Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte'yi ağırladı

NATO Genel Sekreteri Ankara'da! İşte kritik zirvede konuşulanlar

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

Çevre Kontrolü

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Maçın senaryosunu Sergen Yalçın yazdı. Mustafa Reşit Akçay ise bu senaryonun satır aralarında gizli olan detaylarda kadro tercihinin de etkisi ile kayboldu.

Öncelikle müsabakanın başından sonuna oyunu eldeki imkanlar doğrultusunda kendi kontrolünde tutmaya çalışan Gaziantepspor'un hakkını verelim. Sergen Yalçın'ın dokunuşu oyun kurgusuna değil, kurguyu işler hale getiren oyunculara olmuş. Şifo-Sergen, Tümer-Sergen ve diğerleri yan yana oynar mı sorularının baş muhatabı olan Sergen Yalçın, Mustafa Durak-Haris Medunjanin-Turgut Doğan Şahin-Cenk Tosun ve Traore'yi aynı kurguda buluşturarak cevabı gecikmeli olsa da vermiş duruyor. Bu arada Sergen Yalçın takımın başına geçtiğinden beri Gaziantepspor'un en iyi futbolu oynadığı müsabakanın Trabzonspor müsabakası olduğunu da belirtmeliyim.

Yukarıda saydığım isimleri yan yana oynatmaktan çekince duymayan Sergen Yalçın kurgusuna karşı Trabzonspor nazarımda en büyük yanılgıya Soner'le başlamamak ile düştü. Evet Soner maçın sonuna doğru oyuna dahil olduktan sonra etkili olmak bir yana ayağa vurulmuş pranga gibi gözüktü lakin Balıkesirspor kupa maçı öncesi oynanan son 2 resmi maçta Colman'ı assolist olarak sahneye çıkaran kurgunun da uvertürü idi. Trabzonspor'un rakip ayırt etmeksizin orta saha bütünlüğünü elinde tutabilmesi için pas trafiğinde muhakkak başarılı olması gerekiyor. Abdülkadir-Zokora ve Colman üçlüsü bu noktada Tsubasa'nın kaptanlığını yaptığı Nankatsu takımının orta sahasını geçtim Voltran'ı  bile oluşturamayacak durumda. Nankatsu'nun daha da keyif verdiğini not düşelim.

Pas organizasyonunu sağlayamadığınız zaman haliyle çevre kontrolü duyargalarınız da verimli çalışmamakta ve alan parselasyonu siz farkında olmadan kaybolmakta. Gaziantepspor'un ilk golünden önce taç atışı pozisyonunu hatırlayalım. Bosingwa ve Olcan zaten topu ayağında tutan rakip ile ilgilenirken Abdülkadir çevre kontrolünü yapmadığı için kendisinin müdahale alanı dışında ve Olcan ile Bosingwa kontrolündeki rakibe bakmakta. İşte o rakibin Abdülkadir arkasına bıraktığı top ile Bekir kısa bir slalom gösterisi sundu ve müteakip Cenk Tosun gol vuruşu geldi.  08: 40 zaman diliminde ise tecrübeli Bosingwa çevre kontrolünden uzaklaşan ve Trabzonspor'un kalesini tehlikeye atan oyuncu oldu. Cenk Tosun Bosingwa'nın kaleciye pasını neredeyse asiste çevirecekti ama Mustafa Yumlu'nun hayati kademesi ile karşı karlıya kaldı. Tabi "çevre kontrolü" sadece savunma değil, hücum setleri için de geçerli olan bir durum. 52: 45 zaman diliminde Colman-Zokora pas trafiği sonrası Olcan içeri kat etmek yerine bindirme yapan Bosingwa'yı görmüş olsaydı, yani çevre kontrolünü yapmış olsaydı daha etkili bir hücum olabilirdi. 81: 40 zaman diliminde ise çevre kontrolünü yapmayan oyuncu aynı kontrolsüzlüğü 2 hafta öne de yapmış olan Emre Güral oldu. Sol Bamba bir orta saha kıvraklığında topla çıkıp pasını verdikten sonra koşusuna devam ederken Emre Güral çevresindeki 5 takım arkadaşına rağmen kaleyi yokladı ve önemli bir atağı keserek maçın kırılma anına imza attı.

Maçın senaryosunu Sergen Yalçın yazdı. Mustafa Reşit Akçay ise bu senaryonun satır aralarında gizli olan detaylarda  kadro tercihinin de etkisi ile kayboldu. Unutmamak gerekiyor ki "iyi savunma yapıyor" denilen Trabzonspor son 3 deplasman maçında maç başına 3 gol yedi ve maç başına 2 gol attı. Buna iyi savunma değil dengesiz oyun demek daha yerinde olur.

Notlar

İlker Meral için ben 2 sene önceki bir kararından sebep hep lehte iyimser düşünürüm. Karabükspor kendi evinde yenik duruma düştükten sonra kale arkası taraftarları kaleci Orkun Uşak'a ciddi tepki göstermiş ve ilk devre bittiği anda Orkun da tellere tırmanarak o grupla istenmeyen bir kavgaya tutuşmuştu. Oyuncuların da devreye girmesi ile Orkun soyunma odasına zorlukla götürülmüştü. İkinci yarıya çıkarken ekranda Orkun'a sarı kart gösterildiğini gördük. İlker Meral, Orkun'a o haldeyken kart göstermemiş (gösterse Orkun için işler çığırından çıkabilirdi) ve Orkun sakinleştikten sonra o sarı kartı göstermişti. İkinci durum ise yakın tarihten, Salih Uçan ile olan muhabbeti. Müsabaka kontrolünü elinden kaçırmış olsa da son saniyede gelişen Gaziantepspor akını öncesi detaya göz atalım; Trabzonspor'un kullandığı duran topu savunma bertaraf ettikten sonra tam bitiş düdüğünü çalacak iken topun Traore önüne düştüğünü gören İlker Meral karar değiştirdi ve oyunu oynattı. Galatasaray birkaç maç önce aynı şekilde hücum ederken bitiş düdüğü çalmış ve hakem sehpaya çıkarılmıştı. Bu anlamda İlker Meral'i de bence tebrik etmek gerekmekte.

Trabzonspor oyunu tutmak ve konrtol etmek istiyor ise Colman ile beraber muhakkak Soner ya da Adrian'ı oynatacak formülü bulmak zorunda…

Kaynak: TotemSpor.Com / Spor
title