Basel Adım Adım Şampiyonluğa Yürüyor
İsviçre Ligi’nin 27. haftasında oynanan Kanton derbisinde FC Basel, FC Zurich’i kendi evinde 5-1 mağlup etti.
FC Basel ile FC Zurich arasında oynan her maç, gerek sahada oynanan futbol, gerekse de saha dışında taraftarlar arasındaki çekişmeden ötürü hep yüksek tempoda geçmiştir. Yakın zamanda bu gerilimin en yüksek noktaya ulaştığı maç olarak, 13 Mayıs 2006 tarihinde yine St. Jakob Park’da oynan bir maçı örnek gösterebiliriz.
Ligin son haftasına rakibinin 3 puan önünde giren FC Basel, son maçta üç puan gerisindeki FC Zurich’i konuk edecekti. Rakibinin üç puan önünde olan FC Basel’e son maç öncesi alacağı bir puan şampiyonluk için yetecekti. Ancak konuk ekip FC Zurich, maça hızlı başlayan taraftı ve 30. Dakikada Keita ile durumu 1-0’a getirmişti. Uzun süre maçı önde götüren Zürih temsilcisi, üstünlüğünü koruyamadı ve 72. Dakikada FC Basel Petric’le maçta eşitliği yakaladı.
Bu sonuç, FC Basel için lig şampiyonluğu anlamına geliyordu fakat maçın uzatma anlarında eski Galataraylı Filipescu’nun attığı golle FC Zurich maçta 2-1 öne geçti ve o andan itibaren Basel taraftarı kelimenin tam anlamıyla kontrolden çıktı. Golün ardından sahaya giren taraftarlar, oyuncuların üzerine saldırdı ve soyunma odasını bastılar. Bununla yetinmeyen taraftarlar, stat dışında da taşkınlıklarını sürdürdüler ve bu olay İsviçre basını başta olmak üzere bütün Avrupa’da geniş yankı buldu.
Böylesine hararetli anların yaşandığı bir rekabet ortamında bu sezon özelinde işler biraz daha farklıydı çünkü 27 haftası geride kalan İsviçre Süper Ligi’nde FC Basel 58 puanla ligin zirvesinde, FC Zurich ise 41 puanla dördüncü sıradaydı.
Puan tablosuna bakıldığında alışılmış rekabet ortamından ziyade biraz daha sakin bir hava vardı maç öncesinde. Ayrıca FC Basel’in bu maçı kazanması demek, en yakın rakibi Young Boys’a 10 puan fark atmak anlamına geliyordu. Çünkü dün oynanan maçta Sankt Gallen, Young Boys’u 3-1 mağlup etmişti.
Hızlı başlangıç farkı getirdi
St. Jakob Park’da oynanan FC Zurich maçları her zaman kırmızı-mavililer için farklı olmuştur. Tribün atmosferinin yanında, FC Basel’in rakibine karşı kurduğu üstünlük de dikkat çeken en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Basel’de oynanan son iki maçta FC Basel’in rakip filelere sekiz gol yollaması da bu durumu doğrular nitelikte aslında. Bugünkü maça da hızlı başlayan taraf yine FC Basel’di. Derbi maçların atmosferi farklı olur” mottosu her ne kadar kabul edilir bir gerçek olsa da, FC Zurich son zamanlarda içinde bulunduğu karmaşadan dolayı istediklerini sahaya yansıtamıyor ve bu yüzden de ligde çıktıkları son beş maçtan da mağlubiyetle ayrıldılar. Bu doğrultuda FC Basel’in hızlı oyununa pek fazla direnç gösteremediler ve ev sahibi ekip maçın 24. Dakikasında takımın en golcü ismi konumunda olan Arnavut yıldız Shkelzen Gashi ile 1-0 öne geçti. Gashi’nin bu golü, ligdeki 21. Golü olarak kayıtlara geçecekti aynı zamanda.
Maçın başından sonuna kadar sert bir futbol ortaya koyan FC Zurich, Davide Chiuminto’nun eski Beşiktaşlı Mathias Delgado’ya yaptığı sert müdahaleden sonra maçta 10 kişi kaldı.
Maçtaki yüksek gerilimin etkisi 44. dakikada da kendini gösterdi ve Shkelzen Gashi’nin Riken’e yaptığı faul sonrası sahada ortalık karıştı ve hakem Sacha Amhof Arnavut yıldızı kırmızı kartla oyun dışında bıraktı.
FC Basel’in bu maç öncesinde ne kadar motive olduğunu görmemiz açısından yaşanan tüm bu tatsız olaylara rağmen ortaya koydukları mücadeleyi es geçmemek gerekir. Bu inanmışlığın, motive olmanın en büyük resmi olarak da olayların hemen akabinde Embolo’nun attığı golü gösterebiliriz. Bu golle beraber FC Basel, soyunma odasına 2-0 üstün giden taraftı.
Maçın ikinci yarısına da kaldığı yerden Embolo, 47. dakikada ani gelişen FC Basel atağında FC Zurich kalecisi Brecher’le karşı karşıya kaldı ve maçta durumu 3-0’a getirdi. FC Basel’in 3-0 üstünlüğü ile devam eden maçta FC Zurich, Franck Etoundi ile farkı ikiye indirdi ve bu golden sonra FC Zurich taraftarının sahaya attığı meşaleler oyunun yaklaşık 10 dakika durmasına neden oldu.
Bu süreçte hakem ve oyuncular soyunma odasına gitti ve hakemin maçı tatil edebileceği gelen haberler arasındaydı. Ancak ortalığın kısa sürede yatışması, maçın kaldığı yerden devam etmesini sağladı. Maçın 78. dakikasında Breel Embolo, kendisinin üçüncü, takımın ise dördüncü golünü attı ve maçta durumu 4-1’e getirdi. Mücadelede gol perdesini ise 88. dakikada FC Zurich’li Djimsiti kapattı. Sırp futbolcu kendi kalesine attığı golle durumu 5-1’e getirdi ve bu sonuçla FC Basel, puanını 61’e yükseltmiş oldu.
Adım adım şampiyonluğa
Bitime dokuz hafta kalan İsviçre Ligi’nde en yakın rakibine 10 puan fark atan FC Basel, şampiyonluğa adım adım yaklaşıyor. Geçtiğimiz sezon takımı şampiyon yaptıktan sonra sözleşmesinin sona ermesinin ardından Spartak Moskova’yla anlaşan Murat Yakın’ın ardından takımın başına Portekizli teknik adam Paulo Sousa getirilmişti. Murat Yakın’la birlikte yakalanan ivmenin ardından Portekizli çalıştırıcının takım üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusuydu ancak Sousa, şu ana dek beklentileri fazlasıyla karşılamış gözüküyor.
İsviçre Ligi’ndeki liderliğin yanında İsviçre Kupası’nda da geçtiğimiz hafta yarı finalde Sankt Gallen’i 3-1 mağlup eden Basel ekibi, finale adını yazdırdı ve 7 Haziran’da FC Sion’la Bern’de karşı karşıya gelecek. Şampiyonlar Ligi’nde beklentilerin üzerine çıkan ve grup aşamasında Real Madrid’in ardından ikinci sırada yer alan veLiverpool’u Avrupa Ligi’ne iterek ikinci tura yükselmeyi başaran Sousa ve öğrencileri, ilk maçta Porto ile St. Jakob Park’da 1-1 berabere kalmasına rağmen deplasmanda sezonun belki de en kötü futbolunu oynayarak sahadan 4-0 mağlup ayrldı ve Şampiyonlar Ligi defterini ikinci turda kapatmak zorunda kaldı. Mevcut tabloya göre FC Basel’in hem lig, hem de kupa şampiyonluğu için en büyük aday olduğunu söylesek, yanılmayız herhalde. Çünkü her ne olursa olsun bu kadro kalitesiyle FC Basel’in İsviçre sınırları içerisinde rakibi yok diyebiliriz.
Semih Tali