"Antrenörlere de Psikolojik Destek"
Halil İbrahim Avşar - Londra Olimpiyatları'nda Türk kafilesinde yer alan sporcu psikologu Yrd.Doç.Dr."Antrenörlerin de mutlaka uzun süreli psikolojik destek görmesi şart" dedi.
Halil İbrahim Avşar - Londra Olimpiyatları'nda Türk kafilesinde yer alan sporcu psikologu Yrd. Doç. Dr. Ziya Koruç, olimpiyat sırasında sporcular gibi antrenörlerin de çok yoğun stres yaşadığını belirterek,
"Antrenörlerin de mutlaka uzun süreli psikolojik destek görmesi şart" dedi.
Ziya Koruç, AA muhabirine, antrenörlerin tutumlarının sporcuları doğrudan etkilediğini ve sporcuların hocalarını rol model aldığını söyledi.
Antrenörlerin doğru olduğuna inandığı bazı davranışların bilimin doğrularıyla örtüşmediğini belirten Koruç, bunların düzeltilmesi için antrenörlerle de özel çalışılması gerektiğini ifade etti.
Koruç, antrenörlerin olimpiyat sırasında hem ülkenin hem de sporcuların sorumluluklarını taşıdığına dikkati çekerek, Londra'da 6 antrenörün kendisinden görüşme talebinde bulunduğunu ve bu antrenörlerin yoğun stres altında olduğunu gözlemlediğini anlattı.
Antrenörlerin de sporcular gibi önceden müsabakalara psikolojik olarak hazırlanması gerektiğini vurgulayan Koruç, "Antrenörlerin, strese dayanıklı hale getirilmeleri gerekiyor. Bunun için, antrenörlerin de mutlaka uzun süreli psikolojik destek görmeleri şart" diye konuştu.
-"2016 Olimpiyatları için önerilerimi sunacağım"-
Londra Olimpiyatları sırasında yaptıklarının yanı sıra, 2016 içinde önerilerinin bulunduğu bir rapor hazırladığını belirten Koruç, raporu Spor Genel Müdürlüğü Sağlık Daire Başkanlığı'na teslim edeceğini söyledi.
İngiltere'nin 2008 Pekin Olimpiyatları öncesi kapsamlı bir şekilde hazırlık sürecine girdiğini anlatan Koruç, şunları kaydetti:
"İngiltere, Pekin öncesinden başlayarak çok ciddi çalışmalar yaptı. Londra'da da istedikleri yere oturdular ve madalya sıralamasında 3'üncülüğü elde ettiler. Bizim de istenilen yere gelmemiz için antrenman bilimi, organizasyon yönetimi, sağlık ve psikoloji gibi tüm alanlarda ciddi ön hazırlığa ihtiyacımız var. ABD ve Çin'de çok sayıda olimpik hazırlık merkezi var. Türkiye'nin de farklı bölgelerine bir an önce bu merkezlerden kurulmalı ve sporcular buralarda kampa alınarak uzun süreli ön hazırlıktan geçirilmeli."
-"Psikolog, sporcuyla uzun süre birlikte olmalı"-
Koruç, ABD atlet takımının psikologunun 1982 yılında göreve geldiğini ve 2008 Pekin Olimpiyatları'na kadar görevinin başında bulunduğunu söyledi. Türkiye'de ki psikologlarında uzun süreli görevinin başında kalması gerektiği önerisini yapan Koruç, şöyle devam etti:
"Olimpiyatlarda başarılı olan ülkelerdeki psikologlar, uzun süre kamplarda sporcuyla birlikte oluyor. Gevşeme çalışmasından, motivasyona kadar öğretilmesi gereken ne varsa sporculara öğretiyor. Başantrenör ve antrenörlerle müsabaka dönemine kadar mutlaka düzenli olarak değerlendirme toplantısı yapıyor. Müsabakalar sırasında da sporcularla ve antrenörlerle olan bu yakın temas devam ediyor. Bizim de buna göre bir çalışma yapmamız ve psikologun sporcuyla uzun süre birlikte olması gerekiyor. Bunun için de Gençlik ve Spor Bakanlığı ciddi organizasyon yapmalı."
-"Toplum olarak stresi yönetmesini bilmiyoruz"-
Koruç, sporcuların olimpiyatlar sırasındaki en çok şikayetlerinin "stres" olduğuna işaret ederek, "Bu sadece sporcularımızın bir sorunu değil. Toplum olarak stresi yönetmeyi bilmiyoruz" dedi.
İlkokuldan itibaren okullarda stres eğitimi verilmesi gerektiğini kaydeden Koruç, bu eğitimin erken yaşta verilmesinin çok önemli olduğu değerlendirmesini yaptı.
Koruç, diğer ülke sporcularının da aynı stresi yaşadıklarını, ancak bu sporcuların aldıkları eğitimin neticesinde stresle baş etme konusunda başarılı olduklarını ifade etti.
-"Madalyanın geç gelmesi de baskı oluşturmuş olabilir"
Koruç, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Olimpiyatlar en büyük organizasyon olduğu için sporcu istemese de oraya gergin gelebiliyor. Bir de medyanın, antrenörlerin, ailelerin ve çevrelerin neden olduğu baskı var. 'Senden altın madalya bekliyoruz' söylemleri sporcuda stresi daha fazla tetikliyor. Madalyanın geç gelmesi ve ilk kez olimpiyatlarda bu kadar yüksek sayıyla yer almamız da baskı oluşturmuş olabilir. Arkadaşının madalya alamaması da mutlaka sporcuyu daha fazla germiştir."
Yayıncı: Hüseyin Doğru - ANKARA