Banvit, Khimki ile Oynayacağı Maçta Rakibini Kendi Düzenine Çekmeli
Paris Levallois'i akıllı bir oyunla deviren Banvit, yarı finalde Khimki'yi devirebilmek için yine iyi bir oyun ortaya koymak zorunda.
Eurocup’ta çeyrek final turu heyecanı geride kalırken Banvit yola devam ederken, Pınar Karşıyaka turnuvaya veda etti. Banvit’in yarı finaldeki rakibi Khimki Moskova olurken, Unics Kazan ile Gran Canaria ise yarı finalin diğer ayağını oluşturdu.
Çeyrek finalde daha önce Beşiktaş İntegral Forex ve Pınar Karşıyaka ile son 32’de aynı grupta yer alan Paris Levallois ile karşılaşan Banvit rakibine deplasmanda 67-65 yenilmesine rağmen iç sahada oynadığı rövanş mücadelesinden 75-71 galip ayrılmayı başardı. Savunmada oldukça iyi işler yaparak mücadeleye başlayan Banvit sürekliliği sağlayamayınca oyun dengede geçti. Temsilcimiz son bir dakikaya 9 sayı önde girse de Mike Green ve Dionte Christmas’ın bulduğu dış isabetler kolay bir galibiyet olmasına engel oldu.
Banvit'in sırrı: Dengeli oyun
TBL’de istikrarsız bir sezon geçiren Banvit yaşadığı birçok sıkıntıya rağmen şu anda Avrupa’nın iki numaralı kupasında son dört takım arasına kalmış durumda. Buraya kadar yarı finaldeki diğer rakiplerinin aksine vura vura gelmeseler de önemli bir başarı elde ettiklerini söylemek gerek. Bu kupada Final Four’da son olarak 2007-2008 sezonunda Galatasaray yer almıştı.
Banvit’in bana kalırsa tüm odağını Eurocup’a çevirmesi gerekiyor. Şu ana kadar Dinamo Sassari, Lietuvos Rytas, Herbalife Gran Canaria gibi üst düzey takımlara karşı mücadele ettiler ve bu seviyede en önemli özellikleri olarak dengeli oynama konusundaki ısrarları. Bu onlar için zaman zaman riskli olsa da maç boyunca oyunun içerisinde kalma gayretleri onların burada olmasını sağlayan en büyük etken diyebilirim. Banvit kontrolü elinde bulundurduğu ve rakiplerinin dengeden çıkmasına izin vermediği mücadelelerde hamle yaparak kazanma yolunda avantajlı olan taraf oluyor.
Khimki, Eurocup'ta ikinci zaferini kovalıyor
Banvit’in rakibi Khimki Moskova ise uzun zamandır önemli yatırımlar yapıyor. Geçtiğimiz yıl bu turnuvada son 16’da elendiler. Bu kez kupayı kazanarak 2011-2012’deki başarılarını tekrarlamak istiyorlar. Onlar için Euroleague’e giden en kestirme yol bu gibi görünüyor. Hücumda birbirinden önemli opsiyonları bulunuyor. Savunmalarının ise o kadar etkili olduğunu söyleyemeyiz. En büyük sorunları ise oyun içerisindeki kopmalar. Bir anda farkı çift haneli sayılara çekebilecek kapasiteleri olsa da, devamında çoğu zaman konsantrasyon kaybı da yaşıyorlar.
En önemli isimleri kuşkusuz geçen yılın Euroleague Final Four MVP’si Tyrese Rice. Şu an gerçekten çok formda ve 16.4 sayı 5.5 asist ortalaması ile takımını sürüklüyor. Kullandığı toplarına yanı sıra asistleri ile de takımın her şeyi diyebiliriz. Fakat zaman zaman yanlış ve fazla şut tercihleri takımını oyun içerisinde zorluyor. Koponen, Paul Davis, Augustine ve Monya gibi fark yaratabilecek oyuncuları da unutmamak gerek.
Banvit’in son dört takım arasında hepsine karşı belli avantajları bulunuyor. İlk adımda Khimki’yi kendi denge oyunlarına dahil etmeleri gerekiyor. Kaba tabirle Khimki’yi her iki maçta da uyutmayı başarabilirlerse son topa kadar final şansları olacaktır. Fakat Khimki’nin maç içerisinde ritim bulduğu anlarda düzen dışına çıkarsak işimiz zorlaşacaktır. Turun anahtarı konsantrasyonda gizli. İlk maçı evinde oynayacak olan temsilcimiz sertliği bir doz daha artırması ve buraya nasıl geldiğini unutmaması halinde kupanın bir ucundan tutabileceğini düşünüyorum.