyük bir hırsla yapan Yılmaz Burak. Şampiyonlar Ligi'nde bir sezonda (8 gol) en çok gol atıp kariyerine müthiş bir başarı eklemesine karşın zaman zaman Galatasaray taraftarının da tepki gösterdiği Burak Yılmaz enine boyuna herşeyi anlattı.

İşte Burak Yılmaz röportajının çarpıcı mesajları:

Sezon başında yapılan 4. yıldız kareografisi sizde baskı oluşturdu mu?

"Galatasaray her sezona her zaman şampiyonluk için başlıyor. Bu sezonda şampiyonluğu amaçladığımız herhangi sezondan biri bizim için. Ama işin ucunda 4. yıldız olunca herkes tarafından ve rakibimiz tarafından istenilen bir başarı olunca, bu sezonu daha farklı kıldı bizim için. Sezon başında yapılan 4. yıldız kareografisi de bizlerin, yönetimin ve camianın ne kadar şampiyonluğa inandığını gösterir. İşler o kareografiden sonra kötü gitmeye başladı. Biz de, böyle bir şey yaptık ama şimdi ligde iyi gitmiyoruz. İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünür dedik. Ama çok şükür sonrasında toparlandık ve şu anda lideriz. İstediğimiz hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu hafta maçı kaybetmiş olabiliriz ama şampiyonluğa olan inancımızı kaybetmedik."

"FENERBAHÇE DE BEŞİKTAŞ DA AYNI ORANDA RAKİBİMİZ"

"Fenerbahçe ile 4'üncü yıldız savaşımız var. Beşiktaş'ın ise rahmetli efsane başkanının isminin verildiği sezon. Onlar da bu sezon mutlaka kazanmak istiyorlar. Şampiyon olmak istiyorlar ve iyi bir takımları var. Ben her iki takımı da bize rakip olarak görüyorum. İşte Fenerbahçe'nin bu hafta kazanıp moral bulması Beşiktaş'ın da Sivas'ta galip gelmesi çünkü önemli bir deplasmandı. Ama ben bu hafta kazanılan maçlara göre değil takım olarak bakıyorum ve her ikisi de bizim rakibimiz.

* Fenerbahçe yenilgisi inancınızı sarstı mı ?

"Biraz daha emin adımlarla yere basıyoruz. Kaybettik ama bizden inancımızı ya da hedefimizden sapma gibi durum yaratmadı. Sadece bir maç kaybettik ama kesinlikle yere daha sağlam basıyoruz. Yaptığımız hataları, düştüğümüz pozisyonları görerek hiç bir hedeften sapma ya da inançta kırılma yok. Hatta belki biraz havaya girmiş olabilirdik, şimdi daha emin adımlarla hedefimize gitmek istiyoruz. Her şerde bir hayır vardır derler. Biz de bu mağlubiyetten bunu çıkarıp yolumuza devam ediyoruz."

* Fenerbahçe'ye yenilmek nasıl bir duygu? Uzun süredir yenilmek üzerinizde baskı yarattı mı?

"Sonuçta bu bir derbi. Fenerbahçe'nin sahasında oynanan bir derbiydi. Biz oraya kazanmaya gittik. Hatta net gol pozisyonları bulan da bizdik. Fenerbahçe karşısında korkumuz yoktu. Zaten bunu da ilk yarıdaki pozisyonlarımızla gösterdik. Mutlaka taraftarlarının da etkisiyle bir baskı yaratacaklardı. O sırada anlamsız kendi hatalarımızdan dolayı bir gol yedik. Kesinlikle maçın hakkı 0-0 idi. Ben, bizi daha fazla gol atacak taraf olarak görüyordum. Ama kısmet öyle olmadı. Korku yoktu, kazanmaya gitmiştik. Kazanmak için de hem oyunu hem de pozisyonları bulmuştuk ama olmadı. Artık önümüzde Başakşehir maçı var. Gerçekten de Fenerbahçe mağlubiyetinden hem kafa olarak hem beden olarak bütün takım sıyrıldı. Tamamen Başakşehir maçını bekliyoruz"

*Derbide kaçırdığın bir gol pozisyonu var. Daha sonrasında magazinsel olarak da gündeme geldi. Bunu sen nasıl yorumluyorsun?

"Bana da arkadaşlarım yolladı. Ben de çok şaşırdım. Bilmiyorum onun ne olduğunu ama orada bir şey oluyor. Hatta ben de devre arası girdiğim zaman o kadar şiddetli vurmadım nasıl top oraya gitti falan demiştim. Demek ki şiddetli vurmuşum. Belki gözyanılmasıdır, belki de farklı birşeydir. Çok da fazla üzerinde konuşmak istemiyorum. Çünkü artık geçti gitti diye bakıyorum."

*Galatasaray 3 yılda 4 hocayla çalıştı. Bunu nasıl yorumluyorsun? Sende nasıl etkileri oldu?

"Geçen sene şampiyonluğu kaybetmemiz sonucunda nasıl etkilediği belli. Şampiyonluğu kaybettik. Çünkü her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır derler. Her hocanın da farklı bir stili, farklı bir tarzı var.

FATİH HOCADAN SONRA İTALYAN HOCA SİYAHLA BEYAZ GİBİ

*Şampiyonluğu kaybetmenizdeki ana neden bu muydu?

"Şimdi bunu da söylemek istemiyorum. Mutlaka bizlerin de suçları, hataları vardır. Biraz taraftarın, biraz yönetimin, biraz bizlerin, biraz hocalarımızın... Yani hepimizin hatalarından oluşan bir kayıp vardı. Ama Fatih hocadan sonra bir İtalyan hocaya geçmek, siyahla beyaz gibiydi. Bir tanesi korkusuz yüzde yüz hücum. Bir tanesi de önce gol yemeyim, defansı sağlama alayım diye. Bu nedenle geçiş süreçlerinde biraz zorlandık. Ondan dolayı da puan kayıplarımız oldu. Ben buna bağlıyorum. Ama benim çalıştığım 4 tane hocanın hepsi de çok kariyerli ve kaliteli. Ben hepsinden birşeyler öğrendiğimi düşünüyorum. Şimdi Hamza hoca ile birlikteyiz. İşler de iyi gidiyor. Artık geçmişe değil de geleceğe bakmak gerektiğini düşünüyorum.

*Geçen yıl Fatih Terim gidip Mancini geldi dedi ve şampiyonluğu kaybetmemizdeki etkenlerden de biri bu dedin. Bu sene de Prandelli - Hamza Hamzaoğlu değişikliği size aynı korku ve şüpheyi yaşattı mı?

"Belki de bu kez şampiyonluğun kazanılmasında etki olacaktır. Çünkü Prandelli'nin kariyeri ve hocalığıyla ilgili konuşmak asla bizlere yakışmaz. Ama belki Türkiye'ye alışamadı. Belki bu şartları bilemedi. Türk futbolunu tanıyamadı. O'nun gidip Hamza Hoca'nın gelmesi zaten bizim milli takımdan da hocamız olduğu için hem Türk futbolunu iyi tanıyan ve yakından tanıyan bir insan. Mutlaka onun artı yönleri olacaktır bize. Zaten onun gelişiyle de bu pozitif çıktı."

*Bu sene şampiyonluk mu gol krallığı mı?

"ŞAMPİYON OLALIM KRALLIĞI İSTEMEM"

"Şampiyonluk. Bunu çok gönülden söylüyorum. Her sene şampiyonluk benim için kariyerime yazılacak en güzel başarıdır. Gol krallıkları var kariyerimde şampiyonluk da var ama ben her zaman takımın başarısı, galibiyeti, kazanılacak şampiyonluğu her zaman önde tutarım ve bunu da tüm kalbim ve yüreğimle söylüyorum. Arkadaşlarım ve hocalarım da bunun böyle olduğunu her zaman hem idmanlarda hem de maçlarda bu durumu hissettirmişimdir. İnşallah şampiyon oluruz. Biz şampiyon olacaksak, gol kralı olmaya da gerek yok. Yeter ki şampiyon olalım."

*Drogba ile oynamak nasıl bir duygu? Sana neler kattı?

DROGBA ÖĞRETMEN GİBİYDİ

"Drogba ile çalışmak, idman yapmak, onun önerilerini dinlemek çok farklı bir duygu. Çok büyük bir oyuncuydu. Ondan öğrendiğim şeyler de var. Onun yapmaya çalıştığı şeyleri deniyordum. O bana öğretiyordu. Drogba her zaman yanımızda olan bir insandı. Sürekli yardım etmeye çalışırdı. Ben de hep onu dinlemeye çalışırdım. Çünkü çok büyük ve kaliteli bir oyuncu. Bana çok şey öğretti. Tek santrafor oynadığım zamanlarda da bana çok katkısının olduğunu düşünüyorum.

Tek santrafor konusuna gelince, tek santrafor oynamak çok zor. Benim tarzımdaki oyuncular için de çok zor. Mesela bizim takımda herkes Umut'la birlikte oynayınca hem takımın hem de bizlerin daha farklı olduğunu söylüyorlar. Ben de onlara katılıyorum. Umut benim hem arkadaşım, hem kardeşim hem de yoldaşım Trabzonspor'dan. Selçuk, ben ve Umut... Umut çok beğendiğim bir oyuncu. Umut'la oynamak beni daha çok rahat ettiriyor. Hem pozisyon anlamında, hem alan açılması, hem koşu mesafesi anlamında beni daha çok rahatlatıyor. Umut'a sorsanız, Umut da benimle oynamayı aynı şekilde düşünüyordur. Ama tabii ki tek santrafor oynadığım maçlar da var. Ama tek santrafor oynamak daha zor."

"EN UFAK OLUMSUZLUKTA FATURA SELÇUK VE BANA KESİLİYOR"

*Senin ve Selçuk İnan'ın arkadaşlığı hep başka bir yere konuluyor. Bu bazen aleyhinizde imaj da oluyor. Seçluk'un sana pas attığı, seni takım içinde ayırdığı yönünde iddialar da var. Bunlar hakkında neler düşünüyorsun, böyle birşey olabilir mi?

"Böyle birşey asla olamaz. Zaten istatistiklerde de çıkar. Geçenlerde Selçuk bana söylüyordu. Sana en az pası ben atıyorum diye. Gerçekten de öyle. Selçuk'la olan arkadaşlığım artık öyle bir yere konuldu ki, her olumsuz şeyde Burak-Selçuk deniliyor. Ama başarı olduğu zaman direkt kesinlikle başkaları. Ama Burak'la Selçuk olarak kesinlikle her olumsuz şeyde biz ön plana çıkıyoruz."

*Peki neden böyle oldu?

"Çok iyi arkadaşız. Selçuk çok iyi bir futbolcu. Galatasaray'ın kaptanı, göz önünde. Karakterli de bir insan olduğu için, ona sorsanız o da benim için aynı şeyleri söyler. Bu yüzden her şeyde önce biz göz önüne geliyoruz. Her şeyde dediğim, tüm başarısızlıklarda. Bu durum Selçuk ile arkadaşlığımızı etkilemiyor. Ama belki oyun anlamında bizi biraz motivasyon olarak düşürüyordur. Ama alışıyoruz artık."

*Selçuk ve senin takıma yaptığın kattı tartışılmaz ama taraftarın da size dönem dönem tepkisi oldu. Bu neden oluşturuldu acaba? Taraftarı buna neler itti?

"Belki sezon başında bir bocalama dönemimiz olduğu zaman, bu skor anlamında geriye düştüğümüz zaman, Selçuk'la birlikte biz tepki gördük. Ne olursa olsun benim taraftarlara söyleyeceğim şey, kesinlikle birilerini seçmemek lazım. Kesinlikle birilerini hedef gösterip, birilerine yüklenmemek lazım. Çünkü o zaman diğer arkadaşlara da bir rahatlık gelir. Nasıl olsa Burak'la Selçuk var. Bir tek onlar eleştiriliyor diye. Nedenleri kesinlikle skorlardır. Ama şükürler olsun ki şu an lideriz. Her şey de iyi gidiyor. İyi de oynuyoruz. Şu anda hiçbir sıkıntı yok. Bundan sonra da bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Çünkü 4. yıldıza giden yolda birlik olmalıyız. Ben taraftarların da artık kötü gidiş olsa bile böyle bir şey yapacaklarını düşünmüyorum."

*Kırıldığın anlar oldu mu?

"Tabii ki oldu. Herkesin olmuştur."

*Gitmek istediğin an oldu mu?

"Gitmek istediğim bir an hiçbir zaman olmadı. Çünkü ben formamı ve takımımı sevdiğimi her zaman göstermişimdir. Her zaman da bu elektriği karşımdakine hissettirmişimdir. Hiçbir zaman gitmek istemedim ama kırıldığım çok anlar oldu. İnsanlar birbirine kırılabilir. Hepsi geçip gidiyor, önemli olan sevgi. Ruhunda kalbinde sevgi varsa kırılganlık geçer gider."

*Yazın transfer döneminde İtalya'dan çok ciddi transfer teklifleri aldın. O zaman niye gitmedin?

"Resmi teklifler vardı. Ama gitmedim. Çünkü gidemedim. Dediğim gibi şampiyon olmuşuz, gol kralı olmuşum, Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi sezon geçirmişiz, çok mutluydum. Çok başarılıyız. Gitmek için bir neden göremedim kendimde. O yüzden de gelen tekliflerin hepsine hem ben, hem yönetimimiz geri çevirdik. Şu an buradayım. 4. yıldız yolunda gidiyoruz. İnşallah 4. yıldızı taktıktan sonra işimiz bitiyor mu, hayır bitmiyor. Her sene şampiyon olmak için, her sene goller atmak için tekrardan başlayacağız."

*Sneijder'i nasıl tanımlarsın? O'nun futbolunu nasıl yorumluyorsun?

"Sneijder, eğer şut pozisyonunu çok rahat bir şekilde verdiğiniz zaman kesinlikle cezayı kesecek bir oyuncu. Sneijder'in en büyük özelliği şutu. Çok kuvvetli bir şutu var. Eğer şut pozisyonunda onu rahat bırakırsan kesinlikle topun gol olabileceğini düşünüyorum. Çok kariyerli ve tecrübeli bir oyuncu. Bize de çok şeyler kattığını düşünüyorum. İnşallah o da çok daha iyi olacaktır. Onun da katkılarına bu yönde ihtiyacımız var ve kendisi de katkısını veriyor zaten."

Ve Melo

"Melo sahada çılgın kavgacı ama bu onun futbolcu karakteri kaybetmeyi tahammülü olmayan bir yapı. Zaman zaman saha içinde hatalar da yapabiliyor. Ama sahadaki psikoloji farklıdır. Onu sahaya çıkmayan bilmez. Kaybetmek istememek herkese saha içinde bu hataları yaptırır. Melo da bu hataları yapıyor. Bizim takımda Sabri, Melo, diğer isimler kimsenin kimseyle sıkıntısı yok. Her takımda olabilecek küçük tartışmalar her zaman olur. Bu bir aile içinde de olan doğal şeyler.

Zaten bunlar olmazsa başarı olmaz. "

"BAŞKA TAKIMLARDA BÜYÜK OLAYLAR OLUYOR HİÇ YAZILMIYOR GALATASARAY'DA EN UFAK OLAY BÜYÜTÜLÜYOR"

Fenerbahçe maçında Sabri ve Selçuk arasında sorun yaşandığı iddia edildi.

"Fenerbahçe maçı sonrasında kesinlikle Sabri ya da başkası bir tartışma olmadı. Ama ben maç sonrası böyle şeyler olacağını biliyordum. Çünkü 11 maç kaybetmedik. Hiç böyle haberler yoktu. Bir maç kaybettik hemen bu tür haberler çıktı. Açıkcası biz futbolcular olarak biliyorduk bu tür haberlerin çıkacağını. 11 maç hiç sorun yoktu. Bir maç kaybettik, o buna küstü, başkası şuna küstü dedikodular başlıyor. Gülüyoruz bunlara, bu tür haberler habercileri de herkesin gözünde küçültüyor. Bu arada başka takımlarda da mutlaka başka olay ve kavgalar oluyordur, oluyor biz duyuyoruz ama onlar haber olmuyor."

"PRANDELLİ KALSAYDI ŞİMDİ LİDER DEĞİLDİK"

"Prandelli kalsaydı ligdeki durumumuz değişirdi. Öncelikle Prandelli çok iyi bir insan. Benim gördüğüm en iyi insanlardan biri. Futbol adamı olarak, insan karakteri olarak. İnsanın herşeyi yüzüne söylüyor. Futbol adına yanlışları olabilir. Ama herkesin var, benim de hatalarım olabilir. Şu andaki hocamızın da yanlışı olabilir, herkesin yanlışı olabilir. Türkiye'yi tanımıyordu. Futbolcuyu, taraftarı, basını tanımıyordu. Kalsaydı bu süreçte daha çok puan kaybeder zirveden kopardık diye düşünüyorum."

"Hamza Hoca bizim takıma uydu. Yaptığı şey herkesi kendi mevkinde oynatıyor. Burak santrafor, Sneijder forvet arkası, Selçuk ön libero. Futbolcu gerçek mevkinde oynarsa performansı artıyor. Hocanın bizi, Türk Futbolu'nu tanıması ve geldi taşları yerine koydu. Allaha şükür ki takım da gayet iyi gidiyor."

Yeni Yabancı kuralı

"YABANCI KURALI TÜRK GENÇLERİNİN ÖNÜNÜ KESECEK"

"Başarı, şampiyonluk kesinlikle Türk futbolcu ile gelir. Bunun aksini iddia eden herkesle her türlü tartışırım. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, UEFA Kupası'nı kazandığında Galatasaray kaç yabancı ile oynuyordu. Fatih Hoca 3,5 yabancı der. Capone'yi buçuk olarak tanımlıyordu. O takımı Türk futbolcular taşıdı. Ben türk futbolcunun hırsını, kaybetmeme inancını, takımı sahiplenişini başka olarak görürüm. Türklük başka birşey, bizim yapımızda kaybetmeyi istemeyen hırçın asi bir tavrımız var. Yeni kurala saygı duyuyorum. Kendi adıma endişem var mı? Kesinlikle yok. Buraya Drogba da geldi. Çok ünlü oyuncular da geldi. Pandev de geldi.

Ben kendime sonuna kadar güveniyorum. Benim üzüntüm Birhan kardeşimiz var, Sinan Gümüş var. Bakalım onlar nasıl oynayacak? İkisi de çok iyi oyuncu. Yabancı kuralı çıkmasaydı çok avantajlarının olduğunu söyleyebilirdim. Bu genç yeteneklerin önünü kapayacak. Bunu Türk Futbolu'nun gelişimi olarak görüyorlarsa, ben zannetmiyorum. Nasıl oynayacak bu gençler, 14 yabancı olacak. Yabancı mı geliştirecek Türk futbolunu? Karara saygı duymak lazım ama başarı ve şampiyonluklar Türk futbolcudan geçer."

"UMUT'LA İKİLİ OYNAMAMIZ BENİ RAHATLATIYOR"

"Ben Umut Bulut ile yan yana oynamayı hem kendi adıma hem takım adına daha olumlu görüyorum. Bence karşı takımlara sorsanız onlar da öyle söyler. 2011'den beri beraber oynuyoruz. Umut pozisyon, gol vuruşu açısından beni çok rahatlatan bir oyuncu."

"Diğer büyük takımlarda da oynadım. Kendimi buraya ait hissediyorum. Buraya ait hissetmesen çok zaman önce de ayrılabilirdim. Kazandığımız şampiyonluk, attığım goller, Şampiyonlar Ligi'nde attığımız adımlar. O seneyi unutamam. O sene herşeyin başlangıcı oldu benim için. Tabi ki zaman zaman sıkıntılı dönemler, gol atamadığım anlar oldu ama bunlar geçici dönemler. O sıkıntılı dönemde de taraftarın desteğini ne kadar yakın alırsam o sıkıntılı süreç de çabuk geçiyor. Benim her sene böyle sıkıntılı bir dönemim olur. Her golcünün de olabilir. Ben Galatasaray'ı çok seviyorum. Bu sevgimi de gösterdiğimi, hissettirdiğimi düşünüyorum."

"RİZE MAÇINDA OYUNA GİRMEM BENİM BÜYÜK HATAM"

"Rize maçında sakatlığım tam düzelmeden oynamakla çok büyük hata yaptım. Kendim yaptım. O kadar inanmışlığım var. Ben oynayayım, takıma yardımcı olayım istedim. Nasıl yaptım inanamıyorum. Maç başına parasını almak için oynadı diyenlere inanamıyorum. Yedek kulübesinde oturduğumda da aynı parayı alıyorum. Senelerdir büyük takımlarda oynadım. Benim böyle birşey düşüneceğimi ileri sürenlere inanamıyorum. Nasıl böyle birşey düşünürler anlayamıyorum.

O sakatlık ilk kez başıma geldi. Beni uyaranlar da oldu ama idmanda çok iyi idim ve hiç ağrım yoktu. Hocam oynatmak istemedi. Ben ille girmek istedim. Hamza Hoca maçtan sonra basın toplantısında benden özür dileyince, ben kahroldum. Sonra onu aradım ve ben ondan özür diledim. Çünkü ben onun gözünün içine içine bakıp oynamak istediğimi söyledim. O da dayanamadı."

"HOLLANDA KARŞISINDA BU KEZ ŞANSIMIZ FARKLI"

"Önümüzde artık Hollanda ile ölüm kalım maçı var. Hollanda'da oynayacağız. Bu kez farklı olacak. Bu kez Türkiye'yi şanslı görüyorum. Neden diyeceksiniz, çünkü onlar da kazanmak zorunda. Önceki maçlarda biz kazanmak zorundaydık, onlar rahattı şimdi onlar da stresli olacak. "

"Allah izin verirse çok yakında kızım olacak. Herkes kız evladın erkeğe göre çok farklı olduğunu söylüyor. Babalık duygusunu şimdilik bilmiyorum. Çok mutluyum. İnşaallah ben de, babam gibi baba olurum. Çok iyi bir örnekti bizim başımızda. Sporcu bir kişinin evladı olmanın avantajı olmadı. Benim babam hiç benim peşimde koşmadı. Çünkü derdi ki, futbolcu evladının peşinde koşan babanın evladı iyi futbolcu olamaz diye. Maçlarıma gelmezdi, beni kendi halime bıraktı. Sonra duydum gizli gizli seyredermiş, bana hissettirmedi. Şimdi Galatasaray maçlarına geliyor benim için büyük keyif. Bir kere Manisa'ya gittiğim zaman ağır konuştu bana. Sonra da geri geldim zaten."

"Türkiye'de beğendiğim forvet Umut Bulut, Mustafa Pektemek çok iyi oyuncu ve çok şanssız. Gaziantepli Muhammet, Kasımpaşalı Adem Büyük. Yabancı olarak Cardozo ve Demba Ba, Moussa Sow, Emenike çok iyi oyuncular. Pandev de çok iyi kaliteli bir oyuncu, alışma sürecinde."

"ABDÜRRAHİM AĞABEY BENİM İÇİN ÇOK FARKLI"

"Abdürrahim Ağabey benim için farklı. Beni Moskova'da Dinamo Moskova kampından kapıp çıkaran kişidir. Galatasaray'a gelişimde o çabası ve emeğini unutamam. Abdürrahim Ağabey çocuk gibidir. Nasıl bir çocuğu şeker ile sevindirirsiniz. O da bizim galibiyetimize en az bizim kadar sevinir, yenilgimizde bizim kadar üzülür. Her zaman yanımızda. Maddi manevi her derdimize koşuyor, çok özverili bir insan. Böyle bir yöneticiye sahip olduğumuz için ben çok mutluyum. Ali Dürüst Ağabey de her zaman yanımızda ve çok büyük desteği var."

"Taraftarımız Fenerbahçe maçında yenildik ve çok üzüldüler. Hepsinden özür diliyoruz ama şu anda hâlâ lideriz ve önümüz açık. Başakşehir maçımız var sonra 10 maçımız daha var. Her türlü küskünlüğü, kırgınlığı bırakıp kenetlenelim ve bize destek olsunlar. 11'de 11 mümkün hepsini kazanabiliriz ve şampiyonluğa inancımız çok fazla. Birlik olalım beraber olalım ve dördüncü yıldızı Galatasaray'ımıza getirelim."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Spor
title