'Asla Kabul Edemem"
Fenerbahçe'de gündem en az şampiyonluk kadar artık Ersun Yanal! Takımdaki geleceği hakkındaki belirsizlik süren tecrübeli teknik adam, Alaattin Metin’e açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, şampiyonluk başarısı sonrası bu kez takımda kalıp, kalmayacağı ile gündemde... Yanal, Akşam gazetesinden Alaattin Metin'e konuşurken, sarı-lacivertli yönetimden bir isme duyduğu kırgınlığını da anlattı.
İşte Metin'in o yazısı...
" Fenerbahçe, 24.04.2011 tarihinden bu yana ilk kez İzmir'e gitti. O gün polis tapelerine giren Buca maçı için Swissotel'de kamp yapmıştı. Dün de Akhisar maçı için aynı otelde kaldı. İçeri girince aklıma hemen o günler geldi. Güiza'nın oyuna girer girmez Semih'in pası ile ilk topla buluşmasında attığı gol... Fenerbahçe 2-0 yenik iken Başkan Aziz Yıldırım'ın öfkeli hali... Yönetici Ömer Temelli'nin otelin önüne ambulans getirmesi… Kıran kırana mücadele ile zar zor maçın kazanılması... İki hafta sonra Trabzon maçına Buca'nın genç kadro ile çıkması… O gün hoca olarak Aykut Kocaman vardı. Bugün Ersun Yanal. Uçakta yanına oturdum. Sohbet ettik.
Çok rahat gördüm. Medyada fırtınalar koparılıyor. "Kalacak mı, gidecek mi?" diye papatya falı açılıyor. Hiç de öyle bir havası yok. Fenerbahçe'nin büyüklüğünü, gücünü çok iyi biliyor. Yıllardır hep bugünleri düşünmüş. "10 yıl önce gelecektim, kısmet bugüneymiş" diyor. "Peki o zaman gelsen bu başarıyı yine bir senede yakalar mıydın?" diyorum. O kadar kendine inanıyor ki, "Olurdu, olurdu. Ben futbol aşağıyım..." diyor. Biraz araştırıyorum. Bu sezon 123 gün Samandıra'da yatmış. Keyiften değil, iş kolik olduğu için ekibi ile gece yarılarına kadar çalışmış. Sabah erken idmana geleceği için kampta iki-üç saat uyumuş. Kafasında da Fenerbahçe'ye çağ atlatacak, çok büyük projeler var.
Biraz canı sıkkındı. Alves'in son idmanda Salih'i sakatlamasına çok öfkelenmişti. Çünkü bu, Alves'in bu sene Salih'i ilk sakatlaması değil, üçüncüymüş. Kimse kasıt aramıyor. Ama Alves'in idmanlardaki hırsını kontrol edememesine kızıyor. Salih'in ince hareketleri karşısında öfkelenmesine, gaddarlığına üzülmüş. Çünkü Salih'i bu maçta ve bundan sonraki maçlarda devamlı oynatmayı kafasına koymuş, düşünüyormuş. Doktora sordum "Ayağında ampul kadar büyük şişi var" dedi. Haftaya oynayacak duruma getirmeye çalışacaklarını söyledi.
Bir de Abdullah Kiğılı'nın Fatih Terim'e "Sen Galatasaray'ı bıraktın, biz şampiyon olduk" sözüne alınmıştı. "Bu başarıda benim, futbolcuların, daha da önemlisi başkanın emeği var. Bunu yok saymayı asla kabul edemem" dedi. Herkesin merak ettiği, senaryolar yazdığı şampiyonluk maçından sonra Antalya'ya gitmesinin nedeni de anlattı. Devre arasında bir otelin Genel Müdürü, "Şampiyon olursan, o gece Antalya'ya gelir misin?" demiş. O da söz verdiği için gitmiş. Yani küskünlük, kırgınlık, dargınlık yok. Niye olsun ki. Şampiyon takımın hocası. Önümüzdeki hafta da Nişantaş'ın da lüks bir lokantada futbolculara şampiyonluk yemeği verecek. Onun planlarını yapıyor. Tıpkı gelecek senenin planlarını yaptığı gibi. Akhisar maçından sonra da bir günlüğüne Bodrum'a gitti."