Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısı

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Süper Lig'de yarın oynanacak Trabzon spor mücadelesinden 3 puan alacaklarına inandığını söyledi.

Kalamış'ta bulunan Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen Yüksek Divan Kurulu toplantısında üyelere seslenen Koç, Trabzon spor ile yarın oynanacak müsabakada futbol A takımına başarılar dileyerek sözlerine başladı.

Yüksek Divan Kurulu Başkanı Şekip Mosturoğlu'na açıklamaları dolayısıyla teşekkür eden Koç, "Kendisi neler yaşadığımızı açıkladı. Genel sekreterimiz de rekabet ettiğimiz kulüplerle ilgili konuştu. Ben de değineceğim. Sadece dışarıyla değil birbirimizle de boğuşuyoruz. Herkesin fikrine saygılıyım. Takdir ederim, tasvip etmem, önemli değil ama herkes fikrini söyler." ifadelerini kullandı.

Futbol şubesinde uzun yıllar istikrarı yakalayamamanın en büyük sorunları olduğunun altını çizen Koç, şöyle devam etti:

"Bizim de bizden önceki yönetimin de sorumluluğu ve hatalarının olduğu aşikardır. Ama teknik direktörlerimize ihtiyaç duyduğu sabrı tanımayan camianın sabırsızlığı da bu durumdan pay sahibidir. Yönetim kurulumuz bu sabırsızlığı kırabilmek için dünya tarihinin en başarılı teknik direktörlerinden birisini kulübümüze kazandırmıştır. İyi de bir kadro kurduğumuzu düşünüyorum. Hatta ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık. Derin, alternatifli bir kadro kurduk. Organize bir sosyal medya çetesi, önceki teknik direktörümüz gibi Mourinho'yu da hedef haline getirdi. Bir kısım taraftarımız bu algı operasyonundan etkilenmiş. Hocamıza da 8.-9. haftada saldırmaya başladılar. Camiamız yıllar içinde bu psikolojiye sokulmuştur. Her demeciyle Fenerbahçe'ye yaşatılan haksızlıkları dünya basınının manşetlerine taşıyan, sevgiyi, sabrı, desteği hak eden bir hocamız vardır, biz de sonuna kadar yanındayız. Bizim kendisiyle ilgili hayallerimiz ve planlarımız uzun vadeli. Tüm çabamız bu şehirde mutlu olması, kendi işine odaklanması. Yarın yolumuz açık olsun, güzel bir maç olsun. 3 puanı alacağımıza inanıyorum. Bütün sporcularımızın yolu açık olsun."

"Bizim için en büyük başarı, kulübümüzün kimseye muhtaç olmamasıdır"

Anlaşılmamanın acısını yaşadıklarını dile getiren Ali Koç, "Ama ufak ufak rüzgar dönmeye başladı. Fenerbahçe'nin taviz vermeden, ilkesel duruşundan geri adım atmadan, değerlerine sıkı sıkı sahip çıkıp, futbolda başarı gelmese de, biraz sonra bahsedeceğim yapıya karşı elimizden gelen çalışmayı yapıyoruz. Bizim için en büyük başarı, kulübümüzün kimseye muhtaç olmamasıdır. Görev süremiz bittiğinde bunun ne kadar önemli olduğu görülecektir." diye konuştu.

Göztepe maçında yaşananları hatırlatan Ali Koç, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Birisi kalleşçe sırtımızdan saldırdı. Ama geçen hafta bir maç oynandı. Galatasaray-Beşiktaş maçı. Bir muhabire tokat atan birisi apar topar tutuklandı. Yanlış bir yere çekilmesin. Mesleği, sosyal statüsü fark etmeksizin adalet önünde herkesin eşit olduğuna inanıyoruz. Ayrıcalık da talep etmiyoruz ancak neden adil muamele görmediğimizi sorgulamak da sorumluluğumuzdur. Beşiktaş başkanıyla dalga geçen, basın mensubu görünümlü holigan bir taraftar profili çizen, maça geldiğinde alkollü olduğu emniyet tarafından tespit edilen kişiye, bakanlarımız yarım saat içinde 'Geçmiş olsun.' diyorlar. Ama aynı kişiler Fenerbahçe başkanına yapılan saldırıyı görmezden geliyor. Biz kapalı spor salonumuzu yaparız, stadımızın sahibi devlet olmasına rağmen kendimiz inşaat yaparız, başkalarına statlar yapılır ama biz iki misli kira öderiz. Biz her yıl kuruşu kuruşuna vergimizi öderken, rakiplerimizin vergileri silinir. Biz Türkiye'nin dev markalarıyla işbirliği yaparak sponsorluk gelirini artırırken, bir rakibimiz yasa dışı bahis sitesini sözde bir haber sitesi gibi gösterip gayri ahlaki kaynak üretirken, karaborsa skandalı içinde buna cüret ederken, kimsenin ses çıkarmaması adil midir?"

"Yeni yönetimin zamana ihtiyacı olduğunu kabul ediyoruz"

Hakem hatalarına dikkati çeken Ali Koç, Fenerbahçe'nin bu hatalar nedeniyle çok zarar gördüğünü belirterek "Malum terör örgütüne üye olmaktan hapis yatan ya da yurt dışına kaçan polis, hakim kim varsa, Fenerbahçe'ye vermediği zararı, her sezon birkaç hakemin verdiği hepinizin malumudur. Geçen yıl nefes nefese devam eden şampiyonluk yarışında biz 5 kırmızı kart görürken Galatasaray'ın sadece 1 kırmızı kart görmesi normal midir? O kırmızı kart da kulübedeki birine gösterildi. Ama aynı takım 5 Avrupa maçında 5 kırmızı kart görüyor. Bu tesadüf müdür? Geçen yıl 65 sarı kart görmüşler, biz 88 sarı kart görmüşüz. Bu sene de ne yazık ki ilk 10 haftada benzer tablo ortaya çıkmaya başladı." açıklamasını yaptı.

Türkiye Futbol Federasyonu seçimlerinde açık ve şeffaf bir tavır takındıklarını da vurgulayan Koç, şunları söyledi:

"Yeni yönetimin zamana ihtiyacı olduğunu kabul ediyoruz, hakemlerin de lige etkisini dikkatle izliyoruz. Acun Ilıcalı bir mücadele veriyor. 'Yapı var mı, hayali yapı oluşturuyorsunuz, sahadaki sonuçları böyle mazeretlerle kamufle etmeye çalışıyorsunuz.' diyorlar. Son 5 ve son 10 senenin tablosuna bakın. Bu tablolar içinde Fenerbahçe'nin en azından 1 şampiyonluğunun olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bunu şansa bağlayamazsınız. 25 yıldır bu işle mücadele ediyoruz. Bu yapı camiaların kaderleriyle oynuyor. Sadece şampiyonların değil düşenlerin de kaderleriyle oynuyor. Bizim yaşadıklarımızı başka bir kulüp yaşasa, ayakta duramaz. Bununla övünsek mi, halimize mi üzülsek size bırakıyorum. Kendi tarihimizin görülmemiş sezonunu yaşıyoruz, 6 derbinin 4'ünü kazanıyoruz, deplasmanda sadece 1 beraberliğimiz var ve yine şampiyon olamıyoruz. Biz yapı deyince de ortalık kaynıyor. Kim bu yapı, adı var mı? Biraz açıklayayım. Saha içinde ısrarla bir takımı kollayarak, ittirerek hakem hataları yapılıyorsa ve aynı hakemler maçlara veriliyorsa, yapı budur. Yıllarca tarihe geçecek hakem hatalarının neredeyse hepsi bir takımın lehine gerçekleşiyorsa, işte yapı budur. Bir derbide 6 sarı kart, 2 kırmızı kart gösterilmiyorsa, yapı budur. Temsilcileri, gözlemcileri istedikleri şekilde kullanabileceğini iyi bilen, kullanacağı kişileri bu görevlere yerleştirenler oluyorsa, yapı budur. Bu yapıya çomak sokulduğunda malum kişiler ayaklanıyorsa, işte yapı budur, içlerine korku düşenler de yapının parçasıdır. İllegal işlere göz yumuluyorsa, dosyalar kapatılıyorsa, işte yapı budur. Bunları bile bile 'Kim bu yapı?' diyorlarsa yapı budur."

"Gençlik ve Spor Bakanlığına ilgisi nedeniyle teşekkür ediyorum"

Saha dışında haksız bir rekabet ortamı olduğunu ve bunu da TFF seçimlerinde anlattığını belirten Ali Koç, "En güzel örnek de karaborsa bilet. Bu iş gerçektir. Kapatılacak mı, üstüne mi gidilecek? İlgili arkadaşlar, devletin ilgili mercilerine gidiyorlar, bir kişi 'Bu iş sizi niye ilgilendiriyor?' diyor. Bu konu kendi içlerinde ortaya çıktı. Vahim bir olay. Başkanları 'Savcılığa başvurduk.' dedi. Meğerse müracaatı, şikayeti yapanlara karşı dava açmakmış. Kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapması gerekirken, çelişkili ifadelerle süreci kurtarma peşindeler. Biz bunun sonuna kadar gideceğiz. Baktık ki olayın üstü kapatılmaya çalışılıyor, biz de ilgili kurumların harekete geçmesi için ihbar hakkımızı kullandık. Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurulu, Türkiye Futbol Federasyonu ve Bankalar Birliğine başvuru yaptık. Bazı merciler gerekli incelemeyi başlattılar ve bunu da kulübümüze ilettiler. Gençlik ve Spor Bakanlığına ilgisi nedeniyle teşekkür ediyorum. Bizim kulübümüze 3 müfettiş geldi ve bildiklerimizi, tahmin ettiklerimizi aktardık. Hatta 'Bizi de inceleyin ki karşılaştırın.' dedik. İnşallah bu önerimizi dikkate alırlar. Bakanlık müfettişlerinin ve savcılık makamının çok önemli gelişmelere ulaştığını biliyoruz. Devletimiz, devletliğini mi gösterecek, yoksa bu konu örtbas mı edilecek. Bahsedilen rakam 56 milyon avro." ifadelerini kullandı.

İllegal bahsin Türkiye için sosyolojik bir olay olduğunu da sözlerine ekleyen Ali Koç, şöyle konuştu:

"İllegal bahis sponsorluğu. Bir başka gayri yasal olay, aynı camia. Ciddi bir suç. Şu anda Türkiye'de neredeyse hiçbir ülkede yaşanmayan illegal bahis olayı ailelerimizi çökertmek üzere. Binlerce üniversite öğrencisi banka hesaplarını kiralıyor. Bırakın bir rakibin haksız gelirini, Türkiye'nin sosyolojik yapısını bozmak için en büyük tehditlerden birisinin bu olduğunun farkında mısınız? Hepimizin üzerine sorumluluk düşüyor. Türkiye'de bu iş lisansla yapılıyor. Bir de yurt dışında dev şirketler var. Onlar da lisansla iş yapıyorlar. Ama bu söz konusu oluşum tamamen illegal. Ne yurt dışında ne de ülkemizde lisansları var. Markanın sonuna '.news' eklentisi yapılarak legalleştirmeye çalışıyorlar. Başkanlarına da, 'Siz bu şirketi hiç google'da araştırmadınız mı? 2 ay önce kurulan bir sitenin 14 milyon avro sponsor olması, hiç mi aklınızdan geçmedi?' dedim. Reklam yok, abonelik geliri yok, hiç mi internetten araştırmadınız? Biz geçen sene alt liglerde bahis konusunu ifade etmiştik, devlet soruşturma başlattı, biz ifade verdik, sonra savcı değişti. Bir tarafta 56 milyon avro, diğer tarafta 14 milyon avro. Her şey ortada. İllegal bahse özendirmek ülkemizde büyük suç. Ne acıdır ki, sosyolojik sorun olan bir konunun 119 yıllık bir formanın üzerine yazılması da onlara nasip oldu."

"Açıklanan rakamlarla gerçekler arasında büyük fark var"

Futbolcularla yapılan sözleşmelere değinen Koç, kulüpler arasında sahada olduğu gibi transferde de rekabet edildiğini söyledi.

Futbolculara teklifler yapıldığını, yazışmaların yapıldığını dile getiren Koç, "Bu futbolculardan birinde biz masadan 7,5 milyon avro teklifle kalkıyoruz. Bir başka kulüp KAP'a 4 milyon 350 bin avroya anlaştığını açıklıyor. Ama transferi yapan yönetici, 'Menajerlik ücreti hariç, 7-8 milyon avro.' diyor. Eski TFF'de oldu bu. Sadece bu açıklama bile harekete geçilmesi için yeterlidir. Bunun gibi 5-6 futbolcu var, hepsi çıkacak. Ama kimse harekete geçmiyor. Açıklanan rakamlarla gerçekler arasında büyük fark var. Bunlar nasıl fonlanıyor. Sponsorluk denildi ama nasıl bir firma büyük paralar verip kendi isminden bahsetme ihtiyacı duymuyor. ya bu aradaki farklar, bu karaborsa işiyle dönüyorsa. Bankalar Birliğiyle anlaşmamız var. Her para yarı yarıya gidiyor. Harcama limitleri var. Biz kadroyu, hocayı limitlere sokabilmek için 1000 hesap yapıyoruz. Bir futbolcuda 4,5 milyon avro fark var. Harcama limitlerini manipüle ediyorsun, vergi kaçırıyorsun, banka yapılandırmasını by-pass ediyorsun. Sonra 'Bunlar sizi niye ilgilendiriyor?' diyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Fenerbahçe Kulübü Eski Başkanı Aziz Yıldırım'ın dün Partizan ile oynanan THY Avrupa Ligi maçına geldiğini hatırlatan Koç, "Aziz başkan da bizimle bu toplara girse, karaborsası, illegal bahsi, garip kontratları, ne kadar güçlü oluruz. Geçen sezon Mehmet Büyükekşi'nin yönetim anlayışı kaosu daha da büyüttü. Söz konusu yapıyı devam ettiren unsurlardan birisi kendisi ve ekibiydi. Defalarca kez bize adil rekabet sözü verilmesine rağmen, her şeyin eski tas eski hamam devam ettiğini görünce vites artırdık. 20-25 yıldır yuvalanmış bir yapıyı 1-2 adımda çözmek mümkün değildi. Devireceğiz dedik, devirdik. Fenerbahçe tek başına değildi ama o günkü TFF yönetimi, yüzde 1 milyon kazanacağını düşündüğü seçimi, oluşan doğal ittifaka karşı kaybetti. İnsanlar şantajla, tehditle, mükafatla oylarının yönlendirilmesinden bıkmıştı. Bu çürümüş yapıyla mücadelemiz kararlılıkla devam edecek." açıklamasını yaptı.

"TFF yönetiminin samimiyetine inanıyoruz"

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetiminin göreve geldiğinde tek vaadinin adil ve adaletli olmak olduğunu söyleyen Ali Koç, "TFF yönetiminin samimiyetine inanıyoruz. Son derece kararlı adımlar atarak göreve başladılar. Geçen haftaki derbi hakem skandalıyla bitti. Hızlı hareket etmek zorundasınız. Bir şans daha verme düşüncesinde olursanız, bu yapı size ciddi zararlar verir. Şu anda içeriden yapılan hamlelerle, operasyona uğruyorsunuz. Sizi Fenerbahçe'yle, Beşiktaş'la hatta Trabzonspor'la karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Geçen hafta yapılan hakem atamasına gerçekten anlam veremiyorum. Son derbide RAMS Park'ta rakibimizi 1-0 yenmiştik. Djiku'nun Arda Kardeşler tarafından, faul bile olmayan pozisyonda atılması... ve ilk derbide yine bu adamı atadılar. Fenerbahçeliler, buna tepki gösterin. Aynı kangren yapı faaliyetlerine devam ettikçe, suların durulması mümkün olmayacaktır. Geçen hafta 6 sarı kart, 2 kırmızı kart es geçilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

TFF yönetimine süre verilmesi gerektiğinin de altını çizen Koç, "Niyetleriyle ilgili şüphemiz yok ama eylemleri görmemiz lazım. Allah onlara şans versin, kudret versin, sabır versin. Bugün ülkemizi bekleyen en büyük tehlike Türkiye'nin kutuplaştırılması, kardeşliğimizin erozyona uğramasıdır. Benzer şeyler Fenerbahçe camiası için de geçerlidir. Milyonlarca taraftarın umudu, Türk futboluna yuvalanmış bir yapının ellerinde kalmamalıdır. Federasyonumuza bu konuda başarılar diliyorum." diyerek sözlerini tamamladı.