Nazım Hikmet Sözleri | İz bırakan Nazım Hikmet sözleri! Nazım Hikmet aşk sözleri!
Türk Edebiyatı'nın en önemli şairlerinden biri olan Nazım Hikmet Ran'ın çok kıymetli şiirleri ve eserleri vardır. Edebiyatımıza oldukça romantik eserler bırakan Nazım Hikmet aşk sözleri ve anlamlı çok sayıda sözleriyle hem edebiyata hem de hayatlara kalıcı izler bırakmıştır. İşte en güzel Nazım Hikmet sözleri!
Nazım Hikmet Ran, Türk Edebiyatı'na çok değerli eserler ve birbirinden anlamlı iz bırakan sözler bırakan bir şairdir. Ölümünün ardından yıllar geçse de şiirleri ve sözleriyle sık sık gündeme gelen Nazım Hikmet Ran, özellikle de aşk ve sevgi üzerine söylediği sözlerle anılmaktadır. İşte en güzel ve iz bırakan Nazım Hikmet sözleri!
İZ BIRAKAN NAZIM HİKMET SÖZLERİ
Nazım Hikmet Ran her şiiri ve her eseriyle yüreklerde iz bırakan bir şairdir. İşte en güzel iz bırakan Nazım Hikmet sözleri!
En güzel deniz: henüz gidilmemiş olandır. En güzel çocuk: henüz büyümedi. En güzel günlerimiz: henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür…
Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir devrim.
Özlemin azı çoğu olmaz. Ağırdır işte!
İnsanların kanatları yok, insanların kanatları yüreklerinde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme! Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Arkadaşlık ağaca benzer… Kurudu mu bir daha yeşermez.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.
Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.
İnsan birisiyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil!
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması. Ne kötüdür ona an kadar yakın, bir asır kadar uzak olması!
Yolunu beklerken daha dün gece, kaçıyorum bugün senden gizlice. Kalbime baktım da işte iyice; anladım ki sen de herkes gibisin!
Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
Umuda bin kurşun sıksa da ölüm, unutma! Umuda kurşun işlemez gülüm.
Evet. Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.
Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
Pişman değilim! Sadece dön bak arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin.
Mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta bütün mesele…
İki şey var; ancak ölümle unutulur, anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü.
Gideninarkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun?
İçimde mis kokulu kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı.
Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında!
Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.
Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok, sokağında fener, penceresinde cam, ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor.
Bilmezden gelişim, aptala yatışım kaybetme korkumdan değil; karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır.
Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında.
Kim bilir; masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. Değer mi gitmesine, gitmezdi değmese.
Ve bir gün ekler Nazım Hikmet mektubunun sonun?; herkese selam sana "HASRET"
Benim idealimdeki rejim olsa, ben de seni astırırdım. Sonra da darağacının altına oturup hüngür hüngür ağlardım!
Korkma giderken 'b'yi alıyorum, gerisini sana bırakıyorum. Ne de olsa sen bitirdin bizi. Öyleyse sende kalmalı 'izi'.
Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır.
İnsanlar işine gelince değil de vicdanına değince iyilik yapsalardı; bugün çıkar ilişkileri değil, gerçek sevdalar yaşanırdı!
NAZIM HİKMET AŞK SÖZLERİ
Nazım Hikmet aşk sözleri, aşk adına söylenmiş en güzel ve en anlamlı sözlerdir. İşte en romantik Nazım Hikmet aşk sözleri!
Ruhum ne ondan önce vardı, ne ondan ayrı bir sırrın kemâlidir, ruhum onun, o dışımdaki âlemin bende akseden hayâlidir. Ve aslından en uzak ve aslına en yakın hayâl bana ışığı vuran yârimin cemâlidir…
Sevgilim, senin mekânın olan ve nereye sürülsem, hangi hapiste yatsam sırtımda, torbamın içinde götürdüğüm ve evlât acısı gibi yüreğimde, senin hayalin gibi gözlerimde taşıdığım şehir…
Yalnızlık insanlara çok şey öğretmiştir. Ama sen gitme cahil kalayım.
Benim sevdasında bencil; ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim: ne güzel darma duman ediyorsun beni.
Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya.
Ve sana bugüne kadar söylemiş olduğum en güzel söz, henüz söylemediğim sözdür.
Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım.
Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, şiirler yazdın. Peki, o ne yaptı? Deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.
Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.
Korkma bana âşık olmaktan ya da çekip gitmekten. Çünkü kalbimdeki hiçbir cesedi sahipsiz bırakmadım ben.
Bir gün bensizlik çalar kapını. Benli dünleri düşünür, avunursun. Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.
Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?
Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.
Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omzuna ağır gelir!
Ve benim birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.
Aramızda sadece bir derece farkı var, işte böyle kanaryam, sen kanatları olan, düşünemeyen kuşsun, ben elleri olan, düşünebilen adam!
Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim. Yaşamak, seni sevmek gibi ciddi bir iştir!
Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
Kimselere anlatamadım. Kendime bile, ola ki ağzımdan kaçırır, bir daha tutamam seni.
Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…
Aşkın bu denli sıradan olmadığına inanıyorum ben. Önce sıradanları yaşayacaksın ki, gerçek olanı anlayabilesin.
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne.