"Böyle Mhk Görmedim"
"Futbol dünyasında uzun yıllardır bu kadar eleştirilen, atamaları bu kadar tartışılan, hakem kararları bu kadar olay yaratan, güven duygusunu bu denli yitiren bir başka MHK görmedim. Hakem dünyasının yönetilişinde, atamalarında, gözlemci ilişkilerinde ciddi sıkıntılar var gibi..."
ŞANSAL BÜYÜKA ile DOBRA DOBRA
Futbol dünyasında çok çok uzun yıllardır bu kadar eleştirilen, atamaları bu kadar tartışılan, hakem kararları bu kadar olay yaratan, güven duygusunu bu denli yitiren bir başka MHK görmedim. Bu sezon ciddi anlamda abartılı noktaya geldi ama hadi hakem hataları olur diyelim. Ama sanki hakem dünyasının yönetilişinde, atamalarında, gözlemci ilişkilerinde ciddi sıkıntılar var gibi...
Örneğin;
1. Eski hakem Deniz Çoban, gözlemcilerin hakemlere yüksek not vermediği taktirde uzun süre görev alamadıkları için iyi yönetsin, kötü yönetsin her hakeme yüksek not verdiklerini iddia edip yazdı. MHK bunu yalanladı ama baktığınızda MHK uygulamaları ile sanki kendi yalanladığı haberi de yalanlar durumlara düştü.
2. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman yaklaşık 2-3 hafta önce yaptığı açıklamada, "Alper Ulusoy maçımızı yönetti, ceza sınırında üç oyuncumuz vardı, üçüne de kart gösterip cezalı duruma düşmelerini sağladı" dedi. Aykut Hoca'nın bu açıklamasından sonra Beşiktaş-Fenerbahçe maçından bir hafta önce Alper Ulusoy'u Beşiktaş maçına niye veriyorsunuz? Beşiktaş-Fenerbahçe maçı oynansın, sonraki haftalarda Alper Ulusoy'u bir başka Beşiktaş maçına gönderin. Bunu planlamak çok mu zor?
3. Menemen-Afyon maçı birinci ile ikincinin karşılaşması... Bu maça, geçen yıldan Menemen ile arası son derece ihtilaflı olan Abdullah Yılmaz'ı veriyorsunuz. Ayrıca yaptığınız açıklamada Abdullah Yılmaz'ın bu sezon çeşitli hatalar yaptığını, talimatlara uymadığını söylüyor, güvenemediğiniz için de maçtan iki gün önce arayıp uyarmak ihtiyacını duyuyorsunuz. Madem bu kadar arızalı bir hakeminiz var, madem aynı hakeminiz geçen yıldan Menemen ile ihtilaflı, o zaman Abdullah Yılmaz'ı niye bu maça atıyorsunuz?
4. Ali Palabıyık gibi bir hakem, dördüncü defa üst üste Fenerbahçe- Trabzonspor maçına atanır mı? Hangi gerekçe ile bunu yapıyorsunuz? Atamayı yaparken Ali Palabıyık'ın üst üste Fenerbahçe- Trabzonspor maçları yönettiğinin farkına varmıyor musunuz? Palabıyık bu maçta skandal bir yönetim gösterdiyse, bunun baş sorumlusu Ali Palabıyık mı, MHK mi? Bir kurum en değerli hakemlerinden birini bu kadar yıpratır mı?
5. Kimden korkuyorsunuz, niçin korkuyorsunuz da, hakemleri her sahaya, her maça gönderemiyorsunuz? Kulüplerden bu kadar korkup, bu kadar çekinmenizin özel bir nedeni mi var? Kulüplerin ambargosunu niye kıramıyorsunuz?
6. Hep siz mi haklısınız? Her işte, her atamada, her adımda doğruyu hep siz mi yapıyorsunuz? Hiç mi yanlışınız yok? Bir defa olsun hatanızı kabul etseniz, "yanlış yaptık" deseniz, toplumsal vicdanı rahatlatıp, gerilimi azaltsanız kötü mü olur? Neden hep zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyorsunuz?
7. Yurt dışından gelecek, ayda bir görünüp kaybolacak Rosetti ya da başkalarıyla hakemin eğitimin yapılamayacağını, hakemin gelişemeyeceğini daha öğrenemediniz mi? MHK Eğitim Dairesi'nde kimler var? Cüneyt Çakırları, Fırat Aydınusları, Ali Palabıyıkları ve diğer Süper Lig hakemlerini kimler eğitiyor? Bu Eğitim Dairesi'nde hakemliğin zirvesine çıkmış isimler mi, yoksa kenarda köşede kalmış, siyaseten ya da güçlü torpillerle kendini içeri atmış isimler mi var?
8. Son söz: Bütün bunlardan sonra, çok daha fazlası var ya, istifa etmeyi hiç mi düşünmediniz?
Bu hakemler kime çalışıyor?
Başakşehir'in şampiyonluk yolundaki en önemli durağı olan Trabzonspor maçında "bal" gibi golü verilmiyor...
Fenerbahçe haftalardır " MHK istifa etmeli, değişmeli" diye bağırıyor...
Beşiktaş'ın özellikle Konya maçında haklı isyanı var...
Galatasaray, Sivas'ta, son Kasımpaşa maçında verilen penaltıların hesabını soruyor...
Baktığınızda, dört şampiyon adayı, dördü de MHK'den ve hakemlerden şikayetçi...
Ve hepsi "önümüzü kesmeye çalışıyorlar" diyor...
O zaman ben de soruyorum:
Peki, bu hakemler kime çalışıyor?
Kimsenin önünün falan kesildiği yok...
Hakemler bu kadar... Hepsi bu...
Kendinizi kandırıyorsunuz
Bir maçın sonucunu getirip bir pozisyona bağlayan yöneticilere, hocalara asla katılmıyorum. Bir maçın kaderini, bir maçın sonucunu, bir hakem hatasına bağlarsan, kendi eksiğini, kendi yanlışını görmezsin, görmek istemezsin. Camiaya çiçek atayım, camianın gazını alayım derken, oynadığınız futbolu dikkate almıyor, kendinizi kandırıyorsunuz. Takımınız ne yapıyor, ne yapamıyor, biraz da ona bakın...
Ya hesabın var, ya yüreğin yok
Konya-Beşiktaş maçının hakemi Alper Ulusoy, sonucu etkileyecek "damardan" 8-10 hata yaptı. Bunlar kabul edilebilir hakem hataları değil... Bunlar "versen de olur, vermesen de" cinsinden gri pozisyonlar değil...
Konya-Beşiktaş maçının hakemi Alper Ulusoy, sonucu etkileyecek "damardan" 8-10 hata yaptı. Ben bu hataların hepsini bir kenara bırakıyor ve hataların "Top 3"ünü yazıyorum:
1. 52. dakikada Ali Turan-Talisca mücadelesi... Ayağa basan Talisca değil, Ali Turan... Kartı Talisca görüyor ve cezalı duruma düşüyor. Oysa kartı Ali Turan görse, sarısı olduğu için ikinci sarı ile oyun dışı kalacak, Konya 10 kişi...
2. Filipovic, bariz gol şansı pozisyonunda Talisca'nın arkasından sarılıyor ve ısrarla tutuyor. Talisca buna rağmen iyi niyetle gidip şutunu atıyor. Ama pozisyonu bozulduğu için dilediği vuruşu yapamıyor. Hakem dönüp kuralı uygulasa, ya direkt kırmızı çıkaracak ya da sarı verecek. Zaten sarı ile oynayan Filipovic her şartta oyun dışı kalacak. Al sana Konya 9 kişi...
3. Dakika 90+7... Konya ister hakem hatalarıyla, ister şansıyla, isterse Beşiktaş'ın cömertliğiyle son saniyelere 1-1 giriyor. Bu son saniyede Caner'in Volkan Şen'e mutlak bir penaltısı var, vermiyorsun. Tehlike bölgesinde nefes darlığı çeken Konya için 3 puan ne demek... Bunu da engelliyorsun...
Bunlar kabul edilebilir hakem hataları değil... Bunlar "versen de olur, vermesen de" cinsinden gri pozisyonlar değil... Görüyorsun da ... O zaman ya hesabın var, ya da yüreğin yok.
'Sahte'karlar
Kulüpler Birliği Başkanı da olan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın uğraşacağı çok şey var.
Birincisi; her fırsatta "yandım Allah" diye kendini yere atan, takla atan "sahte" hareketlerle hakemin yanlış karar vermesini sağlayan, tribünleri öfke içinde ayağa kaldıran futbolcular...
İkincisi; maç istediği sonuçla geçiyorsa en ufak temasta yere yatan ve bir türlü kalkmayıp, oyunun akışını katleden futbolcular... Sahteciler ve artistler el birliği ile futbolun en büyük baş belası olmaya doğru gidiyorlar. Türk futbolunun selameti adına en ufak taviz vermeden, en kısa sürede önlenmesi gereken çok ciddi bir dert bu...
Başka kafa!
Fenerbahçe-Alanya maçının ilk yarısında Alanyasporlu golcüler her atakta neredeyse her hava topuna vurdular. Fenerbahçeli savunmacıların karşısında bu hafta Alanyaspor'un değil, Beşiktaş'ın kafacıları Negredo ile Vagner Love olacak. Bu ikilinin Alanyaspor'un kafacılarına benzemeyeceğini herhalde Fenerbahçeli savunmacılar biliyordur.
Başakşehir'deki Barcelonalı!
Arda için sevindim. Başakşehir'in ilk iki maçında solda çok dar bir alanda oynamış, sağa-sola kısa paslarla yetinmiş, beklenen ve istenen çizgisinin çok gerisinde kalmıştı. Trabzonspor maçında serbest oynadı. Sağda, solda, savunmada her yerde vardı. Çabuktu, güçlüydü. İyi paslar attı, hakem Bülent Yıldırım'dan başka "iptal" kararını kimseni anlayamadığı çok güzel bir gol de attı. Dileyelim devamı gelir.
Arda ve Türkiye şunu unutmasın: Barcelonalı bir oyuncu, Başakşehir'de kiralık oynuyor.
Takdir, tebrik ve alkışlar Visca'ya
Edin Visca... Türkiye'deki en sorumlu, en saygı duyulacak yabancı oyuncu... Sadece rakamlarını vermek bile yeter: 250 maç, 62 gol, 65 asist ... Buraya dikkat: 0 kırmızı kart... 0 sarı kart cezası... Takdirim, tebriğim ve alkışlarım Edin Visca'ya...
Kafa değil balyoz!
Adebayor'un Trabzonspor maçındaki golünde herkes topu ancak ağlarda gördü. Adebayor kafa atmıyor, sanki kaleye çivi çakıyor. Çıktı mı balyoz gibi vuruyor. Benzer vuruşları Adebayor kadar olmasa da Beşiktaşlı Negredo da yapıyor.
Merakım şu: Yabancı golcülerin kafa vuruşları "balyoz" gibi olurken, bizim yerli golcülerin kafa vuruşları niye "kaleciye pas" kıvamında oluyor?
Bu işte bir tuhaflık var
Trabzonspor'da belki de Süper Lig'in en iyi orta sahası var. Abdülkadir, Yusuf, Okay Yokuşlu, Sosa, Onazi, Castillo, Kucka, Olcay Şahan... Trabzonspor'da tartışmasız Türkiye'nin en iyi golcüsü var; Burak Yılmaz... Trabzonspor'da nereyi çalıştırsa ortalamanın üstünde başarı sağlayan deneyimli bir hoca var; Rıza Çalımbay...
Ama Trabzonspor'da başarı yok. Bu işte bir tuhaflık var...
Anılar ve rekorlar
Bizim Müdür Tayfun Bayındır'ın Naim Süleymanoğlu'nun hayatını ve rekorlarla dolu sportif yaşamını anlatan "Cep Herkülü" isimli kitabı çıktı. Öyle üçüncü şahısların ağzından değil... Tayfun Müdür'ün Naim Süleymanoğlu ile bire bir yaşadığı, tanıklık ettiği unutulmaz anıların, rekorların, madalyaların kitabı... Öneririm...
Takımların yıldız tablosu
Atiker Konyaspor (**) - Beşiktaş (**)
Antalyaspor (**) - Kayserispor (*)
Demir Grup Sivasspor (***) - Osmanlıspor (***)
Bursaspor (**) - Evkur Yeni Malatyaspor (**)
Fenerbahçe (**) - Aytemiz Alanyaspor (*)
Kardemir Karabükspor (*) - Teleset Mobilya Akhisarspor (***)
Trabzonspor (**) - Medipol Başakşehir (****)
Kasımpaşa (***) - Galatasaray (**)
Gençlerbirliği (*** ) - Göztepe (*)