Paralel evrenler nedir? Çokluevren nedir? Paralel evren teorisi nedir? Paralel evrenler hakkında merak edilen her şey! Çokluevrenler hakkında her şey!
NASA son yaptığı açıklama ile Paralel evrenlerin varlığının kanıtlanabileceğini belirtti. NASA'nın yaptığı bu açıklama sosyal medyada gündem oldu. Peki, Paralel evrenler nedir? Çokluevren nedir? Paralel evren teorisi nedir? Paralel evrenler hakkında merak edilen her şey!
Paralel evrenler fizik ve bilim dünyasının uzun yıllardan beri üzerinde çalıştığı ve tartıştığı temel meselelerden birisidir. Dünyamıza benzer alternatif bir evren olduğu fikri üzerine yapılan çalışmalar uzun yıllardır devam ediyor. Bilim insanları çokluevrenler teorisi hakkında zaman zaman gelişmeleri kamuoyu ile paylaşıyorlar. Son olarak NASA paralel evrenlerin olabileceğine dair bir kanıt tespit etmeye yaklaştıklarını açıkladı. Herkes,n merak ettiği Paralel evrenler hakkında detaylı bilgiyi sizler için kaleme aldık.
PARALEL EVRENLER TEORİSİ NEDİR?
Çokluevren (İngilizce: multiverse), birbirinden farklı, gözlemlenebilir evrenlerin hipotezsel toplamı.Teleskop ile gözlemleyebildiğimiz bilinen evren yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğindedir. Ancak bu evren, hipotezsel çokluevrenin çok küçük bir kısmına tekabül eder. Çokluevren sonlu ve sonsuz var olan olası evrenlerin hipotezsel bütünüdür ve bu evrenler var olan her şeyi -bütün mekan, zaman, madde ve enerji ile birlikte fizik kanunları ve fiziksel değişimleri- kapsar. Bu evrenlere "paralel evrenler" ya da "alternatif evrenler" de denir.
Çokluevren kavramına başlıca olarak kozmoloji, kuantum mekaniği ve felsefede rastlanır. Çokluevren kavramıyla genellikle bilinen gözlemlenebilir evrenin potansiyel farklı sürümleri ve dolayısıyla farklı tarihçeleri (geçmiş ve gelecekleri) kastedilir.
ÇOKLUEVREN MODELLERİ NELERDİR?
Bir sınıflandırmaya göre, çokluevreni meydana getiren evrenler birbirine bağlıdır ve belirli fizik ve matematik kuralları ile tanımlanmış tek bir sistemin parçasıdır. Bu modelde evrenlerin ortak bir kökeni olduğu ve birbirleri ile ilişkide oldukları varsayılır.
Spektrumun diğer ucundaki tamamen ayrı modelde ise tüm muhtemel dünyalar aynı anda, eşit gerçeklik düzeyinde var olmaktadır. "Modal realizm" olarak bilinen bu görüş ilk olarak 1970'lerde felsefede ortaya çıkmıştır. 1990'larda fizik ve matematikçiler tarafından bilinen evrenin matematiksel bir formal sisteme denk olduğu ve matematiksel sistemlerdeki tüm sınıfların eşit düzeyde gerçek olduğu hipotezi ortaya atıldı. Birbirinden ayrı bu evrenler paralel evrenler veya ruhanî âlemler olarak da anılmaya başlandı. Bazıları, bu evrenlerin bilinen evrenle bağlantılı veya alakalı olduğuna inanır ancak bu ilişkilerin nasıl gerçekleşiyor olabileceği konusunda bir açıklama getirilmez.
Çokluevrenin yapısı, her evrenin doğasını ve bu evrenler arasındaki ilişkiyi içerir. Çokluevrenler, kozmolojide, fizikte, astronomide, dinde, felsefede, kişi ötesi psikolojide, hayal ürünlerinde, özellikle bilim kurgu ve fantezide hipotez kurar. Bu bağlamlarda, çokluevrenlere "alternatif evrenler", "kuantum evrenler", "geçişimli boyutlar", "paralel boyutlar", "paralel dünyalar" ,"değişimli gerçeklikler", "değişimli zaman tüneli", "boyutsal düzlemler" vb. de denir. "çokluevren" terimini ilk kez Amerikalı felsefeci ve psikolog William James 1895 yılında farklı bir bağlamda kullanmıştır.
Çokluevrenler hipotezi fizik camiasında çelişkili kaynaklara sahiptir. Fizikçiler çokluevrenlerin olup olmadığı ve bilimsel araştırmalar için uygun bir konu olup olmadığı konusunda farklı düşüncelere sahipler. çokluevren hipotezlerinden bir tanesini destekleyenler Stephen Hawking, Steven Weinberg, Brian Greene,Max Tegmark, Andrei Linde,Michio Kaku, David Deutsch, Leonard Susskind, Raj Pathria, Sean Carroll, Alex Vilenkin, Laura Mersini-Houghton, ve Neil deGrasse Tyron'dır. Aksine, eleştirenler ve çokluevren sorusunun bilimsel olmaktan çok felsefik olduğunu, bu sorunun yanlışlanamadığı için bilimsel olmadığını ya da sözde bilimsel olduğunu düşünen biliminsanları da var. Bunlar Jim Baggott, David Gross, Paul Steinhardt, George Ellis ve Paul Davies'tir.