Ramazan ayı 2022 gün gün takvimi! Ramazan-ı Şerif ayı ne zaman başlıyor, ne zaman bitecek? Ramazan ayı günleri ve geceleri!
Ramazan ayı Mübarek 3 ayların üçüncüsüdür. Ramazan ayının günlere göre takvimi merak ediliyor. Peki Ramazan ayı ne zaman, hangi gün başlayacak? Ramazan ayı ne zaman bitecek? Ramazan ayı takvimi! Ramazan ayı günleri ve geceleri ne zaman? Bugün Ramazan ayının kaçıncı günü? Ramazan ayının kaçıncı gününde ve kaçıncı gecesindeyiz? 2022 Ramazan ayı günleri ne zaman? Ramazan-ı Şerif takvimi!
Ramazan ayı Şaban ayından sonra gelen aydır. Bugün Ramazan ayının kaçıncı günü ve gecesi? Ramazan ayında oruç tutmak, Kur'an okumak, namaz kılmak çok sevaptır. Ramazan ayı kaç gün sürecek? Ramazan ayı gecelerinde yapılacak ibadetler! Ramazan ayı gündüzleri yapılacak ibadetler! Ramazan ayı 2022 gün gün takvimi! Ramazan ayı ne zaman başladı, ne zaman bitecek? Ramazan ayı günleri ve geceleri! Ramazan ayı gün gün tarihlerine haberimizden ayrıntılı şekilde ulaşabilirsiniz.
RAMAZAN AYI NE ZAMAN?
2022 yılındaki Ramazan ayı 2 Nisan 2022 Cumartesi günü başlayacaktır. Ramazan ayı 1 Mayıs Pazar 2022 tarihinde bitecektir. 2 Mayıs 2022 ise Ramazan Bayramı'nın 1. günüdür. Mübarek 3 ayların 3. sü Ramazan ayıdır. Recep ayından sonra Şaban ayı, Şaban ayından sonra ise Ramazan ayı gelmektedir.
- Ramazan ayının 1. günü : 2 Nisan 2022 Cumartesi
- Ramazan ayının 1. gecesi : 1 Nisan'ı 2 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının son günü : 1 Mayıs 2022 Pazar
- Ramazan ayının son gecesi : 30 Nisan'ı 1 Mayıs'a bağlayan gece
BUGÜN RAMAZAN AYININ KAÇINCI GÜNÜ VE GECESİ?
Henüz Ramazan ayına girmedik. Ramazan ayının 1. günü 2 Nisan 2022 Cumartesi gününüe denk gelmektedir. Ramazan ayının 1. gecesi ise 1 Nisan'ı 2 Nisan'a bağlayan gece olacaktır.
Şimdi gün gün Ramazan ayı takvimini paylaşalım.
2022 RAMAZAN AYI GÜNLERE GÖRE TAKVİMİ!
2022 Ramazan ayının tamamının günü ve tarihleri aşağıdaki gibidir:
- 2 Nisan : Ramazan ayı 1. günü
- 3 Nisan : Ramazan ayı 2. günü
- 4 Nisan : Ramazan ayı 3. günü
- 5 Nisan : Ramazan ayı 4. günü
- 6 Nisan : Ramazan ayı 5. günü
- 7 Nisan : Ramazan ayı 6. günü
- 8 Nisan : Ramazan ayı 7. günü
- 9 Nisan : Ramazan ayı 8. günü
- 10 Nisan : Ramazan ayı 9. günü
- 11 Nisan : Ramazan ayı 10. günü
- 12 Nisan : Ramazan ayı 11. günü
- 13 Nisan : Ramazan ayı 12. günü
- 14 Nisan : Ramazan ayı 13. günü
- 15 Nisan : Ramazan ayı 14. günü
- 16 Nisan : Ramazan ayı 15. günü
- 17 Nisan : Ramazan ayı 16. günü
- 18 Nisan : Ramazan ayı 17. günü
- 19 Nisan : Ramazan ayı 18. günü
- 20 Nisan : Ramazan ayı 19. günü
- 21 Nisan : Ramazan ayı 20. günü
- 22 Nisan : Ramazan ayı 21. günü
- 23 Nisan : Ramazan ayı 22. günü
- 24 Nisan : Ramazan ayı 23. günü
- 25 Nisan : Ramazan ayı 24. günü
- 26 Nisan : Ramazan ayı 25. günü
- 27 Nisan : Ramazan ayı 26. günü
- 28 Nisan : Ramazan ayı 27. günü
- 29 Nisan : Ramazan ayı 28. günü
- 30 Nisan : Ramazan ayı 29. günü
- 1 Mayıs : Ramazan ayı 30. günü
- 2 Mayıs : Şevval ayı 1. günü
2022 Ramazan ayının tamamının gecesi ve tarihleri aşağıdaki gibidir:
- Ramazan ayının 1. gecesi : 1 Nisan'ı 2 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 2. gecesi : 2 Nisan'ı 3 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 3. gecesi : 3 Nisan'ı 4 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 4. gecesi : 4 Nisan'ı 5 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 5. gecesi : 5 Nisan'ı 6 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 6. gecesi : 6 Nisan'ı 7 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 7. gecesi : 7 Nisan'ı 8 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 8. gecesi : 8 Nisan'ı 9 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 9. gecesi : 9 Nisan'ı 10 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 10. gecesi : 10 Nisan'ı 11 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 11. gecesi : 11 Nisan'ı 12 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 12. gecesi : 12 Nisan'ı 13 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 13. gecesi : 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 14. gecesi : 14 Nisan'ı 15 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 15. gecesi : 15 Nisan'ı 16 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 16. gecesi : 16 Nisan'ı 17 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 17. gecesi : 17 Nisan'ı 18 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 18. gecesi : 18 Nisan'ı 19 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 19. gecesi : 19 Nisan'ı 20 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 20. gecesi : 20 Nisan'ı 21 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 21. gecesi : 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 22. gecesi : 22 Nisan'ı 23 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 23. gecesi : 23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 24. gecesi : 24 Nisan'ı 25 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 25. gecesi : 25 Nisan'ı 26 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 26. gecesi : 26 Nisan'ı 27 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 27. gecesi : 27 Nisan'ı 28 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 28. gecesi : 28 Nisan'ı 29 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 29. gecesi : 29 Nisan'ı 30 Nisan'a bağlayan gece
- Ramazan ayının 30. gecesi : 30 Nisan'ı 1 Mayıs'a bağlayan gece
- Şevval ayının 1. gecesi : 1 Mayıs'ı 2 Mayıs'a bağlayan gece
RAMAZAN AYI NEDİR?
Sözlükte "günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması" anlamlarındaki ramad masdarından veya "güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer" mânasındaki ramdâ' kelimesinden türeyen ramazân kamerî yılın şâbandan sonra, şevvalden önce gelen dokuzuncu ayının adıdır. "Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur" anlamındaki ramadî kelimesinden ya da "kılıcı veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için iki yalçın taş arasına koyup dövmek" anlamındaki ramd masdarından türediği de ileri sürülmüştür. Genellikle "şehr" (ay) kelimesine izâfe edilip şehru ramazân şeklinde kullanılır. Zayıf bir hadise (Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 201-202; Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzî, II, 187) ve bazı tâbiîn sözlerine dayanan bir kısım âlimler ramazanın Allah'ın isimlerinden biri olduğunu, dolayısıyla "ay" kelimesini zikretmeksizin veya oruç ayının kastedildiğine dair bir karîne olmadan tek başına kullanılmasının câiz olmadığını ileri sürmüşse de bu görüş çoğunluk tarafından isabetli bulunmamıştır. Buhârî ve Nesâî birer bab ayırarak ramazan kelimesinin tek başına geçtiği hadisleri zikretmişlerdir (Buhârî, "?avm", 5; Nesâî, "?ıyâm", 6). Bu ayın İslâm'dan önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde "deymur" veya "?eymur" diye adlandırılıp senenin bu ayla başlatıldığı, Arab-ı âribe döneminde de "nâtık" veya "nâfik" ismiyle anıldığı, ramazan isminin ise hicrî takvimde yer alan diğer ay isimleriyle birlikte Arab-ı müsta'ribe devrinde kullanılmaya başlandığı, İslâmiyet'in ortaya çıktığı dönemde de Araplar'ın bu isimleri kullanmakta olduğu nakledilir. Bazı kaynaklarda, bu isimlerin milâdî V. yüzyılın başlarında Hz. Peygamber'in beşinci dedesi Kilâb b. Mürre tarafından belirlendiği kaydedilmektedir. Klasik kaynaklarda "ramazânü'l-muazzam" olarak da adlandırıldığı belirtilen bu ay (Kalkaşendî, II, 405) Osmanlı belgelerinde (?) kısaltmasıyla g?sterilmi? ve "mübarek, ?erif, mükerrem" gibi sıfatlarla birlikte yazılmı?tır.
Kaynaklarda bu aya ramazan adının niçin verildiği hakkında farklı açıklamalar yer alır. En fazla kabul g?ren yoruma g?re bu ay rastladığı mevsim gereği çok sıcak ve yakıcı bir ?zelliğe sahip olduğu için bu adla anılmı?tır. Kamerî takvimde yer alan "cumâdâ" ve "rebî'" gibi ay adlarının da belirli mevsimlere ve hava ?artlarına i?aret etmesi bu açıklamayı destekler niteliktedir (bk. CEM?ZİYELEVVEL; REB??LEVVEL). Kamerî aylar belirli mevsimlerde sabit olmayıp farklı mevsimleri dola?tığı için bu izahı benimseyen bilginler, Araplar'ın kamerî ayların eski adlarını deği?tirirken her aya tesadüf ettiği zamanın ?zelliğine g?re isim verdiklerini, ramazan isminin konulmasının da ?iddetli sıcaklığın hüküm sürdüğü bir mevsime denk geldiğini belirtir. Bazı kaynaklarda Araplar'ın bu isimleri tesbit ederken soğuk ve sıcağın aylara g?re yer deği?tirdiğini bilmedikleri kaydedilmektedir (Mes'ûdî, II, 204). Ancak kamerî ayların mevsimlerle irtibatında Araplar'ın nesî uygulamasını da g?z ?nünde bulundurmak gerekir (Cevâd Ali, VIII, 459-462). Nitekim kaynaklar, Araplar'ın haram aylarla ilgili kuralların getirdiği kısıtlamalardan kurtulmak ve hac merasimini daha uygun iklim ?artlarında yapmak amacıyla nesî uygulamasına gittiklerini, bunun için bir taraftan ayların yerlerini deği?tirirken bir taraftan da seneyi iki veya üç yılda bir on üç aya çıkararak güne? takviminde olduğu gibi ayların her zaman belirli mevsimlere denk gelmesini sağladıklarını bildirmektedir.
Ramazan kelimesinin k?k anlamıyla ilgili olarak oruç tutulan bu ayda açlık ve susuzluğun etkisiyle insanın içinin yandığı, orucun hararetiyle günahların yakıldığı, güz yağmurlarının yeryüzünü yıkadığı gibi ramazan orucunun da müminleri günahlardan yıkayıp temizlediği için aya bu ismin verildiği y?nünde bazı kitaplarda yer alan açıklamaların ise İslâm'dan sonra orucun etkilerine bakılarak yapılan ve tarihî bilgilerle pek ?rtü?meyen yakı?tırmalar olduğu anla?ılmaktadır; çünkü hicrî takvimde yer alan ay isimlerinin İslâm'dan ?nce konulduğunda ?üphe yoktur.
Kur'ân-ı Kerîm'de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren âyetlerin hemen ardından ramazanın insanlara doğru yolu g?steren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur'an'ın indirildiği ay olduğu belirtilir ve bu aya ula?anların oruç tutması emredilir (el-Bakara 2/185). Hadis kaynaklarında da Hz. Peygamber'den nakledilen, ramazan ayının fazileti, ba?langıcının ve sonunun nasıl tesbit edileceği, süresi ve bu aya mahsus ibadetlerle ilgili çok sayıda rivayet yer almaktadır (Wensinck, el-Mu?cem, "rm?" md.). Klasik ve çağda? literatürde ramazana dair hadisleri derleyen müstakil eserler mevcuttur (bk. bibl.). Resûl-i Ekrem, "mübarek bir ay" olarak nitelendirdiği ramazan ayı girdiğinde cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığını ve ?eytanların bağlandığını (Buhârî, "?avm", 5; Müslim, "?ıyâm", 1, 2), inanarak ve kar?ılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutan ki?inin geçmi? günahlarının bağı?lanacağını (Buhârî, "?avm", 6; Müslim, "Müsâfirîn", 175) haber vermektedir. Nitekim rivayetler ramazan geldiğinde Resûlullah'ın mânevî ya?antısında farkedilecek derecede bir deği?iklik meydana geldiğini, bu ayda Cebrâil ile bulu?up kar?ılıklı Kur'an okuduklarını, ?zellikle bu günlerde onun c?mertliğinin doruk noktasına ula?tığını (Buhârî, "?avm", 7; Müslim, "Fe?â?il", 50), ramazan ayının son on günü girdiğinde onun geceleri ihya edip ev halkını uyandırdığını ve kendisini tamamen ibadete hasrederek e?leriyle ili?kisini kestiğini (Buhârî, "Leyletü'l-?adr", 5; Müslim, "İ?tikâf", 7, 8) bildirmektedir.
Müslümanlarca sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak kabul edilen, büyük bir co?ku ve heyecanla kar?ılanan ramazanın ba?lıca ?zellikleri ?u ?ekilde sıralanabilir: 1. Kur'ân-ı Kerîm bu ayda indirilmeye ba?lanmı? olup âyet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen (el-Kadr 97/3; Nesâî, "?ıyâm", 5) Kadir gecesi de bu ayın içindedir. Bir âyette Kur'an'ın ramazan ayında, bir ba?ka âyette mübarek bir gecede, bir diğerinde Kadir gecesinde inmeye ba?ladığı haber verilmektedir (el-Bakara 2/185; ed-Duhân 44/1-3; el-Kadr 97/1). Kadir gecesi ramazan içinde mübarek bir gece olduğundan âyetler arasında bir çeli?ki yoktur. 2. İslâm'ın be? ?artından biri olan oruç bu ayda tutulur (el-Bakara 2/183-185; Buhârî, "?avm", 1; Müslim, "?mân", 8, 9). 3. Hz. Peygamber'in inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek kılan ki?inin geçmi? günahlarının bağı?lanacağını bildirdiği ve kendisi de bizzat kılarak ümmeti için sünnet olduğunu g?sterdiği (Buhârî, "?alâtü't-terâvî?", 1; Müslim, "Müsâfirîn", 173-178) teravih namazı bu aya mahsus ibadetlerdendir. 4. Malî bir ibadet olan fitrenin (fıtır sadakası) bu ayın sonunda ve bayramdan ?nce ?denmesi gerekir. Bu ayda yapılan diğer yardımların da ?teki aylara g?re daha sevap ve faziletli olduğuna dair hadisler vardır (Buhârî, "?avm", 7; Müslim, "Fe?â?il", 50; Tirmizî, "Zekât", 28). Bu sebeple, ramazanda ?denmesi gerekli olmamakla birlikte müslümanlar zekâtlarını bu ayda ?demeyi âdet haline getirmi?lerdir. 5. Bu ayın sonunda itikâfa girmek sünnettir. Kaynaklar Resûl-i Ekrem'in ramazanın son on gününde itikâfa girdiğini ve bu âdetini vefatına kadar devam ettirdiğini, onun ardından hanımlarının da itikâfa girdiğini (Buhârî, "İ?tikâf", 1; Müslim, "İ?tikâf", 1-5) haber vermektedir. 6. Kütüb-i Sitte'de yer alan bazı hadislerde bu ayda umre yapanın hac sevabı alacağı ifade edilirken (Buhârî, "?Umre", 4; Müslim, "?ac", 221, 222), zayıf olduğu kaydedilen bazı hadislerde ise diğer ibadet ve amellere de ?teki aylara g?re daha çok mükâfat verileceği bildirilmi?tir (İbn Huzeyme, e?-?a?î?, III, 191-192; Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki, ?u?abü'l-îmân, V, 224). 7. Kur'an ayı denilen ramazan ayında çokça Kur'an okuyup tefekkür etmek müstehap kabul edilmi?tir. Hz. Peygamber'in Cebrâil ile kar?ılıklı Kur'an okumasına dayanan mukabele uygulaması da bu aya mahsus geleneklerdendir.
Ramazan ayının girmesi orucun vücûb sebebini olu?turduğundan bu ayın ba?langıç ve biti?inin nasıl tesbit edileceği hususu fıkıh kitaplarında geni? biçimde incelenmi?, günümüz ?artlarında bu konuda izlenebilecek y?ntemlerin belirlenip müslümanlar arasında birliğin sağlanması amacıyla toplantılar düzenlenmi?tir (bk. HİL?L). Her zaman sevinç ve co?kuyla kar?ılanan ramazan ayında çe?itli etkinlikler gerçekle?tirilmektedir. Bu çerçevede ülkemizde ve İslâm dünyasında ramazana has birçok dinî ve sosyal içerikli gelenek olu?mu?tur. Camilerde kandillerin yakılması, minareler arasına mahya kurulması, iftar davetleri, ihtiyaç sahiplerine yardımların arttırılması sokaklarda davul çalınıp mâniler s?ylenerek sahur vaktinin halka duyurulması, ramazan gecelerinde oyun ve eğlencelerin tertiplenmesi, ramazana has yiyeceklerin hazırlanması gibi uygulamalar farklı ?ekillerde de olsa varlığını sürdürmektedir.
RAMAZAN AYI İBADETLERİ NELERDİR?
Ramazan ayı iyice yaklaştı ve vatandaşlar Ramazanda hangi ibadetlerin yapılması gerektiğini merak etmeye başladı. Ramazan ayında yapılacak ibadetler katbekat daha fazla sevap olduğundan Peygamber Efendimiz bu konu hakkında Müslümanları bilgilendirmiştir. Selmân-i Fârisî (r.a.)bir hadis-i şerifi şöyle bildirmiştir: "Resûlullâh (s.a.v.) Şaban ayının son günü hutbede buyurdu ki: "Ey Müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece (Kadir gecesi) bin aydan daha hayırlıdır. Allâh-u Te'âlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri teravih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allâh için, ufak bir iyilik yapmak, başka ayda bir farz edâ etmek gibidir. Bu ayda bir farz yapmak, başka aylarda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay sabır ayıdır, sabredenin gideceği yer Cennet'tir. Bu ay iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda mü'minlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak Te'âlâ onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona verilir."
Ashâb-ı Kiram (r.a.e.) dediler ki: "Yâ Resûlâllah, her birimiz, bir oruçluya iftar edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz." Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: "Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açana da, biraz süt ikram edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennem'den âzâd olmaktır. Bu ayda, işçinin, memurun, askerin ve talebenin vazifesini hafifleten amirleri, kumandanları ve müdürleri, Allâh-u Te'âlâ affedip Cehennem ateşinden kurtarır. Bu ayda dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allâh-u Te'âlâ çok sever. Bunlar Kelime-i Şehadet söylemek ve istiğfar etmektir. İkisini de zaten her zaman yapmanız lazımdır. Bunlar da Allâh-u Te'âlâ'dan Cennet'i istemek ve Cehennem ateşinden O (c.c.)'na sığınmaktır. Bu ayda bir oruçluya su veren bir kimse, kıyamet günü susuz kalmayacaktır."
Resûlullâh (s.a.v.) bir başka hadis-i şerifinde şöyle buyururlar: "Recep ayı ümmetimin ayıdır. Diğer aylara göre onun fazileti, ümmetimin diğer ümmetlere fazileti gibidir. Şaban ayı benim ayımdır. Onun diğer aylara üstünlüğü, benim diğer peygamberlere üstünlüğüm gibidir. Ramazan ayı da Allâh (c.c)'un ayıdır. Diğer aylara nazaran onun fazileti, Allah (c.c)'un, mahlukatına üstünlüğü gibidir."
(Mevlana Muhammed Rebhâmî, Riyâd'ün Nâsihîn, s.206; Ebu'l-Leys Semerkandî (rh.a.), Tenbîhü'l-Gâfilîn, s.375)