Bu hikâye böyle bitmemeli
Portland Trail Blazers’ın yıldızı Damian Lillard geçtiğimiz günlerde kişisel Twitter hesabından "#VoteForMeloFareWellSeason #StopPlayinMelo" paylaşımında bulundu.
Portland Trail Blazers’ın yıldızı Damian Lillard geçtiğimiz günlerde kişisel Twitter hesabından "#VoteForMeloFareWellSeason #StopPlayinMelo" paylaşımında bulundu. Memphis Grizzlies’in çaylak yıldızı Ja Morant ise "#FreeMe7o" paylaşımı yapmıştı. Kısacası Carmelo Anthony, tecrübeli yıldızlardan çaylak yıldızlara kadar herkesi etkisi altına aldı. Bu etkinin ardında biraz karmaşık, ama değerli bir kariyer yatıyor.
Carmelo Anthony ile zamanda yolculuk
26 Haziran 2003: 2003 Draftı’nda Denver Nuggets tarafından üçüncü sırada draft edildi.
2003-2004: Yılın en iyi çaylak beşine seçildi.
2005-2006, 2006-2007 ve 2008-2009: Yılın en iyi üçüncü beşine seçildi.
2007: Kariyerinde ilk kez All-Star maçında yer almaya hak kazandı. 2017 yılına dek toplam dokuz kez daha bu tecrübeyi yaşayacaktı.
2008, 2012 ve 2016 yıllarında ABD forması altında olimpiyatlarda altın madalya kazandı.
2009-2010: MVP yarışını üçüncü sırada tamamladı.
22 Şubat 2011: Üç takımın dâhil olduğu bir takasta Denver Nuggets’tan New York Knicks’e takaslandı.
2012-2013: Sezonun en skorer oyuncusu oldu. Aynı yıl MVP yarışını üçüncü sırada tamamladı.
13 Temmuz 2014: New York Knicks'le multi yıllık kontrat imzaladı.
25 Eylül 2017: Enes Kanter, Doug McDermott ve ikinci tur draft hakkı karşılığında Oklahoma City Thunder’a takaslandı.
25 Temmuz 2018: Üç takımın dâhil olduğu bir takasta Oklahoma City Thunder’dan Atlanta Hawks’a takaslandı.
30 Temmuz 2018: Atlanta Hawks tarafından serbest bırakıldı ve 13 Ağustos’ta Houston Rockets’la sözleşme imzaladı.
22 Ocak 2019: Jon Diebler ve bir miktar para karşılığında Chicago Bulls’a takaslandı ve bir hafta sonra serbest bırakıldı.
8 Kasım 2018’den beri parkelerde yer almıyor…
1 Temmuz 2019’dan beri bir takımla anlaşması bekleniyor. Çünkü o bu oyuna, seyirciler de onun oyununa aşık.
"Bu oyunu çok seviyorum. Ondan asla uzak kalamam. Hâlen basketbol oynayabileceğimi biliyorum, yakınlarım da bunu biliyor. Artık konu basketbol değil. Konu, benim takımlardaki belirli rolleri kabul etmemle alakalı. Takımların bana sunduğu herhangi bir rolü kabul eder miyim? Kesinlikle."
Carmelo, geçtiğimiz günlerde New York Knicks’in ünlü simalarından Stephen A. Smith’in sunduğu First Take adlı programa katılmış ve yukarıdaki cümleleri söylemişti. Melo, Nuggets’taki 15 numaralı formasıyla soğuk şehrin damarlarına basketbolun tutkusunu aşılayan, ancak kariyerinin olgun dönemlerinde ortaya çıkan birtakım sorunlar nedeniyle New York Knicks’e takaslanan, en iyi dönemlerini orada geçirirken paranın coşkusuna kapılıp oyuna tutkusunu kaybeden ve son takasını geçtiğimiz sezon Darüşşafaka Tekfen forması giyen Jon Diebler karşılığında yapan bir oyuncu.
Sorun hücum değil savunma
Geçtiğimiz sezonki 10 maçlık Rockets macerasını bir kenara koyacak olursak yıldız oyuncunun hücum gücü, kariyeri boyunca belli bir çıtanın altında düşmedi. Sayı ortalaması, şut yüzdesi, asist ortalamaları daima belli bir çıtadaydı. Tabii bu çıtanın seviyesi son 2-3 yılda biraz düştü ama sadece biraz. Görünen verilerin yanı sıra doğru şut yüzdesi, efektif şut yüzdesi gibi derin hücum verileri de seviyelerini korudu.
Carmelo, First Take programında Houston Rockets Genel Menajeri Daryl Morey ile yaptığı kısa görüşmeden de bahsetti, "İçeri girdi ve sakin bir şekilde, 'Melo, artık senin hizmetlerine ihtiyaç duymuyoruz.' dedi. 'Nasıl yani? Bu takımda 9-10 kişilik bir rotasyon içerisinde olamayacak mıyım?' dedim." Evet... James Ennis, Gerald Green gibi oyuncuların mikro düzeyde önem taşıdığı Rockets, Carmelo Anthony için artık uygun bir yer değildi. Peki sorun neydi? Savunma. Savunma, Melo için daima sorun oldu. NCAA'deki Syracuse macerası da dâhil olmak üzere onun için savunma, her zaman bir eksiydi. Adeta onun kriptoniti hâline gelmişti.
"Onun en büyük eksisi kesinlikle savunma. Perimetre, boyalı alan, adam değişimi, bire bir gibi birçok savunma unsurunda yetersiz kalıyor. Lateral hızı çok düşük, savunmada takım arkadaşlarına yardımcı olmuyor."
2003 yılında Carmelo için hazırlanan scout raporlarının eksiler bölümü yukarıdaki cümlelerle başlıyordu. Tabii bu, savunduğu oyuncuların onun etrafından dolaşıp gittiği anlamına gelmemeli ancak Carmelo seviyesindeki bir yıldızın en azından ortalama bir savunma gücüne sahip olması lazım. Steven Adams’ı veya LeBron James’i iyi savunduğu maçlardan bazı kesitler görebilirsiniz ancak bunlar iki elin parmağını geçmeyecek kadar az.
Belki de iş yalnızca savunmadaki sıkıntısıyla kalsa şu anda bunları konuşmuyor olabilirdik ama takım arkadaşlarıyla hem saha içinde hem saha dışında kimya yakalayamaması, hücumdaki oyununu tamamen bireyselliğe dökmesi, çelişkili demeçleri Carmelo’nun süperyıldız apoletini erkenden aldı.
Onun için en iyi duraklar neresi?
Los Angeles Lakers: LeBron James ve Anthony Davis ikilisiyle birlikte yeni sezonun iddialı takımlarından birisi olan Lakers, Anthony için belki de en ideal takım. Hücumda forvetlere geçip topsuz rolü alması ve en azından bire bir savunmada ayakta kalması, hem onun kariyeri hem de Lakers’ın normal sezondaki bench gücü adına olumlu olabilir. Tabii bir de LeBron ve Carmelo’yu aynı takımda izlemenin keyfi paha biçilemez olacaktır.
Atlanta Hawks: Hawks’ın ümit veren potansiyelli genç çekirdeği düşünüldüğünde Carmelo’nun bu takıma yarardan çok zarar verebileceği akıllara gelebilir. Ancak o, son aylardaki demeçleri ve tavırlarıyla prime dönemindeki olgunluğa erişmiş gibi gözüküyor. Trae Young, Cam Reddish ve Kevin Huerter gibi oyunları genel olarak kreatif şut yaratımına dayalı üç genç yıldız adayı düşünüldüğünde Carmelo’nun Hawks’a katılarak bir abi rolü üstlenmesi gayet yararlı olabilir.
Golden State Warriors: Warriors hanedanlığı duraklama sürecine girdi. Kevin Durant yok. Klay Thompson sakat. Steph Curry, Draymond Gren ve yeni transfer D’Angelo Russell, San Francisco ekibinin yeni sezondaki yıldızları. Ayrıca GSW’nin kadro derinliği oldukça sığ. Yani başarısızlığın büyük problem yaratmayacağı sezonda Carmelo’nun Warriors’a giderek veda turunu orada yapması gayet güzel olabilir.
Bu hikâye böyle bitmemeli
"Her gün spor salonuna gidiyorum. Sessizlik genelde benim teslim olduğum bir şey değil ama şimdiye dek sessiz kalmamın ve oyundan ayrılmamın nedeni; kendimi, kariyerimi, hayatımı yeniden gözden geçirmekti."
Carmelo, 8 Kasım’dan beri parkelere ayak basmıyor. Carmelo, 8 Kasım’dan beri beyaz bandı kafasına takıp NBA’in şaşalı arenalarında topu çembere fırlatmıyor. Carmelo, 8 Kasım’dan beri antrenörlerini çıldırtan savunma hataları yapmıyor. Ne olursa olsun, bu hikâye böyle bitmemeli.