Ercan Saatçi Bombaladı!
Hem müzik hem de futbol dünyasının yaptığı işle tepeye oynayan isimlerinden; Ercan Saatçi.
Hem müzik hem de futbol dünyasının yaptığı işle tepeye oynayan isimlerinden; Ercan Saatçi. Çarpıcı açıklamalarını Futbol Extra'ya ayıran Saatçi ile Erdi Aydemir oldukça ses getirecek bir röportaja imza attı.
Birçok insan Ercan Saatçi'yi televizyonun önünde tanısa da bu mülakat gösterdi ki kendisi bambaşka bir zihniyete sahip. Belki de bu kadar ses getirmesinin sebebi bu. Onu farklı kılan sadece ve sadece zihniyeti. Laf arasında kendisiyle 6 Kasım'da buluşmamız da işin en enteresan tarafı oldu.
Spor yorumcusu ve yazarı olmadan önce Ercan Saatçi'nin futbolla hasbıhali nasıldı? Kombine sahibi bir insan mıydı yoksa evinde izlemeyi mi tercih ederdi?
Bizim zamanımızda kombine yoktu. Mahalleden arkadaşlarla birlikte geceden sıraya girerdik. Stadın eski halinde Maraton Tribünü ya da okul tarafındaki tribünü tercih ederdik. Paramız olmadığında da tırmanırdık bir yerlere. O zamanki manevi değerleri çok, çok özlüyorum. Şimdi futbol bir sektör haline geldi. Taraftarlık bile artık başka bir boyutta.
Geçmişte amatör ya da profesyonel futbol oynadınız mı?
Profesyonel olma şansım olmadı. Amatör olarak Selimiye Spor Kulübü'nde oynadım. Toprak sahalarda çok oynadım. Kramponum hep yastığımın altındaydı. Fakat babam futbol oynamama pek sıcak bakmıyordu.
Peki müzik sektörü mü daha zorlu futbol basını mı?
Dışarıdan hep müzik sektörü insanlara daha zorlu daha rekabetçi gelir ama bence futbolun tüm alanları müzik sektöründen daha zorlu. Ben futbol sektörü kadar kepaze, insanların birbirlerinin arkasından iş çevirdiği, yüzüne güldükleri insanlara arkalarından küfür edenlerin olduğu bir sektör görmedim.
BEN TARAFSIZ YAZAR OLAMAM
Nasıl köşe yazarı oldunuz, süreç nasıl gelişti?
1993 yılında İlhan Uzundurukan ağabey, Hürriyet Spor'un başındaydı. Her maça gidiyorsun, futbolu iyi takip ediyorsun bize yazı yazsana diye aradı. Ben de kabul ettim. Bir sene sonra muhalif Fenerbahçeliler beni Sakaryalılar Grubu'na dahil ettiler. Bunun için bir sene aradım fakat ertesi sene yazmaya devam ettim. Herkes benim Ertuğrul Özkök'ü tanıdıktan sonra köşe yazarı olduğumu düşünür ama benim geçmişim 20 seneye varıyor. O zamanlar daha Ertuğrul Özkök'ü tanımıyordum bile. Ben yazmaktan büyük keyif alan bir insanım. İlhan ağabeye de 'Ben tarafsız yazamam' dedim. Çünkü ben Fenerbahçeliyim benden İngiltere'dekiler gibi tarafsız yazmamı bekleyemezsiniz.
Hürriyet'e Spor Koordinatörü olma süreciniz nasıl gelişti? Herkes kayınpederiniz Ertuğrul Özkök ve Aziz Yıldırım'ın bunda etkili olduğunu söylemişti ve siz buna hiç cevap vermediniz?
Tam tersine Aziz Yıldırım benim orada olmamı istemiyordu. Aziz Yıldırım'la en kavgalı olduğum günler o dönemde olmuştu. Önüme gerçek bir haber gelip yayınlattığımda Aziz ağabey bana çok kızıyordu. Hürriyet gibi bir camiada Spor Koordinatörü olmak birilerinin telkiniyle olacak bir şey değildir.
O zaman Ertuğrul Bey'in de bu konuda bir dahli yok...
Sonuçta Ertuğrul Bey ve yönetim kurulu bu kararı verdi. İyi de oldu çünkü gazeteye bambaşka bir çehre kattığım görüldü. Tirajlar bunu gösteriyordu. Fakat bu durum Galatasaray tarafından çok tepki gördü. Benim Galatasaray'ı rakip olarak gördüğüm düşünüldü. Halbuki insan rakip gördüğü takım için hak geçmesin diye Galatasaray'ı daha çok koruyor. Galatasaray'la ilgili çoğu kötü haberi çıkarttırmadım.
KÜFÜR OLAYINDAN SONRA GALATASARAY YÖNETİMİ ŞANTAJ YAPTI
Bu görevinizden kopma sürecinde FBTV'de Metin Özülkü'nün hazırladığı programın videolarının internete düşmesi etkili oldu mu?
Bire bir bu konu üzerinden bana şantaj yapıldı ve bu yüzden görevi bıraktım. O görüntüler, 2004'te çekilmişti. Metin'in evinde, off the record konuşmalardı onlar. O dönemde FBTV'de çalışan iki kişi bu görüntüleri çekmiş. Onlardan birisi de şu an GSTV'nin başında olan Hasan diye birisi.
Hürriyet'in başına geçtiğim dönemde Galatasaray yöneticisi Haldun Üstünel aradı, elimizde böyle görüntüler var, yayacaklar dedi. Bana üstü kapalı baskı yapıldı. Çünkü benim Galatasaray'a zarar vereceğim düşünülüyordu. Ben de bu tip işlerden sonra ayrıldım.
Hukuki bir başvuruda bulundunuz mu bu konuda?
O dönemde Adnan Polat ve Yiğit Şardan benim hakkımda dava açtılar. Ben bu davayı kazandım. Sonra Aziz Yıldırım'ı aradım ve 'Bu sizin kanalınız, 5 yıl bekletilen bir görüntü ortaya çıkarılıyor, bu işi siz temizleyeceksiniz' dedim. Böyle bir iş askeriyede olsa Genelkurmay Başkanı istifa eder. Daha sonra FBTV'nin başındaki İhsan Topaloğlu beni aradı ve dava açtıklarını söyledi. Bu davanın akıbetini bilmiyorum. Ama davayı eğer kapatmışlarsa ben hakkımı ararım ve FBTV'den de hesap sorarım. Çünkü bir sene boyunca birileri beni Galatasaray taraftarının önüne attı, bir sene boyunca Ali Sami Yen Stadı'nda anama, avradıma küfür edildi. Daha sonra Adnan Polat bana olur böyle şeyler dedi ama ben Anadolu çocuğuyum bende böyle şey olmuyor. Reklam arasında çekilmiş bir şeyi kabullenemem.
BU CAMİADA HERKES KÜFÜR EDİYOR
O dönemde herkes sizi küfür ettiğiniz için eleştirmişti. Hepimiz biliriz ki bu camiadaki herkes küfürlü konuşur. Sizin dışınızda herkes melek mi?
İnsanlar o dönemde bana çok sahtekarca saldırdılar. Kimlerin ne mal olduğunu herkes gayet iyi biliyor. O kamera kapandığında ne küfürler edildiğini televizyonun karşısındaki insanlar bilmiyor. İşte spor basını bu...
AZİZ YILDIRIM'IN BASIN ÜZERİNDE ETKİSİ YOK
Aziz Yıldırım'ın gazeteciler üstünde etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
Hiç mi hiç düşünmüyorum. Öyle olsaydı herkes ona düşman olmazdı. Üç, beş tane yalaka onun sözünü dinliyor diye Aziz Başkan'ın basın üzerinde etkisi var diyemeyiz.
Hiç basın kartı aldınız mı ya da 212 sayılı kanuna tabi oldunuz mu?
Çok teklif ettiler ama hiç olmadım, almadım. Basın Tribünü kavramına karşıyım. Basın Tribünü bana göre bir şey değil. Çünkü ben taraftarım, gol atıldığında sevinmem lazım. Basın Tribünü'nde olduğum için sevinememek bana zul gelir.
Basının mutfağına kadar girdiniz. Asıl övgüyü köşe yazarları mı yoksa muhabirler mi hak ediyor?
Buna tam bir ekip işi olarak bakmak gerekiyor. En tepedeki kişiden muhabire kadar herkesin katkısı olan bir iş. Övgüyü sadece bir tarafa ait göremeyiz.
Yorumcu olması mantıklı olur dediğiniz sanatçılar var mı?
Tabii ki var. Feridün Düzağaç'ın köşe yazmasını salık veren kişi bendim. Gerçi onu da oradan kaçırdılar ama olsun. Zaten köşe yazarlığı sadece okullu gazetecilere has olmamalı. Nasıl her konservatuvar mezunu büyük sanatçı olmuyorsa köşe yazarlığı da herkese açık olmalı. Mesela Hürriyet'in sporunu yönettiğim dönemde sık sık Ferit Şahenk'ten görüş alırdım. Muhteşem görüş veriyordu. Bir patron olmasa yazar olmasını teklif edecektim.
Müzik sektöründen bir ilk 11 yapsak kimleri yazardınız?
11 kişi çıkartamayız pek. Zaten halı saha maçı yapsak da daha çok emekli futbolcuları takıma alıyoruz. Ama Hakan Altun gayet iyi oynar. Dizilerde oynayan İbrahim Çelikkol'un manyak bir gücü ve hızı var. Çelik fena değildi. Fakat onun da halı sahada bileğini sakatladılar.
Spor programı yaparken en çok keyif aldığınız ekipte kimler vardı?
Ya hiç kimseden çok keyif aldığımı söyleyemem.
Peki Ahmet Çakar'ın size kızdığı anlarda Aziz Yıldırım'dan talimat aldığınızı ima etmesi konusunda ne söylersiniz?
Ben onu savcıya söyledim zaten. Savcı beni bu iddiayla çağırdı. Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu ile konuştuğum tapeleri karşıma çıkardı. Zaten ben şu anda Aziz Yıldırım'ı eleştiren insalardan biriyim.
KARLIBEL EVİME GELİP BENDEN ÖZÜR DİLEDİ
Beyaz TV'de yayınlanan programda Talip Doğan Karlıbel'le çok büyük bir tartışma yaşanmış, iş neredeyse düelloya kadar varmıştı. Fakat sonra bu olay kapandı. O hafta kendisiyle bir araya geldiniz mi?
Kendisini dövmek için kanala gidecektim, iş oraya kadar varmıştı. Ahmet Çakar o hafta adamı aldı benim evime getirdi. Bana adama darp yapmayacağım yönünde söz verdirdi. Adam da benden özür diledi ve olay kapandı.
Rasim Ozan Kütahyalı, Mehmet Baransu ve Talip Doğan Karlıbel gibi kişilerin spor medyasına girmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Gerekli buluyor musunuz?
Bu adamların niyetleri başka, sporla ilgili değil. Rasim'i diğer ikisinden ayrı tutuyorum. Çünkü Rasim bu işe gireyim demedi, onu Ahmet Çakar bu mecraya çekti. Gerçekten bildiği şeyleri korkmadan anlattığı için. Tamamen Ahmet Çakar soktu onu. Ama diğerlerinin proje olduğunu düşünüyorum. Bir yerlerden servis alıp, pas alıp şut çekiyorlar. Kişisel husumetler ya da ideolojik husumetler onları bu mecraya çekiyor. Hiç adını sanını duymadığımız adamları nasıl duyacaktık ki ancak bu şekilde duyduk.
ALİ KOÇ BAŞKAN OLURSA YÖNETİMİNE GİRERİM
Bir gün Fenerbahçe Yönetim Kurulu'na girme şansınız doğarsa bu hangi başkan döneminde olur? Aziz Yıldırım'la çalışır mısınız?
Açıkçası ben Aziz Yıldırım'la çalışamam. Kendisini çok severim, 90'lı yılların başından beri kendisini tanıyorum. Fakat bugünkü Aziz Yıldırım'ın ruh hali ve davranış biçimiyle benim yönetim anlayışım pek uyuşmuyor. Girsem bir hafta sona istifa ederim.
Başkan Ali Koç olsa onun yönetimine dahil olur musunuz?
Yüzde yüz!
Sizin Aziz Yıldırım'la ters düştüğünü pek görmüyorduk. Ancak Alex krizinden sonra kendisini eleştirdiğinizi gördük. Sizce Yıldırım nerede hata yaptı?
Benim Aziz Yıldırım'la ters düştüğüm en önemli nokta kadın ve çocuk taraftarları azarlaması oldu. Aziz ağabeyin kendisine vefa gösteren insanları uzaklaştırma gibi bir huyu vardır. Ki o kadın seyirciler onun için adliyede yattılar, cop yediler, biber gazı yediler. O kadınların kocaları, sevgilileri var onu unuttu. Sen kendi seyircilerini kamuoyunun önünde azarlayamazsın. O azarlama Aykut Kocaman'ı da bitirdi. Aykut adam değil ben onu koruyorum imajı verdi. Ben orada koptum biraz. Benim için başlangıç odur. Tabii ki Alex süreci de tuz biber ekti.
AZİZ YILDIRIM ARTIK BIRAKMALI
Son dönemde kapalı kapılar ardından konuşulan "Aziz Yıldırım bırakacak? konusuna nasıl bakıyorsunuz?
İnşallah bırakır. Ben bırakacağını sanmıyorum ama bir Fenerbahçeli olarak bırakmasının zamanının geçtiğini bile düşünüyorum. Artık Aziz Yıldırım'ın varlığı Fenerbahçe'ye zarar vermekte. Efsane başkan olarak bırakacakken bu tip pozisyonların içinde olmamalıydı.
Sizce ne zaman bırakması gerekirdi?
Hapishaneye alındığı gün bence bırakmalıydı. Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe yerine 'Ben başkanlığı bırakıyorum, Fenerbahçe'yi değil beni yargılayın' demeliydi. O kadar kendime güveniyorsam, aklandığımda başkanlığa geri dönerim demesi gerekirdi. Fenerbahçe'ye yapılan tüm baskılar Aziz Yıldırım yüzünden oluyor.
Bu dönemde gerilen ortamı yatıştırabilecek isim Ali Koç mudur?
Bence Ferit Şahenk'tir. Zaten Aziz Yıldırım son kongrede aday olmasaydı, kendisi aday olacaktı. Ama Aziz Yıldırım'ın adaylık açıklamasından sonra adaylığını koymaması da doğru bir işti. Çünkü öyle bir durum ayıp olurdu.
TWİTTER'DA YOKUM
Sosyal medya hesaplarınız var mı?
Üstüne basarak söylüyorum sadece Facebook hesabım var. Instagram hesabım da mevcut. Fakat kesinlikle Twitter'da hesabım yok. Oradaki profilleri insanlar ciddiye almasın.
Bugüne kadar kendinize en yakın gördüğünüz futbolcu kim oldu?
Bunu insanlar pek bilmez; Feyyaz Uçar ve Tugay Kerimoğlu çok yakın arkadaşlarım. Ha keza Boliç, Baliç, Oğuz, Aykut, Engin, küçük Şenol. Bunlar aile gibi olduğumuz insanlar.
FENERBAHÇE DIŞINDA HİÇBİR TAKIMI TUTAMAM
Fenerbahçe dışında tuttuğunuz takımlar var mı?
Ben Fenerbahçe dışında hiçbir takımı tutamam. Her yerde Fenerbahçeliyim.
Türk futbolunu tek bir kelimeyle özetlemenizi istesek?
Rezalet.
Futbolcu olsaydınız hangi dönemde top koşturmak isterdiniz?
103 golle rekor kırıp şampiyon olan kadroda olmak isterdim. Bir de Fenerbahçeliliğimin en üst seviyeye çıkmasını sağlayan Cemil Turan'lı kadroda olmak isterdim. Alpaslan Eratlı da o takımdaydı. Orta sahada Oğuz Çetin'in yanında defansif orta saha olarak oynamak isterdim.
Vazgeçemediğiniz bir oyun var mı?
PES'te artık öyle bir seviyeye geldim ki rakiplerim bana uygun takım veriyorlar. Fakat kimi verirlerse versinler ben galip geliyorum. Sizin tanıdığınız bir ezeli rakibim yok. Bir dönem Acun ben şöyleyim böyleyim diyordu ama o da aldı ağzının payını (gülüyor). Arada sırada menajerlik oyunları oynuyorum. Ayrıca bu tip oyunların teknik direktörler için çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Mourinho boşuna bunu reklam olarak söylemiyor. Mesela eski Bursaspor Başkanı Levent Kızıl'a faydaları çok büyük oldu.
FENERBAHÇE MARŞI YAPAN PARA ALMAMALI
Kıraç ve Athena bundan önce Fenerbahçe için marşlar bestelemişlerdi? O dönemde size de teklif geldi mi ya da ileride düşünür müsünüz?
En eski Fenerbahçe marşlarından olan "Çünkü Fenerbahçeliyiz? marşı zaten benim. Her golden sonra da çalar. Fenerbahçe Cumhuriyeti Marşı da benim. 100. Yıl komitesinde marş işlerine ben bakıyordum. Hem Fazıl Say'ın hem de Kıraç'ın projesi benim önüme geldi. Ben de bunlara onay verdim. Ama ben marş yaparken para almadım. Kıraç ve Fazıl Say bu iş için para aldılar. Ben böyle Fenerbahçelilik istemem.
Kendi marşlarınız dışında en çok beğendiğiniz marş hangisi?
Türkiye'de bir marş sorunu var bana kalırsa. Kıraç'ın marşı, armonik olarak güzel ama bir uzun dönem marşı olamaz.
Bir "Yaşa Fenerbahçe? olamaz yani.
Aslında onunla ilgili bir anım da var. Ben marş yapmaya bir Real Betis maçından sonra karar verdim. Çünkü maça çıkarken statta Yaşa Fenerbahçe çaldı ve Real Betis maça daha motive başladı. Çünkü o marşın aslı Viva Espana'dır. O dönemde marşı yaptım ve hiçbir sahada olmayan ses sistemini kurduk. Bir konser alanında hangi ses sitemi varsa biz de o sistemi Şükrü Saracoğlu Stadı'na kurduk.
Şükrü Saracoğlu Stadı demişken 6-0'lık maçta statta mıydınız?
Eski eşim hamileydi o dönemde ama ben yine de stattaydım. Arkadaşlarıma kendimi tokatlattırıyordum.
AZİZ YILDIRIM'A YAPILANLAR AYIP!
Rasim Ozan Kütahyalı'nın iddia ettiği gibi 2006 yılında Uğur Dündar'ı elinde bulundurduğu Aziz Yıldırım'ın çürük raporunu yayınlamaması için Ertuğrul Özkök'le birlikte baskı altına aldığınız doğru mu?
Ben o konuda bir şey konuşmadım. Yalan söylemeyen bir yapıya sahibim. Yayında bana bu soru soruldu. O iş böyle değil şöyle tarzında bir şeyler söyledim. Bu konuda yine konuşmayacağım. Aziz Yıldırım'ı şu dönemde eleştirsem de bu konuda konuşmam. Kendisi ailece görüştüğüm bir insandır. Bu işlerin belaltı olduğunu düşünüyorum. Bunlar Aziz Yıldırım'ı bitirmek için yapılan hamlelerdir.
Bir takım belgelerle Aziz Yıldırım'ı bitirmek için büyük uğraş verdiler. Ben de Aziz Bey'e bu zarar verilmesin diye elimden gelen desteği gösterdim. Herhalde bu kadarı yeterlidir.
Aziz Yıldırım'a yapılan gerçekten ayıptır. Üstünden 30 yıl geçmiş, adam gelmiş 60 küsur yaşına. Bu ülkede katiller, teröristler affediliyor. Bedelli askerlik yapmış yapmamış, torun sahibi bir insandan bahsediyoruz.
Eğer Aziz Yıldırım kirliyse ben de dahil sen de dahil bu camiada olan herkes kirlidir. Bilet bir tek Aziz Yıldırım'a kesilemez, kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Tek suçluyu Aziz Yıldırım olarak göstermek faşistliktir. Ben Aziz Yıldırım'ı diktatoryal olduğu için eleştiriyorum ama asıl diktatörlük budur.
Bir gün başkan oldunuz diyelim ilk işiniz ne olurdu?
Öyle bir durum oluşursa kesinlikle Rıdvan Dilmen'i teknik direktörlüğe getiririm. Zaten mağlubiyeti olmadan gönderilen tek teknik direktör oldu. Aziz Yıldırım Aragones'e ya da Zeman'a bile tahammül etti ama Rıdvan Dilmen'e etmedi. İkinci adayım da Engin İpekoğlu. Fakat Fenerbahçe eski futbolcularına biraz vefasız bu anlamda. Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Rıdvan Dilmen gibi teknik adamlar Fatih Terim, Şenol Güneş, Mustafa Denizli'nin seviyesindeler. Tek dezavantajları kulüplerinin onlara vefasız davranması. Tek sebebi bu.
RÖPORTAJ: ERDİ AYDEMİR
ERCAN SAATÇİ RÖPORTAJI VE TÜRK FUTBOLUNDA GÜNDEM BELİRLEYECEK BİR ÇOK İNCELEME FUTBOL EXTRA DERGİSİ ARALIK SAYISINDA