Diego Lugano'dan çok konuşulacak sözler: Eşcinsel takım arkadaşım vardı
Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Diego Lugano, verdiği röportajda çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Daha önce eşcinsel takım arkadaşı olduğunu söyleyen Lugano, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'la ilgili dikkat çeken anılarını anlattı.
Bir dönem Fenerbahçe forması giyen Diego Lugano, Türkiye günleri ve bunun dışında birçok konu hakkında açıklamalarda bulundu. Lugano, daha önce oynadığı takımlarda eşcinsel takım arkadaşı olduğunu söyledi.
İşte Lugano'nun açıklamaları;
"EŞCİNSEL TAKIM ARKADAŞIM VARDI"
Bir dönem eşcinsel bir takım arkadaşım oldu. Başlangıçta bu çok tartışılan bir konuydu ancak önemli olan ne kadar verimli, ne kadar iyi bir insan olduğun ve işini iyi yapıp, kimseye zarar vermediğin. Gerisi önemli değil.
"BENCE BU DURUM DOĞAL"
Ben tabu adamı değilim ama bununla birlikte bu insanlar çıkıp hemen açıklasın da demiyorum. Herkesin kendi hayatı. Futbol, maçı bir ortamda geçiyor, bu doğru. Hepimiz homoseksüel oyuncularla deneyimler yaşadık. Soyunma odasında herkese aynı yaklaşabiliyorsa, sorun yoktur. Bence bu durum doğal.
"BÖYLE BASKI GÖRMEDİM"
Türkiye'de yaşadıklarımdan 10 tane kitap yazabilirim. Türkler, Uruguaylılara çok benziyor, bir anda yükseliyorlar. 1000'lerce anım var. İlk yılımda Ümit Özat kaptandı, Alex gibi bir oyuncu vardı ve 100. yılda şampiyon olmalıydık. Hayatımda böyle bir baskı görmedim.
"BAŞKAN ÇOK GERGİNDİ"
Bir gün yemekteydik, yabancılar maaşları alamadığı için sinirliydi ve kaptan bana, 5 aylık maaşını alamadığını söyledi. Tercümana başkan ile görüşmek istediğimizi söyledik ama ondan önce başkan ona, ikimizle konuşmak istediğini söylemiş. Maça çıktık, kazandık ve sonra ofisine gittim. Ofisine gidince, el kol hareketleriyle bir şeyler anlatmaya başladı, hiçbir şey anlamadım. Sinirli bir Türk, başka kimseye benzemiyor. Masaya vurdu, bir şeyleri tekmeledi, bizi tehdit mi ediyordu anlamadım. Konuşmak istediğimizde de bizi ofisten attı. Tercüman çevirmek istemedi. Çok gergindi. 100 yıllık bir kulüpte olduğumuzu, 25 milyon taraftarı olduğunu ve Güney Amerikalıların maçtan 1 gün önce para konuşmasının kabul edilemez olduğunu söylemiş. Halbuki biz hiçbir şey söylememiştik.
"İSTEDİĞİNİ YAPMA HAKKI VARDI"
Ertesi gün kaptana gittim, bizim onu da savunmak istediğimizi söyledim, herkesi savunmak istediğimizi belirttim. Bana, 'Senin benim hakkımı korumanı mı istedim' dedi. 'İstediysem, özür dilerim' dedi. Benim tek başıma bu durumu yarattığımı söyledi. Çok başka bir kültür olduğunu söyledi. Orada başkanın istediğini yapma hakkı vardı.
"ÖNEMLİ OLAN KENDİN OLMAK"
Kaptan olmak, soyunma odasının kontrolünü elinde tutmak, bir sır gerektirmiyor. Önemli olan, kendin olmak. Her gün düzenli olarak gösterdiğin belli bir davranış modelin varsa, bu senin saygı görmeni, sevilmeni sağlıyor.
"SUAREZE YAPILAN BARBARLIKTI"
Suarez'in Chiellini'yi ısırdığı maç... O ana kadar neler yaşandığına da bakmak lazım. Tüm maç boyunca onu kovaladılar. Kulübeden sürekli onu provoke ettiler. Bu sadece bir ısırık değildi, bu maçtan sonra Suarez'e büyük bir ceza verildi ve kariyerinin en iyi 2 yılında Uruguay forması giyemedi. Ona karşı olan tutum, barbarlıktı.
(Sporx)