Enine boyuna 2019 NBA Draftı
Draft seçimlerinin heyecanını yaşarken aynı gece gerçekleşen takaslar da nefesleri kesti.
Draft seçimlerinin heyecanını yaşarken aynı gece gerçekleşen takaslar da nefesleri kesti. İlk olarak draft öncesinde yapılan önemli takaslara göz atalım.
Indiana Pacers: TJ Warren ve 32. sıra
Pacers bu hamleyle TJ Warren’ın defans özelliğinden faydalanıp, orta sıra seçim hakkıyla da bench derinliği yakalamayı amaçladı.
Phoenix Suns: Nakit para
Genç bir nüve oluşturmaya çalışan Suns, yaz arasında daha rahat hareket etmek için maaş boşluğu yaratmaya çalıştı.
Atlanta Hawks: Dördüncü sıra draft hakkı, Solomon Hill, 57. sıra draft hakkı
Hâlihazırda potansiyeli çok yüksek bir genç kadroya sahip olan Hawks, dördüncü sıradan seçim hakkı elde ederek uzun vadeli hedeflerini orta vadeye taşımayı hedefliyor.
New Orleans Pelicans: 8, 17 ve 35. sıra draft hakları
Anthony Davis’i Los Angeles Lakers’a takaslayan Pelicans, yıldız oyuncusu karşılığında yetenekli genç isimlerle anlaşmıştı. Bu isimlerin etrafını yine gençlerle donatmak için draft haklarını genişletmeyi amaçladılar.
Phoenix Suns: 11. sıra ve Dario Saric
Uzun forvet rotasyonunda bir oyuncu bulunan Suns, kabul edilebilir draft seçim sırasıyla birlikte ortalamanın üzerinde bir forvet olan Dario Saric’i kadrosuna kattı.
Minnesota Timberwolves: Altıncı sıra
Bu sezon hayal kırıklığı yaşayan Wolves, hem maaş boşluğu hem de yıldız adayı elde etmek için bu takası yaptı.
2019 NBA Draftı
Zion Williamson – New Orleans Pelicans
Beklenildiği gibi bir sürpriz olmadı ve ilk sıra Zion Williamson’ın oldu. Hücum repertuvarında sayısız özellikleri barındıran Williamson, Pelicans’ın uzun vadeli hedeflerini oldukça kısaltabilecek bir yıldız. Adam değişme savunmasında ve üç sayı konusunda problemleri olsa da artıları, eksilerinin oldukça üzerinde.
Spot ışıklarının odak noktasında: Zion Williamson
Ja Morant – Memphis Grizzlies
İki gün önce yıldız oyun kurucusu Mike Conley’i takımdan takaslayan Grizzlies, draft sınıfının en önemli oyun kurucusu olarak gösterilen Ja Morant’ı seçti. Pick and roll oyunlarında jeneriklik asistlere imza atabilen Morant, delici penetre özelliğiyle yıldız oyun kurucu John Wall’u andırıyor. Ancak fizik konusunda kesinlikle gelişmesi lazım.
RJ Barrett – New York Knicks
Oyun tarzı olarak Kevin Durant’in prototipi olarak nitelendirebileceğimiz Barrett, forvet bölgesindeki etkili bire bir oyunlarıyla öne çıkıyor. Açık saha hücumlarında da etkili olan RJ Barrett, karar verme mekanizmasını geliştirebilirse All Star seviyelerini görebilir.
De’Andre Hunter – Atlanta Hawks
Draft gecesi dördüncü sıra seçim hakkını alan Hawks, hâlihazırda etkili kısa rotasyonuna sahip. Uzun bölgesinde ise John Collins dışında önemli bir silahı olmayan Hawks, bu bölgeyi derinleştirmek için De’Andre Hunter’ı seçti. Klasik pivot özelliklerini barındıran Hunter, üç sayı özelliğiyle modern oyuna da uyum sağlıyor. Top hakimiyeti, çizgi savunması ve karar verme mekanizması ise en büyük eksileri.
Darius Garland – Cleveland Cavaliers
Takımın başına kolej koçlarından John Beilein’ı getiren Cavs, tecrübeli koçun oyun anlayışına uygun bir seçim yaptı. Takım içerisinde Collin Sexton gibi genç bir oyun kurucu olsa da Beilein’ın felsefesinde çift guard oldukça önemli. Garland’ın en önemli özelliği nokta şutör olması, en büyük defosu ise bire bir ve takım savunması.
Jarrett Culver – Minnesota Timberwolves
Oyun zekası, pasörlüğü ve hücumdaki delici özellikleriyle öne çıkan Culver, Minnesota’nın sıkışık hücumlarına en etkili çözüm olabilir. Savunmadaki caydırıcılığı kendisi için ekstra bir artı ancak top hakimiyetinde biraz sorun yaşıyor.
Coby White – Chicago Bulls
Dinamik: Coby White’ın oyununu bu kavramla anlatabiliriz. Chicago Bulls’un oyun kurucu pozisyonunda yaşadığı sıkıntıları da göz önüne alırsak White gibi her alanda dinamizm getirme ihtimali olan bir oyun kurucuyu seçmek en mantıklı tercih oldu. Savunmada adam değişiminden sonra sıkıntı yaşayan genç oyun kurucu, hücumdaki artılarıyla bu sıkıntıları aşıyor.
Jaxson Hayes – New Orleans Pelicans
Klasik bir çember koruyucu pivot özelliklerine sahip olan Hayes, hızlı ayaklarıyla hücumda fark yaratıyor. Yatay ve dikey sıçramada ortalamanın üzerinde olan Hayes, pick and roll sonrası oyunlarda etkili bir biçimde potaya gidebiliyor. Savunmada bazı pozisyon hataları ve hücumda top hakimiyeti sıkıntıları yaşıyor ancak bir pivottan bekleneni tam anlamıyla verme potansiyeline sahip.
Rui Hachimura – Washington Wizards
Uzun kollarını patlayıcı atletizmiyle birleştiren Hachimura, pota yakınında oldukça etkili bir bitirici. Smal ball düzenlerinde kendisini as olarak göstermesi muhtemel ancak savunmadaki konsantrasyon düşüklüğü ve fizik özelliklerini oyun aklıyla birleştirmekte zorluk yaşaması en büyük eksileri.
Cam Reddish – Atlanta Hawks
Güçlü fiziği, kendi şutlarını etkileyici bir şekilde hazırlaması ve ortalama pasör özellikleriyle öne çıkan Reddish, kolejdeki son yılında güven eksikliği yaşadı. Bu eksiklik savunmada basit hatalara, hücumda top kayıplarına neden oldu.
Cam Johnson – Phoenix Suns
İnanılmaz iyi şutu var. Geçen sene kolejde %45.7 ile üçlük atan Johnson, hücumdaki topsuz oyunları da başarıyla yerine getiriyor. Suns gibi hedefleri kısa vadede düşük olan bir takımın yıldızı olma potansiyeli var ancak genel lig kalibresinde ortalama bir bench rol oyuncusu olacaktır. Tabii 23 yaşında olması ve sakatlık geçmişini, Johnson hakkındaki soru işaretleri.
PJ Washington – Charlotte Hornets
Kolej kariyerinde oynadığı bütün maçlarda takımın motoru olan PJ Washington, potanın birkaç adım yakınına geldiği zaman orta mesafe ve "gözyaşı damlası" şutlarıyla skor üreten bir oyuncu. Son yıllarda geliştirdiği üç sayı yüzdesi ve efektif savunması diğer artıları. Oyun aklı fazla üst seviyelerde olmayan PJ, pas dağıtımı konusunda yaşadığı zorluklar nedeniyle top kayıpları yapıyor. Ribaund alma konusunda yaşadığı zorluklar da onun diğer eksi yönü.
Tyler Herro – Miami Heat
Çok çok etkili bir şutör. Kendi şutunu yaratmasının yanı sıra kendisine gelen perdelerde doğru katları yaparak bölgesine geçiyor. Şut stiliyle gözlerimizin pasını silerken savunmada gösterdiği çaba da takdire şayan. Ancak fiziksel özelliklerinin getirdiği dezavantaj, NBA’in atlet kısalarına karşı sorun yaşamasına neden olabilir
Romeo Langford – Boston Celtics
Langford; kolej kariyerinde çizgi gerisinden ivmenelen penetreleri, kendi şutunu yaratması ve bire bir hücumda yarattığı etkiyle dikkatleri çekiyor. Maçın belirli anlarında takımı tek başına sırtlayabilir ancak bunu sezon boyunca beklemek biraz hayalciliğe kaçar. Topla çok oynaması ve vasatın altında olan dış şut yüzdesi eksileri arasında yer alıyor.
Sekou Doumbouya – Detroit Pistons
İçgüdüleriyle hareket ettiği ve genelde olumlu sonuçlar aldığı etkileyici savunma performansı, Sekou’nun en büyük artısı. Hücumda topla haşır neşir olmayı seviyor, toplu/topsuz setlerde etkili. Ribaund konusunda ise büyük bir sıkıntısı yok ancak top hakimiyeti ve temel top sürme hareketleri berbat. Bu iki özelliğinde vasat seviyeye ulaşması bile büyük bir gelişim olacaktır.
Chuma Okeke – Orlando Magic
Bitmek bilmeyen motoruyla savunmada öne çıkan Chuma Okeke, harika bir basketbol zekasına sahip. Potaya yakın pozisyonlarda atletizm özelliklerini öne çıkaran Okeke, çizgi gerisinde de fena bir yüzdeye sahip değil (%38.7). Mart ayında çapraz bağlarının kopması ve şut seviyesinin NBA için vasat olması Okeke’ye dair oluşan soru işaretleri.
Nickeil Alexander Walker – New Orleans Pelicans
Set hücumlarındaki akıllı tercihlerinin yanı sıra spontane gelişen pozisyonlarda jeneriklik asistler yapabiliyor. Potaya post pozisyonunda yaklaştığı zaman anında reverse ile dribbling ivmesi yakalayan Walker, işin savunma kısmında sertliğiyle öne çıkıyor. Dış şutunun neredeyse yok denecek kadar az olması ise en büyük eksisi.
Goga Bitadze – Indiana Pacers
EuroeLeague’in yükselen yıldız oyuncusu ödülünü kazanarak draft'a gelen Bitadze, klasik bir pivot oyuncusu. Geçiş hücumlarında topu hem yönlendiren, hem de topun yönlendirildiği kişi olabilen Goga devasa fiziğini kullanmasını biliyor. Savunması harika olmasa da NBA’deki çoğu uzuna göre iyi. Kısalar karşısında kalamaması ve üç sayı konusunda büyük problemler yaşaması Bitadze’nin en büyük sorunları.
Luka Samanic – SA Spurs
Fiziğini kullanarak potaya rahatça penetre etmesi ve atletizm özellikleriyle boyalı alanda hem kendisine hem de takıma arkadaşlarına skor üretme şansı yaratması Samanic’i öne çıkaran özellikleri. Penetrelerinde ilk adımı oldukça hafif ancak daha sonra omuz genişliğini araya koyarak rakibine üstünlük sağlayabiliyor. Pick and roll oyunlarında hem pick (perde) hem de roll (devrilme) rolünü alabiliyor. Maçın bazı bölümlerinde odak noktasını kaybetmesi ve pozisyonları fazla zorlaması Samanic’in en büyük eksileri.
Matisse Thybulle – Philadelphia 76ers
Draft sınıfının en iyi savunmacılarından birisi. Özellikle alan savunmasında rakibe kolay sayı şansı vermemesi ve sert oyununu hücuma da yansıtması Matisse Thybulle’ın en önemli artıları. Topsuz hücumda etkili olsa da set bilgisi yetersiz. Şutunu kendisi yaratamıyor ve sınırlı hücum silahlarına sahip.
Brandon Clarke – Memphis Grizzlies
Fiziği yetersiz gibi görünebilir ancak ortaya koyduğu oyun aklıyla savunmada önemli işler yapabiliyor. İşin hücum kısmında yay içerisinde yüksek yüzdeli şut oranına sahip ayrıca etkili penetreleri de var. Üçlüğünün olmaması, pivot olmasına rağmen fiziğinin yetersizliği Clarke’ın eksi yönleri.
Grant Williams – Boston Celtics
Çizgi gerisinde fena değil, orta mesafede durdurulamaz, ivme kazanmadan yakalayabildiği turnike açısı ve zekası üst düzey. Oyunun her iki tarafında da zekasıyla öne çıkan Williams, sert oynamaya bayılıyor. Pivot olmasına rağmen harika bir pas yeteneğine de sahip. Atletizminin düşük olması Grant Williams için en büyük sorun.
Darius Bazley – Oklahoma City Thunder
Harika bir top hakimiyeti var. Bu becerisini kullanarak potaya rahatlıkla penetre edebiliyor. Kendi şutunu yaratmasının yanı sıra arkadaşlarını doğru yerde ve zamanda topla buluşturabiliyor. Doğrudan liseden gelmesi ise Bazley hakkında oluşan en büyük soru işareti.
Ty Jerome – Phoenix Suns
Temiz şutu var ve oyun akışı içinde takımın direksiyonunu Jerome’a verebilirsiniz. Eforu maç boyu yüksek olsa da atletizm ve kısa kol sorunları Ty Jerome’un tavanını sınırlıyor.
Nassir Little – Portland Trail Blazers
Muazzam bir fiziğe sahip olan Little, bu artısını sahanın her yerinde gösterebiliyor. Hem bire bir hem de switch savunmasını başarıyla savunabiliyor; hücumda ise post bölgesinde topla buluştuğu zaman öldürücü olabiliyor. Dış şutunun ve topla yaratım özelliklerinin vasat seviyelerde olması Little hakkındaki en büyük soru işaretleri.
Dylan Windler – Cleveland Cavaliers
Harika bir sharp shooter. Takımının kendisine hazırladığı şut setlerini yüksek yüzdeli isabetlerle noktalayan Windler, top dağıtım konusunda da fena işler çıkarmıyor. Atletizm, savunmadaki eforu ve şutunu fazla zorlaması Dylan Windler’ın geliştirmesi gereken özellikleri.
Mfiondu Kabengele – LA Clippers
Müthiş bir pick and pop oyuncusu. Perde sonrası içeriye devrilmesi halinde de fena işler yapmıyor ancak pop işleminde daha rahat. Yani perde sonrası tepeye çıkaran şut veya pas tehdidi yaratması Kabengele’nin en etkili silahı. Savunmada kısalara karşı sorun yaşasa da NBA’in uzunlarını durdurabilir. Top paylaşımında ve rol bulma konusunda yaşadığı sorunlar Kabengele’nin en büyük eksileri.
Jordan Poole – Golden State Warriors
Sabit şunu fena olmayan ve skor opsiyonlarını bire bir üzerinden yaratan Jordan Poole, üç saniye koridorunda da oldukça etkili. Bire birde rakibine karşı iyi savunma yapabiliyor ancak adam değişimlerinde büyük eksileri var. Top paylaşımı konusunda bencil davranması hücumdaki eksisini oluşturuyor.
Keldon Johnson - SA Spurs
Saf skorer. Top hassasiyeti üst düzey olan Keldon Johnson, potaya çok rahat gidebiliyor. Hızlı hareketlerin ardından bir anda durarak orta mesafeli şutları ise onun spesiyali. Pas özelliğinin ve top hakimiyetinin zayıf olması ise eksi yönleri.
Kevin Porter Jr. – Cleveland Cavaliers
Saf skorer özelliklerine sahip olan Porter, bir oyun kurucu için harika fiziksel özelliklere sahip. Geniş omuz ve uzun kol artılarını boyalı alan penetrelerinde kullanan Kevin Porter oyunun yalnızca skor üretme tarafında etkili değil; ribaund, top çalma ve asist konusunda da takımına değerli katkılar verebiliyor. Bire bir savunmada etkili ancak topsuz takipte berbat. Hücumdaki karar verme mekanizmasını da geliştirmesi gerekiyor.