Adnan Polat Basın Toplantısı Düzenledi
Galatasaray'ın eski başkanlarından Adnan Polat bugün basın toplantısı düzenleyerek hakkındaki iddialara yanıt verdi.
Eski Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç'ın kendi hakkında senaryolar uyguladığını savunarak, Kıraç'ın sarı-kırmızılı kulübü vakfın altına katmaya çalıştığını ileri sürdü.
Beşiktaş'taki Polat Renaissance Hotel'de yaklaşık 1,5 saat süren basın toplantısı düzenleyen Adnan Polat, sarı-kırmızılı kulüpte yöneticilik ve başkanlık yaptığı dönemlerde gerçekleştirdiklerini anlattı. Adnan Polat, 2011'de idari olarak ibra edilmediği mali kongre öncesinde İnan Kıraç'ın da yer aldığı bir heyetin kendisini göndermek için senaryo uyguladığını ileri sürdü.
Kendisinin Galatasaray'daki sicilinin bozulmaya çalışıldığını savunan Polat, şöyle konuştu:
"Bana sabıka kaydı oluşturmaya çalışıyorlar. Herhalde benden korktukları için yeniden seçilmemi engellemek için sicilimi bozmaya çalışıyorlar. Sabıka kaydımda tek bir ceza var. O da Ali Sami Yen Stadı'na şampiyonluk kutlamalarında aslan getirdiğim için savcılığın verdiği 150 lira para cezasıdır. Durup dururken İnan Kıraç neden benimle ilgili beyanat veriyor? Galatasaray'a 2006'da girdiğimde duyduğum ama inanmak istemediğim bazı olaylar vardı. Bunların kafasında kurdukları bir senaryo var. O da Galatasaray Kulübü'nü Galatasaray Eğitim Vakfı'nın altına almak. İlk planlarını farkında olmadan 2006'da devreye girerek bozdum. O ekonomik krizden bizim çıkacağımızı düşünmemişti. Daha sonra Galatasaray Üniversitesi mezunlarına imtiyaz istedi ama onu da vermedim. Liseliler bir hak almış, o orada kalsın ama Galatasaray Kulübü kendisine gönül verenlerin temsil edildiği bir kulüp olması lazım. Bana 'liseli, lisesiz ayrımı yapıyor' diyor ama bu ayrımı yapan ben değilim, kendisi."
"İnan Kıraç'ın yüreği yetiyorsa karşıma çıksın"
Adnan Polat, hakkında birtakım açıklamalarda bulunan İnan Kıraç'ı istediği televizyon kanalında tartışmaya davet etti.
Galatasaray Kulübü'nün demokrasi devrimine ihtiyaç duyduğunu söyleyen Polat, "Sürekli kapalı kapılar ardında konuşup, karanlıkta el sallayan İnan Kıraç, o kadar çok şey biliyorsa, yüreği yetiyorsa istediği televizyon kanalında, yanına danışmanlarını da alarak karşıma çıksın. Ben tek başıma çıkacağım. İsterse Ünal Aysal'ı da yanına alsın. Galatasaray'ın artık bir demokrasi devrimine ihtiyacı var. Bunu yapacak olanlar da Galatasaray Liselilerdir. Kandırılıyorlar, lütfen artık uyanın" açıklamasında bulundu.
"Aysal, denizin bittiğini görünce bıraktı kaçtı"
Adnan Polat, kendisinden sonra görevi alan eski başkan Ünal Aysal'ın bıraktıkları mirası yedikten sonra kaçtığını savundu.
Olağanüstü mali genel kurul toplantısında kulübü kötü bir durumda aldıklarını söyleyen Aysal'a yanıt veren Polat, " Ünal Aysal, geldiğinden beri kötü bir kulüp aldığını söylüyor. O kötü kulübün nasıl olduğunu görmedi. Kendisi hazır bir miras aldı. Önünde hazır bir pasta vardı onu yedi bitirdi, denizin bittiğini görünce de bırakıp kaçtı. Kamuoyunu sürekli yanıltıyorlar, gerçekleri söylemiyorlar" ifadelerini kullandı.
Sarı-kırmızılı kulübün eski başkanı, Ünal Aysal'ın 3,5 senede yaklaşık 1 milyar dolar harcadığını ileri sürerek, "Galatasaray'ın son 30 senesine baktım. Galatasaray Kulübü'nün tüm başkanları, Ali Uras, Ali Tanrıyar, Alp Yalman, Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan Canaydın ve benim harcamamız 1 milyar dolar yok. Ünal Aysal, 3,5 senede 1 milyar dolar para harcadı" şeklinde konuştu.
Aysal'ın 3,5 senede futbola 350 milyon, amatör sporlara 175 milyon dolar harcadığını aktaran Adnan Polat, "Bir milyar doların 400 milyonu nerede? Ben bulamıyorum. Şeffaflık kaybolduğu için ne olduğunu anlayamıyoruz. Umarım Sayın Duygun Yarsuvat mali genel kurulda kendi dönemiyle Ünal Aysal'ın oylamasını ayrı ayrı yaptırır. Yapması gerek de odur" değerlendirmesinde bulundu.
Ünal Aysal ile İnan Kıraç'a seslenen Adnan Polat, "Galatasaray Kulübü'nü uluslararası bir denetim şirketine kontrol ettirelim. Her anlamda performans ölçümü yaptıralım. Bu uluslararası firmanın parasını da ben veriyorum. Galatasaray'ın röntgeni çekilsin. 2000 yılından bu yana ne olduğunu bütün kamuoyu görsün" diye konuştu.
"Galatasaray, batma noktasına geldi"
Galatasaray'ın batma noktasına geldiğini ileri süren Adnan Polat, sarı-kırmızılı çok kötü bir geleceğin beklediğini dile getirdi.
Kulübün borcunun 1,5 milyar liranın üzerinde olduğunu ileri süren Polat, şöyle devam etti:
"Ünal Aysal, uluslararası bir iş adamı. Başarılı olduğu da söyleniyor. Demek ki bu arkadaşımız parayı kullanmayı iyi biliyor. Peki böyle yetenekleri olan bir insan, Galatasaray'ın kaynaklarını bu kadar bonkörce, gaddarca ve sorumsuzca harcayabilir mi? Mümkün değil. Bunun arkasında başka bir senaryo olduğunu düşünüyorum. Galatasaray batma noktasına geldi. Borç şu anda 1,5 milyar liranın üstünde. Kaynaklar kurutulmuş. Galatasaray nasıl çıkacak bunun içinden? Bundan sonra olacakları söyleyeyim, sporcular birer birer ayrılmaya başlayacak. Basketbolcular, voleybolcular ilgili federasyonlara şikayette bulunarak haklarını almaya çalışacak. Arkadan futbol takımında da bunlar olacak."
Polat, Galatasaray takımlarının maddi sorunlar nedeniyle önceden otellere alınmadığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bundan sonra mal ve hizmet satanlar, satmamaya başlayacak. Eskiden Galatasaray'ı otellere almıyorlardı. O günlere doğru gidiyoruz. 2014-2015 UEFA'nın mali fair-play'i var. Avrupa kupalarına gitme imkanı olsa dahi gitmesi zor görünüyor. Galatasaray'ı zor günler bekliyor. Pembe tablo çizmek mümkün değil. Özellikle sessiz duran kulüp üyelerine, büyük çoğunluğa sesleniyorum. Lütfen aktif hale gelin ve demokrasi devrimini yapın. Yoksa çok kötü şeylerin olacağı bir dönem olacak. Kim gelirse gelsin altından kalkması mümkün değil."
"Galatasaraylılığımı silemezler"
Adnan Polat, başkan adayı olmayı düşünüp düşünmediğiyle ilgili bir soru üzerine, "Şu anda adaylık düşünmüyorum. Dışarıda da olsan Galatasaray benim gönlümde" ifadesini kullandı.
Eski başkan Polat, sert sözler sarf ettiği için yine disiplin kuruluna verilebileceğinin hatırlatılmasına ise "Olabilir, versinler. Benim Galatasaraylılığımı silemezler" diye konuştu.
Galatasaray Kulübü'nün menfaatleri için sessiz kaldığını ancak bundan sonra susmayacağını aktaran Polat, şunları kaydetti:
"Galatasaray'ı sevdiğim için hizmet ettim. Ünal Aysal'ın Galatasaray Kulübü üyeliği kadar benim aktif görevim var. Önce Galatasaray Kulübü'nü ve Galatasaraylılığı iyi öğrenmesi lazım. Mart 2011 kongresindeki lekenin kalkması lazım. Bu leke kalkmadan hiçbir aktivitenin içinde yer almayacağımı söyledim. Bu bir ilke meselesi. Akşam söyleyip sabah değiştirenlerden değilim. Bu lekenin kalkması şart. Çünkü bölünüp, parçalanmaya başladı. Galatasaray'ın bütünlüğü için bu gerekiyor. Önce onu bir görmemiz lazım ama Galatasaray Kulübü'ne de şirketlerine de kimsenin ağzı sulanmasın. Kimse bu kulübü kendi patronajının altına alamayacak. Ona güçleri yetmeyecek. Kusura bakmasınlar. Bundan sonra sessiz kalmayacağız. Yetti artık. Devamlı onlar konuşuyor. Susmamızın efendiğimizden olduğunu anlamıyorlar. Bundan sonra gerekli cevapları alacaklar."
"Şike süreci Avrupa'da yaşansaydı Galatasaray şampiyon olurdu"
Adnan Polat, yönetici ve başkan olarak 4 kez şampiyonluk yaşadığı Galatasaray'da gurur duyduğu sonucun 2010-2011 sezonunda aldıkları 8'incilik olduğunu söyledi.
3 Temmuz 2011'de başlatılan şike soruşturmasına üstlerindeki tüm takımların adının karıştığını hatırlatan Polat, "Galatasaray'da 4 kez şampiyonluk yaşadım. En çok gurur duyduğum şampiyonluğu soruyorlar. Benim en gururlandığım sonuç, 2010-2011 sezonundaki 8'incilik. Etrafımız ateşle yanarken, temiz kalıp 8. olmuşsak bana göre en kıymetlisi o. Normalde Avrupa'da bu yaşansaydı üstümüzdeki takımların hepsi ceza alacaktı ve Galatasaray şampiyon olacaktı" diye konuştu.
Bir gazetecinin, başkanlık yaptığı dönemde kamuoyunda Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın kendisini yönettiği intibasının oluştuğunu dile getirerek, "Aziz Yıldırım şike yapmış bir spor yöneticisidir diyebilir misiniz?" şeklindeki sorusu üzerine, şunları kaybetti:
"Aziz Yıldırım ile 25 senelik dostluğumuz var ama 6 ayda bir tesadüfen karşılaştığımızda ya da telefonda konuşuyorduk. Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleri bizim rakibimiz ama düşmanımız değil. Aziz Yıldırım ve diğer kulüpler şike yaptıysa kanunlar ve yönetmelikler gereğini yapmalı. Ama birbirimizin ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz insanlar düştüğü vakit, ben onların vurulmasına karşıyım. Fenerbahçe Kulübü Başkanı hapishaneye düşmüş. Artık o adama vurulmaz. Benim kültürümde yok. Bu yanlışsa ben böyleyim ama ben ne Aziz Yıldırım'ın ne de bir başkasının dümen suyuna girmem. Ben Galatasaray Kulübü başkanıyım."
Adnan Polat, 2011'de Frank Rijkaard'ın yerine teknik direktör Fatih Terim'e teklif götürdüklerini, Terim'in cevabı üzerine Hollandalı teknik adamla yolları ayırdıklarını söyledi. Polat, buna rağmen, Terim'in "Eşimle sabaha kadar bu konuyu düşündük. Türkiye'de çalıştığım zaman hep acı duydum. Onun için Türkiye'de çalışmama kararı aldım" diyerek teklifi geri çevirdiğini kaydetti.
Polat, Terim hakkında, "Biz bir gün önceki konuşmaya göre teknik direktörü gönderdik ama Türkiye'de acılar duyan hoca, biz ayrıldıktan 2,5 ay sonra Galatasaray'ın başına geçti. Takdirini sizlere bırakıyorum" şeklinde konuştu.