Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım Konuşuyor

Aziz Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

İkinci cezaevi süresi ne zaman başlayacak?

Bizim Yargıtay'da dilekçemiz var. O inceleniyor. Onun sonucunda bizi bilgilendirecekler. Biz de herkes gibi bekliyoruz. Daha kesin bir şey yok. Benim hapise girmemem çok da önemli değil. Önemli olan Türkiye'nin durumu. Ben şunu söylemek istiyorum; hapisten korkmuyorum. Ben dava adamıyım. Ben suçsuz olduğuma yürekten inanıyorum. Benim için önemli olan insanların vicdanından yargılanmak.

Bütün Fenerbahçe'yi ve Aziz Yıldırım'ı konuşacağız. İkisi birbirinden ayrılamaz. Beni Ergenekon'a bağlamaya çalıştılar. Benim onlarla bir ilişkim olduğunu söylediler. Bizim Ergenekon'dan ceza alan kişilerle tek ortak noktamız Fenerbahçe. Bunu kamuoyu yanlış olarak kullandı. Aziz Yıldırım'ın sattığı bir silah ya da başka bir şey niye yok kayıtlarda? Ben NATO mütahitiyim, yol yaptım sadece.

Gazetelere verilen ilan

En başından beri söyledik. Özel Yetkili Mahkemeler'in kararını tanımıyoruz. 17 Aralık'ta yapılan da bir operasyondur. Şu an ülkenin genel durumuna kendimizi odaklıyoruz ve ona göre hareket ediyoruz. Özel Yetkili Mahkemeler'de yargılananların haksız yargılandıkları, kanunsuz yargılandıkları ortada olduğu için biz bu haksızlığı beyan ediyoruz. 17 Aralık'ta yapılan bu hadiseyi kınıyoruz, kabul etmiyoruz. Bu bir operasyondur. Bir cumhuriyette bunların olmaması lazım.

"Rejim kaosa girer!"

Adil yargılanmaya kimsenin itirazı yok. 17 Aralık'ta birilerini aldılar, sonra bir algı oluşturuldu. Biz de bunun sıkıntısını yaşadık. Biz Fenerbahçe camiası olarak adil yargılanma istiyoruz, sadece bu. Benim kanunsuz şekilde resimlerim çıktı. Bunun tek amacı insanlarda o algıyı oluşturmak. Ben neyle suçlandığımı internet sayfalarında öğrendim. Ben poliste ifade vermezken, bazı internet sitelerinde bana sorulan sorular yayınlandı ve bunlara cevap verdi diye haberler çıktı. Rejimde sıkıntı var! Maalesef rejimde sıkıntı var. AK Parti, MHP, CHP bütün partiler bundan şikayetçi. Bakın ben bunları şahsım için söylemiyorum. Ben bunları ülkem için söylüyorum. Bu davalarda yaşanan olumsuzlukların Türkiye'den çıkması lazım. Yoksa rejim çok büyük kaosa girer. Biz 17 Aralık'ı konuşurken, bizim başımıza gelen şeyler yüzünden kaygı duyuyoruz. Eminke'nin parası diye yer yerinden oynadı ama hiçbir şey çıkmadı ortaya.

"İddianameler de gözden geçirilmeli"

Tolga Deniz Aytöre: Biz özel yetkili savcıların fezlekeleri ile UEFA'ya gittik. Başkanımız biraz önce çok güzel bir şey söyledi. 4 Temmuz'da her şey bitmişti zaten. Oluşturulan algı her şeyi ortaya koyuyordu. Adil yargılanma sadece başka bir mahkemede yargılanmak değil. Biz gittiğimiz mahkemelerde de bununla yargılanacak. Kesinlikle iddianamelerinde gözden geçirilmesi lazım.

Bizim kuşkuyla baktığımız nokta şu: Emenike'nin para görüntüleri var dediler, bir şey çıkmadı. Siyah çanta var dediler, ortada yok. Sivas'a para gönderdiğimize dair görüntüler var dediler, ortada yok. Buca maçında şike yaptığımızı söylediler, iddianamede bile yok bu maç. İddianame bir açıklansın, hepsini orada göreceğiz. Balyoz var, Oda TV var, hepsi var. Herkesi itibarsızlaştırma hareketiyle gözaltına alıp tutukladılar, hapise attılar. KCK davası da hukuksuz. Bir kişi kurtulsun, diğerleri yargılansın diye bir düşüncemiz yok. Herkes eşit olacak. Eğer haksızsak cezamızı çekceğiz, değilsek haklarımızı geri verecekler.

Mehmet Berk'in açıklamaları

"Bu dava bana Zekeriya Öz'den geldi. Kendisi Galatasaraylı'ydı. 'Fenerbahçe'nin davasına bakmam doğru olmaz.' dedi. Önüme gelen ilk dosyada sadece Fenerbahçe'nin şike yaptığını içeren konular vardı. Davalar sıradan bir dolandırıcılık konusundan ele alınabilirdi. Ben de bu kişileri çağırıp, ifadelerini almaya ve sonra salmaya karar verdim. TBMM'de kanun değişince bizim de yapacağımız bir şey yoktu. Buna sadece Fenerbahçe açısından bakmak doğru olmaz. Diğer takımların da incelenmesi lazım."

Olay burada çok net ortaya çıkıyor. Yasa çıkmadan neden bizi Özel Yetkili Mahkemeler'e aldılar, o zaman dolandırıcılıkla ilgilenen mahkemelere sevk etselerdi.

"Silah nerede? Böyle saçmalık olur mu?"

Tolga Deniz Aytöre: En son çıkan Yargıtay'ın kararında biz şikeden ve suç örgütü olmaktan ceza aldık. Biz özel yetkili mahkemelerde silahlı suç örgütünden yargılandık. Silah nerede? Bizim davamızın özel yetkili mahkemelerde yargılanması kanunsuzdur. Bizim bu davaya 'operasyon' dememizin sebebi zaten kanunsuz olarak o özel yetkili mahkemelerde görülmesi. Bakın, Giresunspor eski Başkanı Olgun Peker, TFF eski başkanı Mahmut Özgener'i arıyor, Aziz Yıldırım da Mahmut Özgener ile konuştuğu için bizim davamızı silahlı örgüt kapsamına sokuyorlar. Biz böyle saçmalıklarla 3 yıldır yargılanıyoruz.

"Amaçları Aziz Yıldırım suçlu algısı yaratmak"

Benim kullandığım hatlar benim üzerime değil. Ancak emniyet benim üzerime arama kararı çıkartıyor. Bakın iddianamede benim 50 tane telefonum var gözüyor. Benim sadece 1 tane telefonum var. Ama onlar Fenerbahçe'nin ve benim şirketimin bütün santralini dinliyorlar. Sonra da bu telefonlar Aziz Yıldırım'ın diyorlar. Bunların amacı belli ama. Tamamen insanlarda Aziz Yıldırım'ın suçlu olduğu algısı oluşturmak için. Emniyet sanki ben hakem ayarlaması yapıyormuşum gibi mahkemeden izin alıyor benim telefonlarımı dinliyor. Oysaki ben sadece Mahmut Özgener ile konuşuyordum ve o konuşmalarda hiçbir suç unsuru bulunmadı. Emniyet, benim kardeşimin 24'ünde yapacağı konuşmayı, 21'inde zapta alıyor ve onunla bizi suçluyor. Böyle suçlama olur mu Allah aşkına!

Sayfa sürekli güncellenecektir…