Süleyman Esen kimdir? Danıştay Saldırısı nedir?
Danıştay davasında yargılanan Süleyman Esen, Üsküdar'da 6. kattaki evinin balkonundan aşağı düşerek yaşamını yitirdi. Peki, Süleyman Esen kimdir? Danıştay Saldırısı nedir? Danıştay davasında yargılanan Süleyman Esen hayatı ve biyografisi
Danıştay davasında yargılanan ve Alparslan Aslan'a yardım ettiği suçlamasından beraat eden Süleyman Esen, Üsküdar'da 6. kattaki evinin balkonundan aşağı düşerek yaşamını yitirdi. Danıştay davasında yargılanan Süleyman Esen kimdir? Süleyman Esen geçmişi ve Danıştay saldırısı hakkında merak edilenler...
SÜLEYMAN ESEN KİMDİR?
17 Mayıs 2006'da Danıştay 2. Dairesi'nin 5 kişilik heyeti toplantı halindeyken içeri giren Alparslan Arslan, üyelere ateş açmış ve başkan Mustafa Birden'i öldürmüştü. Esen bu davadan beraat etmişti. Alparslan Arslan yargılandığı bir diğer davada ise gazetemize düzenlenen bombalı saldırı ile ilgili "Bombaları Süleyman Esen'den aldım" demişti.
DANIŞTAY SALDIRI NEDİR?
Danıştay Saldırısı, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. dairesine Alparslan Arslan adlı saldırganın gerçekleştirdiği silahlı eylemdir. Saldırı sonrasında, Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye ise yaralanmıştır. Arslan, saldırı sonrasında kaçmaya çalışırken Danıştay'da görevli polis memurları tarafından yakalanmıştır.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 1. Ergenekon davası kapsamında yargılanması devam eden davanın iddianamesinde saldırının "Ergenekon Terör Örgütü'nün istediği gibi kaos ve kargaşa ortamı yaratmak" amaçlı yapıldığı iddia edilmiştir.
Saldırı, 17 Mayıs 2006 sabahı saat 9.45 civarında gerçekleşti. Arabasını Necatibey Caddesi'nde park ettikten sonra Danıştay'a gelen Alparslan Arslan adlı avukat, sahip olduğu avukat kimliği sayesinde güvenlikten silahıyla birlikte geçmeyi başardı. Danıştay 2. Dairesi'nin bulunduğu kata geldikten sonra daire başkanı Mustafa Birden'in odasına yöneldi. Kapıda sekreter Aynur Taslı tarafından durdurulan, fakat çay servisi yapılmakta olduğu için açık olan kapıdan içeri giren Arslan, içeride toplantı yapan daire üyelerine elindeki Glock marka silahla 11 el ateş etti. Saldırı sırasında odada bulunmayan dönemin Danıştay Başkan Vekili Tansel Çölaşan'ın saldırganın "Allah'ın askeriyim, Allahü ekber" diyerek ateş ettiğini ileri sürmesine rağmen, bu iddia bizzat saldırıya uğrayan ve odada bulunan üyeler tarafından yalanlanmıştır.
Arslan'ın silahından çıkan kurşunlar, daire üyelerinden Mustafa Birden, Yücel Özbilgin, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'na isabet etti. Üye Kamuran Erbuğa, saldırı sırasında masanın altına girerek yara almadan kurtuldu. Odadaki çaycı da yaralanmadı. Odadan çıkarken bağıran Taslı'ya susması için silahını doğrultan Arslan, koridorda havaya bir el ateş ettikten sonra merdivenlere yöneldi. Kaçmaya çalışırken yolu polisler tarafından kesilen Arslan etkisiz hale getirilip yakalandı.
Saldırı'nın ardından Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan yaralı üyelerden Mustafa Yücel Özbilgin aynı gün içinde hayatını kaybetmiş, diğer üyeler ise ilerleyen haftalarda iyileşip taburcu olmuşlardır.