EuroLeague'de playoff eşleşmelerinin kilit istatistikleri
Fenerbahçe Beko-Zalgiris Kaunas: 21 galibiyet, 4 yenilgi! !!window.__es_gtm_helper.inject_ad('outstream','1223532197outstream', !!0, !!0, !!0) -->Bu karne, Fenerbahçe'nin playoff'taki en büyük göstergelerinden biri olacak.
Fenerbahçe Beko- Zalgiris Kaunas : 21 galibiyet, 4 yenilgi!
Bu karne, Fenerbahçe'nin playoff'taki en büyük göstergelerinden biri olacak. Çünkü bu karnenin anlamı, Marko Guduric'in gösterdikleriyle alakalı. Guduric'in son iki sezonda sayı ve asist toplamının 15’i geçtiği 25 maçın 21’inde gülen taraf Fenerbahçe oldu. Aslında tersi olduğunda da sarı-lacivertlilerin ortaya koydukları hiç fena değil, 42 maçta 29 galibiyet. Ancak teraziye koyduğumuzda hangi tarafın ağır basacağı gayet açık.
Saras Jasikevicius’un öncelikli savunma planının Sloukas’ı sınırlandırmak olacağını EuroLeague’i ucundan takip eden herkes biliyor. Bunu ne kadar iyi yapabilecekler? Şu an belirsiz. Eğer Guduric ona çizilen "forvetten yaratıcılık" rolünü sahaya ne kadar verimli yansıtırsa Zalgiris’in planı da aynı ölçüde taca çıkacak.
Ele alınması gereken başka bir istatistik daha var. Zalgiris bu sezon tüm rakipleri arasında en çok top kaybı yaptığı (15.0) ve sayılarını asist üzerinden en az bulduğu (%51.7) maçları Fenerbahçe’ye karşı oynadı. Bunun göstergesi olarak da en az sayı attıkları takım açık ara sarı-lacivertliler.
Anadolu Efes-Barcelona Lassa: 3 oyuncudan fazlası 8 sayıyı geçmemeli!
Katalan ekibini EuroLeague'deki tüm takımlardan ayıran en büyük özellik, rotasyonlarının derinliği. Aldıkları 18 galibiyette 10 farklı isim maçın en skoreri oldu. Efes için kritik nokta, bu derinliğin verdiği katkıyı azaltmak.
Bu sezon Barcelona, bir maçta 4 farklı oyuncudan en az 9 sayılık katkı aldığı 18 maçın 15'ini kazandı. Bunu yapamadığı 12 maçta ise 9 yenilgi yüzü gördü. İstanbul'daki maç Efes’in tasarlandığı gibi oynanmış, o maçta Katalan ekibinde sadece 2 oyuncu 9 sayının üstüne çıkmıştı.
Efes'in farklı kaybettiği Palau Blaugrana'daki maçta bile bunu gördük. Lacivert-beyazlıların önde kapadığı ilk yarı sonunda rakipte sadece 2 oyuncu 1'den fazla saha içi isabet bulmuştu. Soyunma odasından dönüşte ise Barcelona'da bu oyuncu sayısı 5'e çıktı. Efes'in Final Four için o maçtaki ikinci yarıya bir daha izin vermemesi ve Barcelona'yı ilk paragrafta vurguladığımız duruma itmesi gerekiyor.
Real Madrid-Panathinaikos: Maç başına 33 ribaund!
Playoff'a kalan takımlar arasında uzun rotasyonu en kötü olan ekip Panathinaikos. Genç pivot Georgios Papagiannis beklenmedik bir çıkış yakalamasaydı onlar için playoff büyük bir hayaldi. Onun sayesinde ribaundlarda yaşadıkları problemi biraz dengelemeyi başardılar. Fakat onlar için playoff'ta en belirleyici nokta hâlâ ribaundlar!
Yunan devi, bu sezon 33 ribaundun altında kaldığı 15 maçın 11'inde sahadan yenilgiyle ayrıldı. 33 ribaund ve fazlasını aldığı 15 maçta ise 12 galibiyet elde ettiler. Tempoyu kontrol etmek ve seriye ortak olmak adına ribaundlara muhtaçlar. Fakat işleri kolay değil çünkü Real Madrid 36.9 ribaund ortalamasıyla ligin bu alanda lideri konumunda yer alıyor.
CSKA Moskova-Baskonia: Pota altında dengeyi bozmak!
Rus devi, yıllardır EuroLeague'in en kaliteli kadrolarına sahip. Bazen kadrolarına bakılınca kağıt üstünde insana yenilmez gibi geliyorlar. Fakat onların da bir aşil noktası var: Pota altı!
Will Clyburn gibi fiziğiyle dengeyi değiştirebilecek bir kısaları olsa bile CSKA Moskova, fiziksel olarak dar bir uzun rotasyonuna sahip ve bu noktaya saldırıldığı zaman kaybeden taraf onlar olabiliyor. Fakat bunu başarmanız için bile iki istatistiği birden birleştirmeniz elzem!
CSKA'yı devirmek istiyorsanız, onlara karşı hem pota altı çevresinde %55.0'in üstünde oynamanız hem de ribaundlarda onları sınırlamanız gerekiyor. Bu sezon kaybettikleri 6 maçın 5'nde işler rakipleri bunu yaptı ve Rus ekibinin dengesini bozdu. Baskonia'nın da buraya oynaması lazım.