Tevekkül nedir? Tevekkül ne demektir? Tevekkül TDK anlamı nedir? Tevekkül etmek ne demektir?

Tevekkül kelimesi, günlük hayatta sık kullandığımız bir kelimedir. Arapçadan dilimize geçmiş bu kelimenin çeşitli anlamları vardır. Peki bu anlamlar nelerdir? Niçin tevekkül ederiz? Tevekkül nasıl edilir? Tevekkül nedir? TDK'ya göre tevekkül ne demektir? İşte yanıtı;

TEVEKKÜL NE DEMEK?

Tevekkül, dinimizin bildirdiği sebeplere inandıktan sonra sonucu sebeplerden değil, sebepleri yaratandan bilmektir. Tevekkül, müslümanların kader inancının bir sonucudur. Tevekkül eden bir kimse kayıtsız şartsız Allah'a inanmaktadır. Ancak kadere razı gelip çalışmamak demek değildir. İnsanın çalışıp emek verdikten sonra işin geri kalanını Allah'a havale etmesidir. Çünkü bir iş için çok uğraştıktan sonra olmuyorsa Allah'ın bir bildiği vardır. Biz de işimiz olmuyor diye zorla oldurmamalıyız. Sadece elimizden gelenin en iyisini yaparak işimizi bitirmemiz gerekmektedir. Tüm bunların olup olmaması Allah'ın takdirine bağlıdır. Çalışmadan tevekkül dinimizde yoktur.

TEVEKKÜL NEDİR?

Tevekkül sözlükte ''dayanmak, güvenmek, işi başkasına havale etmek anlamlarında kullanılır. Terim olarak ise hedefe ulaşmak için gerekli olan maddi ve manevi sebeplerin hepsini yapmak ve işin geri kalanını Allah'a bırakmak, işin geri kalanında Allah'a güvenmek demektir. Örneğin bir çiftçi önce zamanında tarlasını sürüp ekip biçecek, daha sonra ise sulayacak, zararlı bitkilerden koruyacak, ilacını atıp gübresini verecek ondan sonra ise ürünün meyve vermesini Allah'a bırakıp, ona güvenmesi gerekmektedir. Aksi halde bunları yapmadan meyve beklemek tevekkül anlayışına uymaz.

TEVEKKÜL TDK ANLAMI NEDİR?

Tevekkül, ''Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma'' şeklinde tanımlanmıştır. Çalışıp, çaba sarf edip o işte elimizden gelenini yaptıktan sonra daha sonrasını Allah'a bırakmaktır.

TEVEKKÜL KELİMESİ CÜMLE İÇİNDE KULLANIMI

''Bu, tevekküle karışan bir memnuniyetsizliğin ifadesiydi.'' Peyami Safa

TDK'da tevekkül etmek olarak geçmektedir.

Tevekkül etmek kişilerin olaylar karşısında güven duygusunu incitmeden Allah'ın yazmış olduğu kadere razı olmaktır. Çalışmamak demek değildir. Çalışıp daha sonra olurunu Allah'a bırakmak demektir. Eğer olmazsa o olaya güven kaybetmeyip Allah'a inanmaya devam etmek ve bu duruma razı olmaktır.

TEVEKKÜL İÇİN KULLANILAN ATASÖZÜ VE DEYİMLER

''Tevekkül edeningemisi batmaz.''

''Allah kulunu kısmeti ile yaratır.''

''Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah'a ısmarla.'' atasözleridir.

Tedbir aldıktan sonra gerisini Allah'a bırakmak gerektiği vurgulanmıştır. İşin olup olmayacağı konusunda kendi elimizden geleni yaptıktan sonra gerisini Allah'a bırakmaktır.

DİNİ AÇIDAN TEVEKKÜL NE DEMEKTİR?

Tevekkül, dinimizin bildirdiği sebeplere inandıktan sonra sonucu sebeplerden değil, sebepleri yaratandan bilmektir. Tevekkül, müslümanların kader inancının bir sonucudur. Tevekkül eden bir kimse kayıtsız şartsız Allah'a inanmaktadır. Ancak kadere razı gelip çalışmamak demek değildir. İnsanın çalışıp emek verdikten sonra işin geri kalanını Allah'a havale etmesidir. Çünkü bir iş için çok uğraştıktan sonra olmuyorsa Allah'ın bir bildiği vardır. Biz de işimiz olmuyor diye zorla oldurmamalıyız. Sadece elimizden gelenin en iyisini yaparak işimizi bitirmemiz gerekmektedir. Tüm bunların olup olmaması Allah'ın takdirine bağlıdır. Çalışmadan tevekkül dinimizde yoktur.

TEVEKKÜL AYETLERİ VE HADİSLERİ

Allah Teâlâ bir ayette:

"...Kararını verdiğin zaman, artık Allah'a dayan ve güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever." (Âli İmrân, 159) buyurmuştur. Sadece kendisine güvenmesi gerektiği, çalıştıktan sonra ise tevekkül edenin kendisine yeteceğini bildirmiştir.

''Tevekkül edene Allah kafidir.'' [Talak 3]

''İmanınız varsa Allah'a tevekkül edin.'' [Maide 23]

Devesini salarak tevekkül ettiğini söyleyen bedeviye Peygamber şöyle buyurmuştur: ''Önce deveni bağla, Allah'a öyle tevekkül et.'' Şöyle ki önce kendimizin önlemimizi alıp almadığımıza bakılmaktadır. Önce tedbir, sonra tevekkül gelmektedir.

TEVEKKÜL ÖRNEKLERİ

H.z. Musa, hastalanınca, ''İlaçsız da Allah-ü Teala şifa verir.'' diyerek ilaç kullanmadı. Allah-ü Teala ise ''İlaç kullanmazsan şifa ihsan etmem.'' buyurdu. İlacı kullanınca iyi oldu ve sebebini merak etti. Allah-ü Teala, ''Tevekkül etmek için, benim adetimi, hikmetimi değiştirmek mi istiyorsun? İlaçlara tesir veren kimdir? Elbette teirleri yaratan benim.'' buyurdu.

Doktora gidip ilaçları kullanmalı lakin şifa sadece Allah'tan beklenmelidir.

Peygamber Efendimiz, tatlı su kenarında ibâdet etmeyi arzu eden kimseye şu cevabı vermiştir:

"– Öyle yapma, çünkü sizden birinizin Allah yolunda çalışması yetmiş sene (nafile) namaz kılmaktan daha faziletlidir." (Müsned, 2, 524)

Allah yolunda çalışmanın fazileti bu hadiste oldukça açık bir biçimde anlatılmaktadır. Önce çalışıp çabalamamız gerektiği ardından ise tevekkül etmemiz gerektiği vurgulanmıştır.

TEVEKKÜL NE DEĞİLDİR?

Tevekkül çalışmamak demek değildir. Çalışıp işin olurunu Allah'a bırakmaktır. Eğer olmuyorsa bir bildiği var demektir. Tabiri caizse eşeğini sağlam kazığa bağlamak demektir. Rızkını sadece Allah'tan beklemektir. Çalışmamak, kaderimiz böyleymiş demek değildir. Çalışıp kazanıp bereketi Allah'a bırakmaktır. Yalnızca ona güvenmektir.

NASIL TEVEKKÜL ETMELİ?

Sebeplere inanacağız lakin sebepleri de yaratanın Allah olduğunu bileceğiz. Sebepler alemindeyiz. Bu yüzden sebepleri görüp bu sebeplerin Allah'tan geldiğini bileceğiz. İyinin de kötünün de Allah'tan geldiğine inanıp sebepsiz bir şey olmadığına inanacağız. Böylelikle dini açıdan da her şeyin sebebinin Allah olduğunu bilip, ona göre tevekkül ederiz. Çalıştıktan sonra da olmuyorsa Allah'a bırakmamız gerektiğini biliriz.