Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti: Müdür hakkında suç duyurusu

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat gönderen müdür için suç duyurusu

Depremin Ardından Futbolla Tanıştı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Erzincan'da 1992'deki depreminin ardından göç ettiği İzmir'de futbolla tanışan Eskişehirsporlu futbolcu Kılıç, gözünü A Milli Futbol Takım formasına dikti Kılıç: "Biraz daha hızlı oynayabilirsek ligin ikinci yarısı daha verimli geçer. Biz de bu şekilde hedefimiz olan Avrupa kupalarına katılabiliriz"

Erzincan'da 1992'deki depreminin ardından göç ettiği İzmir'de futbolla tanışan, kariyeri boyunca Bergamaspor, Aliağaspor, Elazığspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Sivasspor ve Galatasaray'da oynayan Eskişehirsporlu futbolcu Erman Kılıç, gözünü A Milli Futbol Takım formasına dikti.

Kılıç, Türkiye Futbol Federasyonu'nun yayın organı Tam Saha Dergisi'ne yaptığı açıklamada, 1983 yılında Erzincan'da doğduğunu ancak 1992'de Erzincan depreminden sonra hayatının bir anda değiştiğini belirterek, depremden dolayı şehirde yaşanan büyük sıkıntılardan etkilendiklerini kaydetti.

Babasının işi nedeniyle İzmir'e taşınmak zorunda kaldığını ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:

"Babam tekstil fabrikasında çalışıyordu ve depremden fabrika da etkilenmişti. Bundan dolayı tayini çıktı ve böylece İzmir'in Bergama ilçesine yerleştik. Futbola başlamam konusunda babam çok hevesliydi ve bu dönemde bana büyük destek verdi. Bu sayede Bergamaspor'un oyuncu seçmelerine katıldım ve takıma alındım. Futbola Bergamaspor'un altyapısında başladım, 2000 yılında da bu kulüpte profesyonel oldum. Daha sonra Aliağaspor'a geçiş yaptım. O dönem 1. Lig'de mücadele eden Elazığspor'a transfer oldum. Elazığspor, önceden oynadığım ekiplere göre hem daha üst ligde ve daha göz önünde bir ekip olduğundan hem de bu ligdeki karşılaşmalar televizyondan da yayınlandığından dolayı popülerliğim arttı. Elazığspor'un ardından 2007-2008 sezonunda İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Abdullah Avcı ile tanıştım. O sezon kariyerim için iyi bir vitrin oldu."

-Futbol hayatına Rıza Çalımbay'ın katkısı

Kılıç, Sivasspor ile anlaştığımda takımın teknik direktörünün Bülent Uygun olduğunu hatırlatarak, buradaki ilk iki sezonunun inişli-çıkışlı geçtiğini bildirdi.

Sivasspor'da oynadığım zamanlarda devam eden sakatlığından dolayı istediği performansı gösteremediğini anlatan Kılıç, şunlara değindi:

"Bu sıkıntıları yaşadıktan sonra Rıza Çalımbay'ın teknik direktörlüğe getirilmesiyle işler benim için iyi gitmeye başladı. Futbol hayatımda bana en büyük katkıyı sağlayan hocalardan biri Rıza Çalımbay'dır. Rıza Hoca'nın desteğiyle bu kritik dönemden başarılı bir şekilde çıktığımı düşünüyorum. Sivasspor'da Rıza Hoca'nın saha içinde bana verdiği bir özgürlük vardı. Gol bölgelerinde daha fazla topla buluşma fırsatı buldum ve hem hücuma daha çok katkı yaptım hem de güzel gollere imza attım. Erman Kılıç olduysam Sivasspor'un bunda çok payı var. Takım olarak şike sürecini yaşadık. Bundan dolayı 5-6 ay boyunca futbolcular olarak taşın altına elimizi koyduk diyebilirim. Sivasspor belki tarihindeki en zor günleri yaşıyordu ve Süper Final'in oynandığı o dönemde takımın Play-Off'lara kalmasını sağlamak bile büyük başarıydı bana göre. Sivasspor'da görev aldığım uzun yıllar boyunca takıma iyi hizmet ettiğimi düşünüyorum."

Eskişehirspor'a transferinde Ertuğrul Sağlam etkisi

Kılıç, Sivasspor'dan ayrıldıktan sonra aslında transfer döneminde Beşiktaş ile anlaşmak için geldiği İstanbul'da Galatasaray'a imza attığını anımsattı.

Galatasaray'ın orta sahasında çok önemli oyuncuların bulunduğunu dile getiren Kılıç, şunları ifade etti:

"Bundan dolayı düzenli olarak oynamam zor görünüyordu. Düzenli oynayamamaktan ötürü performansım düşseydi bunun özel hayatıma da olumsuz yansıyabileceğini düşündüm. Hem ailemle hem de Fatih Hoca ile görüştüm ve düzenli olarak forma giyebileceğim bir takımda oynamak istediğimi belirttim. Hem hoca hem de ailem bu düşüncemi onaylayıp destek verdikten sonra Eskişehirspor'un yolunu tuttum. Eskişehirspor'a transfer olduktan sonra ilk 8 hafta benim adıma gerçekten çok iyi geçti. Gol attım, asistler yaptım. Ertuğrul Hocanın burada olması da transferimde son derece etkiliydi. Ertuğrul Hoca da Rıza Hoca'nın bana verdiği şekilde güven veriyor ve sürekli destek oluyor."

Eskişehirpor'un sezonun ilk yarısına göre biraz daha hızlı futbol oynaması gerektiğini vurgulayan Kılıç,  "Çünkü rakipler çok çabuk kapanıyor. Biraz daha hızlı oynayabilirsek ligin ikinci yarısı daha verimli geçer. Biz de bu şekilde hedefimiz olan Avrupa kupalarına katılabiliriz. Çok kaliteli bir kadromuz var. Sezon sonuna kadar önümüzde 3.5-4 ay var. Bu sürede iyi performans gösterirsem, neden A Milli Takım'a seçilmeyeyim. Fatih Hoca adaletli bir insan bana göre. O yüzden sezonun ikinci yarısı iyi performans gösterirsem, sezon sonunda yapılacak olan hazırlık kampına çağrılabilirim" ifadelerini kullandı. - Eskişehir

Kaynak: AA / Spor
title