Dünya Fair Play Ödülü alan ilk Türk sporcu İsmet Karababa'dan "dürüstlük" vurgusu

Konya'da yaşayan ve bugüne kadar birçok sporcunun yetişmesine katkıda bulunan 61 yaşındaki eski antrenör İsmet Karababa, 1983 yılında Dünya Fair Play Baron Coubertin Büyük Ödülü alan ilk Türk olmanın gururunu yaşıyor.

Konya 1. Amatör Küme'de, 38 yıl önce oynanan maçta kaleciliğini yaptığı takımın küme düşmesi pahasına hakemin tereddüt ettiği pozisyonda gol kararını doğrulayıp Dünya Fair Play Ödülü'ne layık görülen ilk Türk sporcu olan İsmet Karababa, 1983 yılında Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen törenle bu ödülü alarak adını tarihe yazdırdı.

Anne ve babası okuma yazma bilmeyen Karababa'nın, Dünya Fair Play Ödülü'ne giden yolu, aslında ilkokul döneminde yaşadığı bir anısıyla başlıyor.

İlkokuldayken ders bitiminde sınıfta bulduğu kalemtıraşı eve götürdüğünde, ailesinin ve öğretmeninin bu davranışının yanlış olduğunu ve dürüstlüğün hayatta çok önemli bir erdem olduğunu vurgulamaları, Karababa'nın hayatının dönüm noktası oldu.

İsmet Karababa, AA muhabirine, Dünya Fair Play Ödülü'nü aslında ailesinin o gün kalemtıraş yüzünden gösterdiği hassasiyet sayesinde aldığını söyledi.

Karababa, 38 yıl önce kendisini ödüle götüren Derbentspor-Çumraspor maçında yaşananları şöyle anlattı:

"1982 yılında kader maçı niteliğindeki maçın 45. dakikasında yaşanan karambolde topu kale içerisinden çıkarmıştım ve saha bir anda karışmıştı. Hakem golü veremedi. Daha sonra hakem Sabri Demir bana dönerek 'İsmet en doğrusunu sen gördün, pozisyonun içerisinde sen vardın, iki takımın kaderi senin elinde, doğru olanı sen bize söyleyeceksin' dedi. Bunun üzerine, kalemtıraş hikayesinde yaşadığım, annemin ve öğretmenimin anlattıkları aklıma geldi. Doğru olanı, hakikati yani pozisyonun gol olduğunu söyledim ve maç o golle 1-0 bitti. Küme düştük ama dürüstlük kazanmıştı."

Bunun ardından ilk önce Türkiye'de örnek sporcu seçildiğini belirten Karababa, daha sonra Dünya Fair Play Baron Coubertin Büyük Ödülü'ne layık görüldüğünü anımsattı.

Bu ödülü alan ilk Türk olduğunu dile getiren Karababa, "Törene gittiğimizde oradaki ilgi hala gözümün önünde. O gün konuşmayı yaptıktan sonra antrenör olarak spora katkı sunmaya karar verdim. Şükürler olsun o konuda da başarılı oldum ve başında olduğum Konyaspor'un genç takımı, örnek takım olarak seçildi ve o gün beni kürsüye; 'dünyanın örnek sporcusu, dünyanın örnek takımını yarattı' anonsuyla takdim ettiler. Bu müthiş bir duyguydu." diye konuştu.

Karababa, dürüstlüğün yaşamında önemli bir erdem olarak yerini koruduğunu vurgulayarak, hayatı boyunca hep örnek ve centilmen bir insan olmaya çalıştığını kaydetti.

Dürüstlüğün ve sevginin, Anadolu'nun köklerinde var olduğunu vurgulayan Karababa, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fair play, aslında bizim kültürümüzün ve inancımızın bir parçası. Bu topraklarda o ödülü almak bana nasip oldu. Onun gururunu hala yaşıyorum. Kalemtıraş hikayesinde olduğu gibi niyet halis olunca akıbeti de hayır oldu. Bu topraklarda bu tür örnekler her zaman yaşanmıştır. İnşallah bundan sonra da yaşanmaya devam edecektir. Çünkü dinimiz İslamiyet'in de kültürümüzün de özü dürüstlüktür."

Hayatı boyunca hep dürüst ve adaletli yaşamaya çalıştığını ifade eden Karababa, yaşadıklarını "Bay Fair Play" adlı kitapta topladığını aktardı.