Alexandru Epureanu: "Türkiye Tam Anlamıyla Futbolla Yatıp Kalkan Bir Ülke"
İstanbul Başakşehir’in Moldovalı futbolcusu Alexandru Epureanu, Türkiye’nin tam anlamıyla futbolla yatıp kalkan bir ülke olduğunu söyledi.
İstanbul Başakşehir'in Moldovalı futbolcusu Alexandru Epureanu, Türkiye'nin tam anlamıyla futbolla yatıp kalkan bir ülke olduğunu söyledi.
Spor Toto Süper Lig'in ilk yarısında en az gol yiyen İstanbul Başakişehir takımının savunma futbolcusu Alexandru Epureanu, Tam Saha dergisinin mart sayısına açıklamalarda bulundu.
Türkiye'ye gelmeden önce Rusya'dan teklifler aldığını belirten Epureanu, "Ancak menajerim bana, ' Türkiye'den bir İstanbul takımından teklif var. Yeni bir takım, harika tesisleri var ve ciddi bir atılım yapmayı planlıyorlar. Birkaç yıl içinde Türkiye'nin büyük takımlarından biri olmayı hedefliyorlar' deyince ben de Başakşehir'e gelmeyi tercih ettim" dedi.
"ASIL MOTİVASYONUM ABDULLAH HOCANIN VARLIĞIYDI"
'Seni Süper Lig'e getiren temel motivasyon neydi? sorusuna Epureanu, "Asıl motivasyonum Abdullah Hocanın varlığıydı. Çünkü onun çok iyi bir hoca ve çok iyi bir insan olduğuyla ilgili bilgiler almıştım. Buraya gelmemin en önemli nedeni de budur. Ben öğrenmeye açık bir oyuncuyum ve kendimi geliştirecek alanlar arıyorum. Bu tarz öğretici hocalarla daha da iyiye gideceğime inanıyorum. Bir yandan da Türkiye'de futbolun ne kadar çok sevildiğini biliyordum ve bu da Başakşehir'e gelişimde etkili olan faktörlerden birisiydi" diye konuştu.
Çalıştığı teknik direktörleri kıyaslamanın yanlış olacağını dile getiren Epureanu, "Abdullah Hocayla ilgili şunları söyleyebilirim; bir kere çok zeki ve iyi niyetli bir insan. Bazı hocalar yaptığınız yanlışı direkt yüzünüze vurur. Abdullah Hocaysa maçla ilgili değerlendirme yaparken, hem doğru yaptıklarınızı hem de hatalarınızı birlikte anlatıyor. Hatalarınızı söylerken de bir daha tekrarlanmaması için ne yapmanız gerektiği konusunda size yol gösteriyor. Onun bu tarzının hem oyuncunun hem de takımın gelişimine büyük katkı sağladığını gözlemliyorum" dedi.
"TÜRKİYE TAM ANLAMIYLA FUTBOLLA YATIP KALKAN BİR ÜLKE"
İstanbul Başakşehir futbolcusu Alexandru Epureanu, "Rusya Ligi ve Türkiye Ligi'nin son dönemde büyük bir atılım içinde olduklarını ve büyük yıldızları transfer ederek oynattıklarını söyleyebilirim. Ancak Türkiye'de futbol Rusya'ya göre çok daha ön planda. Buradaki taraftarlar adeta takımlarıyla yaşıyor. Takımları kazandığı zaman çok seviniyor, kaybettiği zaman adeta yıkılıyorlar. Türkiye için tam anlamıyla futbolla yatıp kalkan bir ülke diyebilirim. İki lig arasında bazı benzerlikler var. Türkiye'de bütçesi yeten takımlar üst düzey oyuncuları transfer edebiliyor ve futbolu daha yüksek kalitede oynayabiliyor. Aynı durum Rusya için de geçerli. Orada da zengin kulüpler benzer transfer politikalarıyla güçlü kadrolar kurup rakiplerinin önüne geçebiliyor" şeklinde konuştu.
"YALÇIN AYHAN ÇOK TECRÜBELİ BİR STOPER"
Thiago Silva, Pepe ve Sergio Ramos'un beğendiği stoperler olduğunu vurgulayan Epureanu, "Zaten hepsi de büyük takımlarda oynuyor ve hemen hemen herkesin beğendiği oyuncular. Türkiye'deki stoperler için ise sadece takım arkadaşlarımı konuşmak istiyorum. Yalçın Ayhan zaten çok tecrübeli bir stoper ve herkes onun ustalığının da kalitesinin de farkında. Bir başka özelliği ise gerçek bir lider olması ve takımı büyük bir beceriyle yönetip yönlendirmesi. Bir de Gençer Cansev'den söz etmem gerekiyor. Her ne kadar fazla süre almadıysa da her görev verildiğinde hazır oldu ve elinden gelenin en iyisini yaptı" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYEDE BİR TEK ŞAMPİYONLUK ADAYIM YOK"
Türkiye'de tek bir şampiyon adayı olmadığını söyleyen Epureanu, "Ligin üst sıralarında olan üç takım Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan biri şampiyon olacak. Bu üç takımın dışında Trabzonspor ve Bursaspor'un da oynadıkları futbol tarzını beğeniyorum. Umarım biz de bu kadar rakibin arasında kendimize üst sıralarda bir yer bulabiliriz. Ligin alt sıralarındaki takımlara baktığımızda da kalite açısından büyük farklar olduğunu söyleyemeyiz. Pek çok maçın büyük çekişmeye sahne olduğunu ve küçük detaylarla kazanılıp kaybedildiğini görüyoruz. Bence hiçbir maçın sonucunu önceden tahmin edebilmek mümkün değil. Çünkü ligin altında da iyi takımlar mevcut" açıklamasında bulundu.
"ÖNCELİKLİ HEDEFİM TAKIMIMIN BAŞARISI"
Moldovalı futbolcu, Başakşehir ile ilgili hedeflerini de paylaşarak, şunları söyledi:
"Öncelikli hedefim Başakşehir adına iyi oynamam ve takımımın da iyi sonuçlar alması. Benim için hedef, her zaman önümüzdeki ilk maçtır. Uzun vadeli hedef koymayıp maç maç düşündüğümde daha iyi odaklanıyorum. Sonuç olarak söylemek gerekirse öncelikli hedeflerim takımımın başarılı olması ve Moldova Milli Takımı'yla da başarılar elde etmek. Tabii ki tüm bunların sonucunda yılın futbolcusu seçilirsem mutlu olurum ancak öncelikli hedefim bu değil."
Yeni yabancı kuralını değerlendiren başarılı savunmacı, "Yabancı kuralı benim açımdan güzel. Türk oyuncular için ise iki farklı bakış açısı getirilebilir. Birincisi, yabancı oyuncu sayısının artmasıyla genç oyuncuların A takıma yükselmesi zorlaşabilir. İkinci bakış açısıyla ise genç oyuncular bu zorluğa karşı daha yukarılara çıkmak için kendilerini daha fazla geliştirmek zorunda kalabilir ve bu da doğal olarak Türk futbolunun yararına olabilir. Ama en doğrusu bu kuralın etkilerini test edebilmek için birkaç yıl beklemek. Birkaç yıl sonra A Milli Takım'ın ve alt yaş gruplarındaki takımların aldığı sonuçlara göre kuralın kar-zararı üzerine yeni ve daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir" dedi. - İSTANBUL