Oruç Reis kimdir, tarihte ne zaman vefat etti? Oruç Reis hangi padişah döneminde yaşamıştır? Oruç Reis ne zaman, hangi yıl öldü?
Oruç Reis, şanlı tarihimizin en büyük denizcilerinden olan Barbaros Hayreddin Paşa'nın ağabeyidir. Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı dizisinde de yer alan Oruç Reis izleyiciler tarafından gerçek tarihi ve hayatı merak edildi. İzleyiciler, Oruç Reis kimdir, tarihte ne zaman vefat etti? Oruç Reis hangi padişah döneminde yaşamıştır? merak ediyor. Peki, Oruç Reis kimdir? Oruç Reis ne zaman vefat etti? İşte bilgiler...
Oruç Reis (1470 veya 1474, Midilli Adası - 1518, Tilimsan), Osmanlı denizci. Oruç Reis kimdir, tarihte ne zaman vefat etti? Oruç Reis hangi padişah döneminde yaşamıştır? Oruç Reis ne zaman öldü? Oruç Reis hangi yıl ölmüştür? Oruç Reis'in tüm kardeşleri kimlerdir? Oruç Reis hangi padişah döneminde yer almıştır? Oruç Reis hangi bölgede yaşadı? Detaylar yazımızda...
ORUÇ REİS KİMDİR?
Oruç Reis (1470 veya 1474, Midilli Adası - 1518, Tilimsan), Osmanlı denizci. Barbaros Hayreddin Paşa'nın ağabeyidir. Osmanlı'ya katılmadan önce Cezayir'i ele geçirip egemen olmuştur.
ORUÇ REİS HANGİ PADİŞAH DÖNEMİNDE YAŞAMIŞTIR?
Oruç Reis 1470 veya 1474 doğumlu olup, 1518 yılında vefat etmiştir. Bu tarihler arasında Osmanlı Devleti'nde Fatih Sultan Süleyman, 2. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman padişahtır.
- Fatih Sultan Mehmed : 1451-1481 (padişah olduğu tarih)
- II. Bayezid : 1481 - 1512 (padişah olduğu tarih)
- Yavuz Sultan Selim : 1512-1520 (padişah olduğu tarih)
- Kanuni Sultan Süleyman : 1520-1566 (padişah olduğu tarih)
ORUÇ REİS'İN HAYATI
Muhtemelen 1470'te (bazı kaynaklara göre 1474'te) Osmanlı yerleşkesi olan şu anki Midilli'nin Bonova köyünde doğdu. Babası, Vardari Yâkub Ağa, 1462'de Midilli'nin fethine katılmış ve Bonova köyü kendisine tımar olarak verilmişti. Burada yerleşip evlenen Yâkub Ağa'nın İshak, Oruç, Hızır ve İlyas adını verdiği dört oğlu oldu.
Eğitimi ve gençliği
İyi bir öğrenim gören kardeşler, devrin denizci milletlerinin lisanları olan İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve Rumca'yı öğrenerek yetiştiler. Gençliğinde gemiciliği ve deniz ticaretini çok iyi öğrenen Oruç Reis, cesareti, zekası ve girişimciliği ile kısa zamanda gemi sahibi oldu. Suriye, Mısır, İskenderiye ve Trablusşam'a mal taşıyarak, oradan aldıklarını Anadolu'ya getiriyordu.
Esareti
Oruç ve İlyas Reisler, bir seferinde Midilli'den Trablusşam'a giderken, Rodos Şövalyeleri'nin büyük savaş gemileriyle karşılaştılar. Çarpışmada İlyas Reis hayatını kaybetti, Oruç Reis esir oldu. Uzun uğraşılardan sonra, buradan kurtuldu. Muhtemelen üç sene esir kalan Oruç Reis, esaretten kurtulduktan sonra, bir süre Memlük Devleti hizmetinde amirallik yaptı. Ünlü sözü olan "yaşama hakkın mücadele gücün kadardır" dedi.
Donanma komutanı oluşu
Memlük emrinde uzun zaman kalmayıp, Şehzade Korkut'un verdiği on sekiz oturaklı Kalyata savaş gemisine komutan oldu. Bunlarla, Rodos kıyılarında ani bir baskın sonucunda gemilerini kaybetti. Leventleriyle birlikte bu baskından kurtulduktan sonra, Şehzâde Korkut'a tekrar başvurdu.1511 Yılında Kendisine, biri yirmi dört oturak, ikincisi yirmi iki oturak iki Kalyata savaş gemisi verildi. Şehzâde Korkut'un elini öpüp, hayır duasını aldıktan sonra Akdeniz'e açıldı. Seferlerinde pek çok ganimet, ticaret malı ve esir aldı.
İlk başarıları
Türk denizcilik tarihinde önemli bir yeri olan Cerbe Adası, Oruç Reis tarafından 1513 yazında fethedildi. Burayı kendisine üs edinip, Doğu ve Batı Akdeniz'de pek çok gemi zapt etti. Papa'ya ait, o zamanın dev savaş gemilerini, ince tekneleriyle ele geçirmesi, şöhretini Avrupa ve dünyaya ulaştırdı.
O tarihe kadar, bir çektirinin, bir baştardayı ele geçirmesi işitilmemişti. Gemi elde edilince kendisi dahil bütün leventlerine İtalyan elbiselerini giydirdi. Oruç Reisin, arkadan gelen ikinci savaş gemisini ele geçirmesi, pek kolay oldu. Zira ateş başlayıncaya kadar İtalyanlar, bu gemiyi kendi gemileri zannetmişlerdi.
İtalyanlar bu başarıları ve tanınmasının ardından kızıl sakalından ötürü kendisine Barbarossa lakabını vermişlerdir. Oruç Reis'in ardından kardeşi Hızır da ağabeyine hürmeten aynı lakabla anıldı.
Cezayir'i Fethi
Cezayir'de bir devlet kurmaya karar veren Oruç Reis, kısa zamanda bu toprakları ele geçirdi. İspanya Kralı Şarlken, Cezayir'e donanma gönderdiyse de, Oruç Reis'i elde ettiği yerlerden çıkaramadı. Becâye kuşatması sırasında Oruç Reis, sol kolundan ağır yaralandı ve hekimlerin tavsiyesiyle bu kolu dirsekten kesildi. Tek kolla mücadelede de şevk ve azminden hiçbir şey kaybetmeyen Oruç Reis, iyileşince derhal denize açıldı ve pek çok gemi ele geçirdi.
Çok güç durumda olan Emevilere yardım ederek, onların binlercesini Kuzey Afrika'ya taşıdı. Bu hareketleri saygısını arttırdı. Kardeşleriyle Kuzey Afrika'yı İstilacılara karşı savunmakla kalmayıp, Emevileri iskan ediyor, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını temin ediyordu. Elindeki leventler, akıncılar ve serdengeçtilerle, devrin en büyük denizci devleti olan İspanyollarla bitmek tükenmek bilmeyen mücadelelerine devâm ediyordu. İspanya kralı o dönemde, Avrupa'nın pek çok ülkesini elinde bulundurduğu gibi, Amerika'da da sömürgelere sahipti.
ORUÇ REİS NE ZAMAN VEFAT ETTİ?
Cezayir'in doğusunda, İspanya'nın hakimiyeti altında bulunan Tlemsan'ı elde eden Oruç Reis, İspanyollardan yardım alan Tlemsan emirine karşı, elde ettiği yerleri savundu. Topraklarını yedi ay boyunca müdâfaa etti. Yerli halkın ihanet etmesi üzerine, Cezayir'e dönmek için düşman kuşatmasını yarıp dışarı çıkmaya çalıştı.
Düşmanı yararak bir kısım leventleriyle birlikte ırmağı geçti. Ancak, yirmi kadar levendi, düşman tarafında kalmıştı. Oruç Reis, kurtulma ümidi olmadığını bile bile, leventlerini yalnız bırakmamak için tekrar düşmanları arasına daldı. Nehri geçmeye çalışırken leventlerinin çoğu öldü. Tek kollu Oruç Reis, yanındaki son levendin de öldüğünü gördükten sonra, aldığı mızrak yarası sonucu öldü.
Oruç Reis'in ölümünü İspanya Kralı'na ispatlamak isteyen İspanyollar cesedin başını keserek almışlar ve bal dolu bir torba içerisine koyarak İspanya'ya götürmüşlerdir. Bunu yapmalarının nedeni, birçok kereler Oruç Reis'le çatışmaya giren İspanyolların, onu öldürdüklerini İspanyol Kralı'na bildirmelerine rağmen bunların hiçbirinin doğru çıkmamasıdır.
Oruç Reis'in başı kesik bedenini alan leventler onu Cezayir'e getirdiler ve Cezayir'in ulusal evliyalarından olan Sidi Abdurrahman'ın Kasbah'da bulunan Sidi Abdurrahman Camii yanındaki türbesine gömdüler. Bugün Oruç Reis ve Sidi Abdurrahman'ın birlikte yattıkları Cezayir Kasbah'daki bu türbe, Arapça öğrenen çocuklar için mahalle okulu olarak kullanılmaktadır.
Oruç Reis'in 1518'de hayatını kaybettiğinde, kırk sekiz yaşında olduğu tahmin edilmektedir.