Fenerbahçe Kulübü'nde "Kurumsallık ve Sürdürülebilirlik" Oturumu Yapıldı
Fenerbahçe Kulübü'nde "Kurumsallık ve Sürdürülebilirlik" başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Fenerbahçe Kulübü'nde "Kurumsallık ve Sürdürülebilirlik" başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Faruk Ilgaz Tesisleri'nde düzenlenen oturuma, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, yöneticiler, Fenerbahçe Sportif AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Vefa Küçük, eski yöneticiler Ali Koç ile Uğur Dündar ve futbol takımı teknik direktörü Ersun Yanal da katıldı.
Oturumda konuşan Fenerbahçe Kulübü CEO'su Hasan Hakkı Yılmaz, yaşanan değişimden kendilerini soyutlayamayacaklarını ifade ederek, "Kurumsallaşma hiçbir zaman amaç değil; uzun vadeli, tutarlı ve sürdürülebilir başarı elde etmek için kullanılacak bir araçtır" dedi.
Yılmaz, tek başına yönetilen yapıların daha esnek ve hızlı karar alma özelliğine sahip olduğunu ifade ederek, "Halbuki kurumsal yapılar daha ince eleyip sık dokur. İyi plan yapmak zorundadır. Kurumsallaşma bir aç kapa değildir. Bir kültürel değişimdir. Kafa yapımızın, alışkanlıklarımızın, tarzımızın değişimidir. Bu da ancak iyi ekiple olur" ifadelerini kullandı.
Kurumsallaşmada başarının, camianın güçlü desteği, anlayışı ve sabrıyla gelebileceğini anlatan Yılmaz, "Göreve geldiğim zamanlarda hiç tanımadığım başkan ve yönetim kurulunun böyle destek vereceklerini beklemiyordum" diye konuştu.
Fenerbahçe'nin son 15 yılda çok büyüdüğüne dikkati çeken Hasan Hakkı Yılmaz, şunları söyledi:
"Faal üye sayısı 2,5 katına, bütçe 21 milyon liradan 221 milyon liraya çıktı. 800 milyon lira değeriyle en önemli şirketlerden biri. Bu yapıyı kafanıza göre yönetemezsiniz. Fenerbahçe çok büyük bir holding. Çok değerli bir markamız var. Gözümüz gibi korumalıyız. Bunun için doğru iş ortaklarıyla çalışmalıyız."
Sarı-lacivertli kulübün üst yöneticisi Yılmaz, yönetim kurulunun kendilerine gösterdiği vizyon doğrultusunda çalıştıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin dünya ekonomisinde 17. sırada olduğunu, birçok alanda iyi bir yerde bulunduğunu ifade eden Hasan Hakkı Yılmaz, "Ne yazık ki sportif kulüpler bunun çok çok gerisinde. Dünyada ve Avrupa'da hak ettiğimiz yere gelmek için kurumsal yapıyı ciddiye almalıyız. Kağıt üstünde kalacak sunumlardan ve şemalardan ibaret olmamalı" dedi.
İşlerinin sistemi yönetmek olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu daha başlangıç. Fenerbahçe tam demokrasiyle yönetilen bir kulüptür. Başkan ve yönetim kurulu ortaya vizyonu koyar, biz de bu hedefe ulaşmak için mekanizmayı tıkır tıkır çalıştırmaya çalışacağız. Ülke olarak sportif başarılardan hiç memnun değiliz. Artık harekete geçme zamanı. Bu yeni düzene devlet de adapte olmalı. Yönlendirici rol almalı. Gençlik ve Spor Bakanlığı kulüplere farklı branşlarda yön vermeli. Her spor kulübü de kendisine biçilen odaklara yönelerek sporcu yetiştirmeli ve hesap verebilmeli. Fenerbahçe olarak biz hazırız. Ama yetmiyor. Her konuda olduğu gibi Fenerbahçe bu konuda da liderlik yapmaktadır. Liderlik sadece çok puan almakla, şampiyon olmakla gelmiyor. Prensibimiz her konuda lider olmaktır."
Sunumda etik değerler üzerine fazla bilginin olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Yılmaz, "Etik değer dediğinizde hemen yerine gelmiyor. Öğretilecek bir
değer değildir. Bu prensibe sahip olmayana talimatla bunu veremezsiniz. O bizim içimize sinmiştir" şeklinde konuştu.
Futbolda şike iddiaları sonrası Fenerbahçe'nin marka değerine zarar verildiği yönündeki sözler üzerine Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Böylesine önemli bir markanın itibarsızlaştırma çalışmalarıyla zarar göreceğine inanmıyorum. Fenerbahçe'yi altın bir lira gibi görüyorum. Çamura atabilirsiniz, üstünde tepinebilirsiniz ama altın lira yine altın liradır. Üstüne her kötülüğü söyler, yapıştırabilirsiniz, o hala altın liradır. 106 yıllık geçmişten bahsediyoruz. Bugünün konjonktüründe çeşitli komplolarla bu markaya zarar vermek için çalışanlar, o markayı itibarsızlaştıramazlar. Fenerbahçe olarak devamlılıktan bahsediyoruz. Yarın biz olmayabiliriz ama Fenerbahçe her zaman olacaktır."
Kulübün vergilerini ödemeyip, af dönemlerini bekleyerek tasarruf yapmayı düşünüp düşünmediği sorusunu ise Yılmaz, "Af beklemek iyi politika. Bunu yapabilenler var. Bizim politika yapmamız güçlü değil. Bizim düşüncemiz, 'daha çok çalışalım, fazla imkanlar bulalım ve vergilerimizi ödeyelim' şeklinde olacak" diye yanıtladı. - İstanbul