Seyduna kimdir, ne demek? Seyduna ve Şahrud'un Hikayesi
Seyduna kimdir, ne demek sorusu merak ediliyor. Büyük Selçuklu dizisinde geçen Seyduna ile ilgili detaylar...
Som günlerde en çok merak edilen kelimelerden biri olan Seyduna ile ilgili detaylar...
SEYDUNA NE DEMEK, KİMDİR?
"Seyduna ve Şahrud" efsanesinin mitolojik olduğu, Şahrud'un "hayat veren ırmak" anlamına geldiği, ünlü Alamut kalesini çevreleyen "cennetin içinden geçen ırmak" da denen nehrin ismi olduğu bu yüzden Alamut Kalesi'nin muhteşem hükümdarı Hassan Sabbah'a da Seyduna denildiği söylenmektedir.. .
SEYDUNA VE ŞAHRUD'UN HİKAYESİ
Kainatın ilk yaratıldığı zaman ortaya çıkan ama birbirinden habersiz özlenilen aşkın iki kahramanı.. Seyduna ile Şahrud..
Mitolojik bir hikaye onların ki. Belki gerçek belki bir masal. Ama Şahrud'un Seyduna'ya sevgisi, Seyduna'nın Şahrud'a nazlı edaları ama kavuşması imkansız iki hayat.
Şahrud, o gökyüzünün muhteşem görüntüsüdür, ismidir. Seyduna ise yeryüzünün ismidir. Şahrud gökyüzü iken, Seyduna yeryüzüdür. Kainatın ilk yaratıldığında birbirinden habersiz olan iki aşıktır onlar.
Yıllar geçer, birbirinden hala habersizdirler. Yeryüzünün uyarılması görevi, Şahrud'a verilir ve Şahrud, dağların yeniden uyanması, şelalelerin yeniden çağlaması, doğanın yeniden uyanması için yüzünü Seyduna'ya döner. Tam herşeye başlayacakken; bir ses duyar veSeyduna, o kadar güzel görünür ki ona.Su sesi, bülbüllerin sesi, doğanın sesi tatlı bir ahenk içinde raks etmekte ve çiçekler, ağaçlar, dağlar, rüzgarlar bile bu nağmelere cevap vermektedir. Anlar ki,Seyduna Şahrud'a aşıktır. Bu aşkına karşılık vermek için ise Şahrud, gökyüzünü öyle bir süsler ki; bulutlar narin narin süzülür ve ahenkli yeryüzüne eşlik ederler.
Rivayete göre onlar birbirine kavuşamayan iki sonsuzluktur. Şahrud gökyüzü, Seyduna ise yeryüzüdür, denizdir. Hep birbirlerini görürler ama kavuşamazlar. Birbirlerine kavuşma aşkı ile yanarlar. Sevdalı bir bülbül, gülüne uçar konar ona şakır ama Seyduna ve Şahrud için bu geçerli değildir. O sevda öyle bir sevdadır ki; ikisi de sonunda birbirlerine kavuşamayan birer nehir olurlar. Faklı nehirlerdir ama artık birdirler. Şahrud suyundan içen Seyduna'yı, Seyduna'dan içen Şahrudu bulur.
Onların hikayesi öyle bir hikayedir ki; Leyla ile Mecnun'u kendilerine imrendirir, Kerem'i Aslı için dağları delmekten vazgeçirir. Onlar ki yalnızca ufuk çizgisinde buluşan, onuda güneşin günde iki kez ateşe verdiği iki sevdalıdır. Kavuşamayan iki sevdanın, bir efsanenin öyküsüdür Seyduna ve Şahrud'un öyküsü. Fakat öyle bir sevdadır o ki; mitolojik de olsa ihtiyacımız olan bir şey olsa gerek ki inanmak istiyoruz. Ufuk çizgisinde buluşmayı bekleyen nice sevdaları temsil ediyordur belki de.
Bazen aranızdaki uçurumları görmek istemezsiniz.. Ama bilinmez ki; Şahrud, sevgisi ile Seyduna'yı beslemektedir. Ona suyunu, yağmuru vermektedir ve Seyduna'ya can katmaktadır.
Birisi sizi sevebilir yada siz birisini. Seveni sevebilmek belki de zordur ama sevene, sevginden verebilmek gerekir. Kavuşmak imkansız olsa da, Şahrud'un yaptığı gibi onu beslemek gerekir.