Fabien Barthez Kaleciliğin Dünü ve Bugününü Değerlendirdi

Kendisini hayatın bir çok zevkini seven adam olarak tanımlayan Fabien Barthez, hayatı hızlı yaşamayı sevenlerden.

Kariyer basamaklarını tırmanırken Marsilya ile Şampiyonlar Ligi kazanıp, Monaco ile iki tane Ligue 1 kupası havaya kaldıran ardından Manchester United'la şampiyonluklar yaşayan Barthez, kariyerini 1 Dünya, 1 tane de Avrupa Şampiyonluğu ile noktaladı.

Futbol kariyerine nokta koyan Barthez, motorsiklet sürücüsü olarak 2013'te Le Mans 24-Hour yarışları içinde FFSA French GT şampiyonluğu elde etti.

Barthez FIFA'ya verdiği röportajda bıraktığı dönemdeki kalecilikle bugünün kaleciliğini değerlendirdi.

Kalecilik sanatının senin bıraktığın dönemden bugüne bir değişim yaşadığını hissediyor musun?

Açıkçası çok fazla gelişme sağladığını düşünmüyorum. Avrupa'nın büyük kulüplerinde forma giyen kalecilerin çoğu ayaklarına hakim değil. Neuer, Lloris ve Courtois gibi kaleciler üst düzeyde ama hala oyun derinliğinde yer alamama sorunu var. Aslında bu konuda bir geriye gidiş var 1980'de kaleciler çok iyi olmak zorundaydı. Gol bulmak için geride büyük boşluklar bırakılırdı. Açıkçası benim düşüncem kalecilik mesleği benim dönemimdeki gibi değil.

Manuel Neuer Almanya ile Dünya Kupası'nda iyi bir oyun çıkarttı ve kupayı kazandı. Neuer, FIFA Altın Top'u kazanamayınca üzüldün mü?

Açıkçası çok şaşırmadım. Kalecilerin her zaman arka planda olduğu bir gerçek. O kadar da ilgi odağı değiliz. Ben antrenörlerden hep iyi bir kaleci ve iyi bir forvete sahip olup takımı onların üzerine kurulacağını duydum. Ama kaleciliğin önemi göz ardı edilir oldu. Düşünün çocuklar bile futbol oynarken kaleye geçen her zaman en kötü oynayandır.

Bize nasıl kaleci olduğunu söylemiyorsun değil mi?

Hayır. Ben aslında yetenekli bir futbolcuydum ve bu konuda kalın kafalı da değilim ama genel izlenimden söz ediyorum. 1980'de 90'da kaleci antrenörü diye bir şey yoktu ve bizi çok fazla insan tanımazdı. Ama bu da bir yerde gerçek. İnsanlar golleri sıralayan kişileri tercih ediyorlar. Çünkü daha eğlenceli.

Hayran olduğun bir kaleci var mı?

Ben Hugo'yu (Lloris) çok seviyorum. Sadece kaleci olarak değil İnsan olarak da çok iyi. Ben de onun gibi biriyim. İkinci olarak Courtois. Bence geleceğin kaleciliğini yapıyor. Bir kaç yıl daha bu konumunu koruyacağa benziyor.

Gençken kime benzetilmeyi isterdin?

Joel Bats (1983 -1989 yılalrında oynamış Fransız kaleci). Benim gibi sol ayaklı ve derli toplu bir kaleciydi. Çoğu maça kenardan girdi. ben hep onu kendime model seçerdim.

Karieyerinde gurur duyduğun tek bir maçı söyleyecek olsan ne dersin?

(Düşünüyor) UEFA EURO 2000 yarı finalinde Portekiz'e karşı yaptımız maçı hep mutlulukla hatırlarım. Çok zor ve baskı altında olduğumuz bir maçtı. Maç uzadı ve uzatmalarda Zinedine Zidane altın golü attı. Onun dışında 1998 Dünya Kupası Finali and 1993'te Marsilya ile Şampiyonlar Ligi finali. Bunlar sayabileceğim ilk maçlar.

Laurent Blanc, Marcel Desailly, Lilian Thuram ve Bixente Lizarazu senin önünde oynadığı zaman kendinizi yenilmez hissettiğiniz oldu mu?

Yaşadığımız rahatlığı yenilmezlik diye açıklayamam. Ama rahat bir oyun sergiliyorduk. Beraber çok iyi iş çıkarttık. Bu bizi güçlü yapan şeydi. Herkes diğer arkadaşının oyununu iyi okuyordu. Oyun stilimiz böyleydi.

Sana en çok sorun yaratan forvetler kimlerdi?

Pauleta ve Ronaldo. Milli maçlarda öyle ya da böyle denk takımlar olarak karşılaşıyoruz ama kulüpler düzeyinde farklı bir hikaye var. 2003 Şampiyonlar Ligi'nde beni çok zor durumda bırakan iki Manchester United - Real Madrid maçı hatırlıyorum. Ronaldo gerçekten canımı yakmıştı.

Şimdi motorsiklet sürcüsüsün peki sürücü Barthez ile kaleci Barthez'in ortak noktası ne?

İkisi de riski hesaplar. Ceza sahası içinde yaptığım her hareketi ceza sahası dışında da cesurca yapardım. Hiçbir şeyi sadece eğlence olsun diye yapmadım. Aynısı yarışta da geçerli. Hepsi tutkuyla ilgili.

Birinin diğeri üzerinde üstünlüğü var mı?

Evet. Sürücü olmak büyük tutkum ama futbol önce geliyor. Futbol benim hayatım.