Fenerbahçe'nin Kalbini Çalanlar...

Taraftarlığın en önmeli ayağıdır bağlılık. Bazen renklere, bazen armaya, kimisi bir tezahürata kimisi bir futbolcuya bağlanır. Fenerbahçe taraftarının son günlerde Alex için yayınladığı duygusal veda mesajları da işte bunlardan birisi. ve bu veda mesajları sarı-lacivertli camianın çok da yabancı olduğu şeyler değil... F.Bahçe tarihinde taraftarlar ile arasında özel bağlar oluşan birçok futbolcu veda ederken gözlerde yaşa neden oldu. Kimisinin gitmesine kızan sarı-lacivertli gönüller kimisini ise havaalanından uğurladı. İşte o isimlerden bazıları... Serhat Akın (2000-2005) Belki de futbol tarihinin en iyi hazırlık kamplarını geçiren futbolcusu olabilir Serhat Akın. Açık kanallardan verilen hazırlık maçlarında her zaman ilk 11 çıkan ve Almanya Amatör Lig takımlarına atılan 10 küsür golün yarısına imza atan Serhat Akın o dönemler adeta bir yıldızdı. Şu anda 2. Lig'de oynasa da milenyumun başında F.Bahçe'nin kadrosunda genç yetenek olarak yer alan ve özellikle Kadıköy'deki maçlarda gösterdiği performans ile attığı gollerden sonra yaptığı sevinci nedeniyle 'Kadıköy'ün Boğası' lakabını alan Serhat Akın, Avrupa sevdasına İstanbul'dan ayrıldı. Ancak sakatlık belası onu 3 sene sonra Kocaeli'ne döndürdü...

Ümit Özat (2001-2007) Oynadığı her takımda kaptanlık bandını takmak bir futbolcu için çok da kolay olmada gerek. Ankaragücü'nde başlayan kariyerini geçirdiği kalp rahatsızlığı sonrasında Köln'de tamamlayan Ümit Özat'ın Fenerbahçe forması ile çıktığı son maçta tribünlerin ambiyansı ve dökülen gözyaşları her şeyin özetiydi aslında. Sağ ayaklı sol bek (belki de trivelanın mucidi) Ümit Özat son günlerde "Kadınlar futboldan anlar mı, anlamaz mı?" tartışmaları ile gündeme gelse de F.Bahçeliler için çoktan efsane kaptanlar arasına girdi. Tuncay Şanlı (2002-2007) Sakaryaspor ile 2002 senesinde gösterdiği Türkiye Kupası performansı ile herkesin gözü 20 yaşındaki oyuncunun üzerine çevrilmişti. Futbola akranlarına nazaran geç bir yaşta, 17 yaşında başlayan Tuncay'ı özel yetenekleri 3 sene sonra F.Bahçe'ye taşıdı. Sarı-lacivertli takımdaki ilk sezonunda tarihi 6-0'lık maçta forma giyen Tuncay bir de gol atınca taraftarlar ile arasında adeta "ilk görüşte aşk" yaşandı. Daha sonraki sezonlar boyunca sol kanattan saçlarını savura savura yaptığı canhıraş koşular, hırs ve mücadelesi ile takımın vazgeçilmezi haline gelse de Avrupa hayalinin peşinden koşarak 2007'de F.Bahçe'den ayrıldı. Yine de hala Fenerbahçe taraftarlarının en sevdiği isimler arasında yer alıyor. Pierre van Hooijdonk (2003-2005) 'Aziz Pierre' lakaplı futbolcu önemli bir kariyerin ardından geldi Fenerbahçe'ye. Hollanda Milli Takımı'nın forvetlerinden birisi ve Feyenoord'da 70'e yakın maçta 50 gol atmıştı. Fenerbahçe'de de tabir-i caizse 'makine gibi' çalıştı. Deplasmanda oynanan bir Trabzonspor maçında serbest vuruştan atmaya başladığı gollerinden ilk sezonunda 24 tane kaydetti. Bir topun duruyor olması onun için nerede duruyor olmasından daha önemliydi. Kadıköy'deki bir Gençlerbirliği maçının 61. dakikasında Ankara ekibinin kalecisi Gökhan, baraj kurdurmayınca Kemal Aslan ve Petrov'dan oluşan bir baraj yapan ve ardından golü kaydeden van Hooijdonk da Tuncay gibi taraftarların hala iletişim halinde olduğu isimlerin arasında yer alıyor.

Fabio Luciano (2003-2006) Attığı gol sonrası Fenerbahçe formasını yere serip üzerine 'tapınacak' kadar büyük bir bağlılık gösteren Luciano, sarı-lacivertli takım taraftarlarının hemen hemen her sezon 'bir stopere bağlılık' kontentajınını 3 sezon boyunca doldurdu. Bir forvet edası ile ani çıkışları, Galatasaray'a gol atması ve onun forma giydiği 3 sezonda gelen 2 şampiyonluk da bu sevgide etkili oldu diyebiliriz. Havaalanından taraftarlarca veda edilen Luciano şu anda da Twitter üzerinden yayınladığı Türkçe mesajlar ile sar-lacivert gönüllere dokunmayı başarıyor. Stephen Appiah (2005-2008) Attığı gol sonrasında eski takımı Juventus'taki arkadaşları Ibrahimovic ve Del Piero'ya selam niyetine yaptığı sevinç ile akıllara kazınan Appiah, tabii bir de Schalke 04'e attığı gol... Ganalı futbolcunun bitmek bilmez enerjisi ve G.Saray maçlarındaki ekstra performansı taraftarların gözdesi olmasıne yetti. Sakatlık nedeniyle F.Bahçe'den 3 sezonu bitirip ayrılan Appiah hala "Ağabey, bize Appiah gibi bir orta saha lazım" yakarışlarında başrolün sahibi. Diego Lugano (2006-2011) Luciano'nun ayrılışı ile doğan boşluğu Brezilya'nın Sao Paulo takımında forma giyen hem de Uruguay Milli Takımı'nın kaptanı ile dolduran Fenerbahçe yönetimi o zamanlar yeni bir idol yarattıklarından tabii ki haberdar dedildi. Sert futbolu, attığı goller, gözlerini açabildiği kadar çok açıp ellerini en aktif şekilde kullanarak hakem ve rakip takım oyuncuları ile girdiği diyaloglar Lugano'nun tipik özellikleriydi. Taraftarın "Tota" diye hitap ettiği Lugano, 3 Temmuz'da patlayan şike süreci sonrasında takımdan ayrılınca az da olsa bir kırgınlık yaşattı sevenlerine...