Sedat Peker'den Kendisini Tehdit Edenlere Cevap, Peker Sert Konuştu
Sedat Peker, kendisini tehdit eden DHKP-C örgütüne "Sizin devrimciliğiniz; Özdemir Sabancı'ya yaptığınız suikast ile son bulmuştur" sözleriyle yanıt verdi.
DHKP-C örgütünün dün gece Sedat Peker'i sosyal medya hesaplarından tehdit etmesinin ardından Peker'den sert bir cevap geldi.
Sedat Peker açıklamasında "Sizlerin gücü sadece belediye otobüsleriyle akşam evine giden, vatandaşlara yeter. Molotof kokteylinizle siz ancak gencecik kızları öldürebilirsiniz ya da saraylardaki koruma polislerinin kulübelerine saldırı yaparsınız, Şahsıma saldırı düzenleneceği yönündeki DHKP-C metnini kaleme alanlar ise beni sadece güldürürler. Sizin devrimciliğiniz; Özdemir Sabancı'ya yaptığınız suikast ile son bulmuştur." dedi.
İşte Sedat Peker'in cevabı:
"Kıymetli Dostlarım, Bugün aslında başka bir konuyla ilgili paylaşım hazırlamıştım; ancak akşam saatlerinde DHKP-C örgütü şahsıma karşı bir açıklama yayınlayınca şu an okuduğunuz paylaşımı yayınlamak zorunda kaldım.
Açıklamalarında beni cezalandıracaklarını söylemişler. Yani saldırı düzenleyeceklermiş. Benim mafya olduğumu, devlet tarafından korunduğumu da açıklamalarına eklemişler.
"NORMAL POLİSLERE SALDIRI DÜZENLİYORSUNUZ"
Sizlerin gücü sadece belediye otobüsleriyle akşam evine giden, vatandaşlara yeter. Molotof kokteylinizle siz ancak gencecik kızları öldürebilirsiniz ya da saraylardaki koruma polislerinin kulübelerine saldırı yaparsınız. Nöbetçi kulübesinin içinde uykuya nasıl direneceğini ya da nasıl ısınacağını düşünen, normal polise herkes suikast yapabilir. ( Yoksa siz bunları marifet mi zannediyorsunuz?) Sizin büyükleriniz devlet düşmanı olsalarda kendilerince bir duruşları vardı. Kendilerini sorgulayan, terörle mücadele şubesine eylem yapmaya çalışırlardı. O kadrolar, eğitimli olduğu için genelde başarılı olamadığınızdan, ailesini geçindirmenin haricinde sizinle hiçbir şekilde yolu kesişmeyen, normal polislere saldırı düzenliyorsunuz.
"DEVLET KENDİSİNİ EN ÇOK SAYANLARDAN..."
Benim devlet tarafından, Ak Parti tarafından korunduğumu, örgüt açıklamanızda yazmışsınız. Normal şartlarda dünyadaki tüm yapılar, kendini seveni, sayanı sever ve karşılık olarakta değer gösterir (Bir tek bizim devletimiz bu örneklemede istisnadır). Kendisini en çok sayanlardan devlet olarak en çok vergiyi alır, kendisini en çok sevenleri hiçbir sebep yokken çok uzun süreler cezaevinde yatırır. Kısacası kendini ana gibi baba gibi seven herkese zulmeder.
"TÜM KAMERALARIN ÖNÜNDE ZULME UĞRADIM"
Benim devlet tarafından korunmam doğru olsaydı, emniyete geçmişte her alındığımda dünya kadar işkence görmezdim. 10 yaşında çocukların bile inanmayacağı şekilde komik suçlamalarla cezaevinde yatırılmazdım (Yapacak bir şey yok. Bizim devletimizin sevgi anlayışı böyle demek ki). Sizin gibilere ise maalesef devletimiz demokratik davranır. Sizin üyeleriniz yani DHKP-C üyeleri mahkemeye çıkarken, siyasi slogan atar, kimse ağzını bile kapatmaz. Ben mahkemeye çıkarken sadece "Komplo yapılıyor." dediğimde ise ameliyatlı olmama rağmen tüm kameraların önünde zulme uğrarım.
Şahsıma saldırı düzenleneceği yönündeki DHKP-C metnini kaleme alanlar ise beni sadece güldürürler. Şahsım,16 yaşında hayat mücadelesine başlarken, bir eline musalla taşını diğer eline de cezaevi parmaklıklarını almıştır. Sizin anlattıklarınız bu sebep İle bana sadece eğlence olur.
"SİZİN DEVRİMCİLİĞİNİZ..."
Açıklamanızda benim mafya olduğumu söylemişsiniz. Hani derler ya dinime söven …………… Sizin devrimciliğiniz; Özdemir Sabancı'ya yaptığınız suikast ile son bulmuştur. Bu işlerle ilgisi olan herkesin bildiği üzere o dönem Japon sermayesi ve teknolojisini Türkiye'ye getirme görüşmelerini yapan kişi Özdemir Sabancı'ydı. Siz, dünya kapitalizmine yön veren, büyük sermayenin taşeronu olarak "Sabancı" cinayetini işlediniz. Bu suikast sayesinde bu proje başlamadan son buldu. (Sizin devrimciliğiniz biraz para, biraz da Avrupa ülkelerindeki istihbarat birimlerinin size orda yaşama imkanı sağlayacağı kiralık katillik teklifi gelene kadardır.) 70'li yıllarda Filistin'e kamplara giden solcu militanlar, orada sermaye sömürgeciliğinin fikir babası Siyonist İsrail'le savaşırken vefat ederek, Filistin topraklarına gömülmüşlerdir. Aradan 25 yıl geçince, 90'lı yılların ortalarında ise uluslararası sömürgeci sermayenin taşeronluğuyla Özdemir Sabancı suikastını yaparak, Japon sermayesi ve teknolojisinin Türkiye'ye gelişini engellediniz. (Japon'ya daha sonraki yıllarda yeterince pazar bulamadığı için resesyona girdi. Türkiye ise sermayeye ve teknolojiye ulaşamadığı için İsrail'in nerdeyse kuklası oldu.) Amacınız sermaye baronlarını cezalandırmaktıysa neden Koç ailesine suikast yapmadınız.( Onlar Sabancı'lardan daha zengindi.)? İllaki suikasti, Sabancı'lara yapacaktıysanız, herkesin tanıdığı olan Sakıp Sabancı'ya neden yapmadınız. Hem bu kadar uğraşmanıza gerekte kalmazdı. Çünkü kendisi, bir başına sokakta gezen bir insandı. Hem de dünyada ki yapacağı sansasyon daha büyük olurdu.( Terör örgütleri varlıklarını hissettirebilmek için yoksa sansasyonel olaylara önem vermiyorlar mı?) Bana mafya yakıştırması yaparken, önce aynaya bakacaksınız. Ben hayatımın hiçbir döneminde para için güçlü kişilerin dünya genelinde bana sağlayacakları koruma için kimsenin canına kıymadım. Bunu ancak sizin gibi his yoksunu sırtlan kümesi gibi olan insanlar yapar.
Zaten şu anki DHKP-C'ye söyleyecek sözüm bile yok. Çünkü siz sol bir örgütte değilsiniz. Sadece mezhepçilikle beslenen, Suriye istihbaratı tarafından yönlendirilen zavallılarsınız.
"SONUM KALİTESİZ İNSANLARIN ELİYLE OLMAYACAKTIR"
Ben Yüce ALLAH'a dua ederken, her daim 'Yüce ALLAH'ım benim hayatımın sonunun kalitesiz adamların eliyle olmasını nasip etme' derim. Buradan da anlaşılacağı üzere benim sonum, sizin elinizden olmaz, olamaz. Çünkü bizler ASIM (R.A) nesliyiz. Yüce Mevla onun duasını duyarak, mübarek bedenine kafir elinin deymesine izin vermemiştir. Kurban olduğum YÜCE ALLAH, benim de dualarımı duyarak sonumun kalitesiz insanların eliyle olmasına izin vermeyecektir.( Yani sizin ve sizin gibilerin eliyle) Devletin beni koruduğunu devamlı olarak açıklamanızda yazmışsınız. Şundan emin olun, size ayırdıkları telefon dinleme hattından daha çok benle ilgili telefonları dinliyorlar. Sizi takip ettiklerinden daha çok beni takip ediyorlar. Bizim devletimizin geçmişten beri huyudur; kendisine suikast düzenleyenleri affeder, kendisine saygı ve sevgi gösterenlere ise devamlı zulmeder.
Bilmem hangi parkın benim tarafından yaktırıldığını yazmışsınız. Siz ya çocuksunuz ya da daha kötüsü gerçek birer akılsızsınız. Ben bir gün park yakmaya karar verirsem, hiç şüpheniz olmasın hepinizi içine doldurur, öyle yakarım. Siz gidin kurtarılmış bölgelerinizde en iyisi çelik-çomak oynayın. Normal bir hayat yaşama kararında olduğum içinde YÜCE ALLAH'a, yatın kalkın dua edin."