Osho kimdir? Gerçek ismi ne? Osho'nun sevgi, aşk ve bilgelik üzerine en anlamlı sözleri
Dünyanın en sıradışı filozoflarından biri olan Osho ölümünden 31 yıl geçmesine rağmen hala merak ediliyor. Hayat üzerine birçok özlü sözleri olan Osho kimdir? Gerçek ismi ne? İşte Osho'nun sevgi, aşk ve bilgelik üzerine en anlamlı sözleri
Osho söylediği sözlerle insanları hayat hakkında düşündürmeye teşvik ediyor. Sevdiklerinize siz de bu sözlerden göndererek onları şaşırtabilirsiniz. Dilerseniz sosyal medya hesabınızdan Osho'nun sevgi, aşk ve bilgelik üzerine en anlamlı sözleri paylaşarak dikkatleri üzerinize çekebilirsiniz. Peki Osho kimdir? Gerçek ismi ne? En güzel Osho sözleri …
OSHO KİMDİR? GERÇEK İSMİ NE?
Osho Hindistan'ın Madhya P?adesh eyaletinde 11 Aralık 1931 yılında dünyaya geldi. Gerçek ismi Chandra Mohan Jain olan filozof birçok isimle anıldı. 1960'lı yıllarda Acharya Rajneesh, 1970-1980 yıllarında da Bhagwan Shree Rajneesh olarak ismini aldı. Herkes tarafından bilinen Osho ismini ise 1989 yılından sonra kullanmaya başladı.
Çocukluk yıllarından beri felsefeye ilgi duyan Hintli filozof, özellikle felsefede "ben" duygusu üzerine yoğunlaştı. Osho insanların aslında mutlu olmak için yaratılmış bilinçli canlılar olduklarını ve bunun için de her türlü donanıma sahip olduklarını savunur. Osho'ya göre mutlu insanı çağrıştıran tüm sıfatlar, beden ve zihni dengelemek için vardır ve hep oradadırlar. Sadece almasını bilmemiz gerekir.
Genç yaşında meditasyon yaparak "aydınlanma" hayatında yaşadığını ifade etmiştir. Hayatının her döneminde meditasyonun önemine dikkat çekmiştir. Osho; 1960'lı yılların sonuna doğru, kendine has bir meditasyon tekniği oluşturarak ününü Hindistan dışına taşımıştır. Osho kendini hiçbir gelenek ve dini öğreti ile bağdaştırmamıştır.
OSHO'NUN SEVGİ, AŞK VE BİLGELİK ÜZERİNE EN ANLAMLI SÖZLERİ
Neyi reddedersen et, onu başka bir yere koymak zorunda kalacaksın. Onu başka birisinin üzerine yansıtacaksın. Reddedilen kısım, bir yansımaya dönüşecektir
Topluma mutlak şekilde teslim olmak, bütünüyle onun esiri olmak gerekir. Toplum ancak o zaman yalnızca kölelere, ruhsal olarak intihar etmiş kimselere saygı duyar.
Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar.
Birisinin hatası için kendini cezalandırmak aptalcadır.
Aşk özgürlük verir. Eğer özgürlük ve aşka sahip olursan başka şeye ihtiyacın kalmaz. Elde etmişsindir. Sana yaşam işte bunun için verildi.
Bir şeyi bastırırsan, o şey değerli olur. Daha fazla bastırırsan, daha değerli olur. Bastırmazsan bütün değerini kaybeder.
İnsanlar bir şeyi anlamadıklarında yanlış anlamaya başlarlar.
İlk özür dileyen en cesur, ilk affeden en güçlü, ilk unutan en mutlu…
Hiçbir şeyi ayıplama. Aksine onu kullan. Herhangi bir şeye karşı olma. Nasıl kullanılabileceğinin ve dönüştürülebileceğinin yollarını ara.
Her zaman ne varsa onu gör. Acele etme. Bir şeyi yanlış anlamaktansa anlamamak daha iyidir.
En temel korku, ölüm korkusudur; diğer tüm korkular sadece temel korkuyu yansıtır.
Yakından bak ve pek çok şeyin arkasında korkuya rastlayacaksın. Tüm davranışları, tüm inançları izle ve gerçeklere mi, tecrübelere mi, yoksa korkulara mı dayandığını öğren. Korkuya dayanan her şeyden vazgeçmelisin.
Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil.
Aşk öyle derin bir ihtiyaçtır ki onsuz yaşayamazsınız; ya kendisi ya da yedeğini ararsınız. Yedek sahte olabilir ama en azından bir süreliğine aşık olduğunuz hissine kapılabilirsin. Sahtesi bile keyiflidir. Eninde sonunda sahte olduğunun farkına varırsın; o zaman sahte aşkı gerçeğine dönüştüremezsin, o zaman sevgili değiştirirsin. İki olasılık var; bu aşkın sahte olduğunu anladığında kendini değiştirebilirsin, sahte aşkı bırakıp gerçek bir aşığa dönüşebilirsin. Diğer olasılık ise sevgilini değiştirmektir. Aklın seçtiği yol budur.
Güçlü rüzgârlar seni oraya buraya sürüklüyorsa onlara direnme: Onlar sen direndiğin için güçlü görünüyorlar. Rahatla ve bırak seni götürsünler. Onlarla git, bütün olarak git.
Basit olan ego için cazip değildir, basit olan egonun ölümü demektir.
Kadın ve erkek, insanlığın tamamen farklı iki kategorisidir. Kıyaslanamazlar. Onları kıyaslama düşüncesi bile aptalcadır ve kıyaslamaya başladığın zaman, işin içinden çıkamazsın.
Kızgınlık, kıskançlık ve nefret ile dolu olduğun zaman; sessizce otur. Kapıları kapat ve sessizce otur. Kızgınlığa izin ver, izin ver gözlerinin önünde çaksın. Nefrete izin ver bir film gibi geçsin. Sen izleyici ol. Şaşıracaksın: O duygu her zaman orada kalamaz, bu kesindir. Er yada geç geçer, sadece birkaç dakika zaman alır ve geçtiği zaman geçmiştir. Kendinden hiçbir iz bırakmayacaktır.
Acele ederek bir olay karşısında çabuk karar verme. Yanlış anlayarak hayata karşı koymak yerine anlamamayı seç.
Aydınlanmak için kendin ışık ol, başkasından aldığın ödünç ışık ile yaşama.