Denize Karşı Tatsız Tuzsuz

Akçaabat Fatih stadyumuna konum itibarı ile hep yakın ve sıcak durmuşuzdur. Bugünkü adı ile süper lig maçlarında denize kaçan toplar hala hafızamızın belirli mikro ölçeklerinde yerini korumakta. Stadyum konumu bu kadar güzel iken, yeşil rengin cenneti güzel Karadeniz'de stadyum çim ve zemininin bu kadar bozuk olması da bizlere ait bir mesele olarak gözlerden kaçmamakta.

22. dakikada müsabakayı anlatan Cüneyt ağabeyin sesi bir pozisyonda yükse çıkmasa ihtimalen devre sonuna kadar uyuyacaktım. O dakikada kafayı Tuzla'dan 500T seferine binmiş ve gözünü Cevizlibağ'da usta şöförün  acı freni sonrası açmış şanssız vatandaş gibi açtım. Oysa ilk 2 dakika oldukça ümit vericiydi; henüz ilk dakika dolmadan Göksu-Aytaç-Batuhan üçgeninin olgunlaştırdığı pas trafiğinde Taha Balcı'nın yakın direk dibinden aut ile sonuçlanan kafa vuruşu ve müteakip Orduspor atağında Ziya'nın sıfıra inerken geriye doğru biraz beceriksizce bıraktığı pasın köşe vuruşu ile sonuçlanması sonucu doğrudan müsabakanın içine girebilmiştik. Sonrasında gol dakikasına kadar iki takımın da kullandığı ve köşe veya kale vuruşu ile sonuçlanmış cılız serbest vuruş organizasyonları gördük. Gol dakikasında önce Salih'in kafa vuruşunun Bora tarafından kornere tokatlanması vardı. Gol anı ise daha da enteresandı zira köşe vuruşundan gelen topu arka direğe Gökhan indirirken, Oğulcan direk dibi takibini bırakmış ve Emre Aygün'e de topa dokunmak kalmıştı.

Kazanan çıkmadı

PTT 1'inci Ligi'nde 1461 Trabzon, sahasında Orduspor ile 1 -1 berabere kaldı. Karşılaşmayı Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetim kurulu üyeleri de izledi.İkinci yarı başladığında 1461 cephesinden gelen oyuncu değişikliklerine kadar oyunun senaryosunda herhangi bir değişiklik göze çarpmadı. Mustafa Tiryaki'nin oyuna girişi ve gününde olmayan Barış-Ömer değişikliği oyunun ibresini kalite olarak değil ama baskı olarak 1461 Trabzon lehine yavaş yavaş döndürmeye başladı. Zira Tiryaki hem hava toplarında hem de kontrol ettiği topları sağ ve sol tarafa servis etmekte Taha'dan daha becerikliydi ve Soro'nun yokluğunda geriden oyun görüşü eksikliği çeken rakip tandemi de hırpalamaktaydı. Bu noktada Orduspor'un da özellikle Ionitu ve Emre Aygün'ü yanlış kullandığını da belirtmemiz lazım. Landel yokluğunda Emre'nin sağ ön aksiyonlarında görev alması ve patlayıcı gücü Emre'den daha düşük İonitu koşu yollarına pas tercihi de Orduspor'un kötü futbolunu tetikleyen unsurlardı. Tiryaki'nin oyuna girdikten sonra 2 duran top organizasyonunda topla buluşması ve tehlike yaratması da Orduspor teknik heyeti ve futbolcularını uyandırmayınca 1461 Trabzon'un beraberlik sayısını getirdi. 2 teknik adamın birbirine nazire yaparcasına teknik oyuncularını dışarı alması ise müsabakanın zaten hakkı olan beraberliğin 2 tarafı da sevindireceğinin sahaya yansıması oldu. Oysa Subasiç'İn oyuna girişi ile İonitu merkeze geçmiş ve Anıl'ın pas opsiyonları artmış, Tiryaki'nin varlığı ise Jebrin'in çok sevdiği ikili kısa pas oyunları için ideal zemini hazırlamıştı.

Güzel havada, kötü sahada denize sıfır tatsız müsabakaya tüyü dikenler ise Emre ve Oğulcan oldu. Bir duran top öncesi ceza sahasında önce Emre'nin olağan müdahaleyi abartması, sonrasında ise Oğulcan'ın gereksiz ağalık taslama girişimleri kötü oyunun tuzu biberi oldu. Orduspor deplasmanda ilk defa puan kaybeder iken, 1461 Trabzon'un üst üste iç sahada beşinci kez berabere kalması ile istatistik ve tabelacılar haricinde bizler adına pek anlam taşımayan bir müsabaka nihayete erdi.

Maçın özeti Açıklaması