Meme kanseri nedir? Meme kanseri belirtileri nelerdir? Meme kanseri teşhisi nasıl yapılır?
Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Peki, Meme kanseri nedir? Meme kanseri belirtileri nelerdir?
Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan "duktal" kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan "lobüler" kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Meme kanseri belirtileri nelerdir? Meme kanseri teşhisi nasıl yapılır?
MEME KANSERİ NEDİR?
Meme, yağ dokusu, bağ dokusu ve salgı bezleri olmak üzere üç tip dokudan oluşan bir organdır; göğüsler süt üretir ve kadınlarda emzirmeyi sağlar, ancak erkeklerde oldukça erken ve işlevsizdir. Her memenin orta bölgesinde meme ucuna giden büyük bir süt kanalı vardır. Meme loblarının daha küçük kanalları, genellikle meme ucundan hemen önce ana kanala akar. Meme lobu, süt üreten bezleri içeren lobüllerden oluşur.
Göğüslerde, yukarıda belirtilen dokulara ek olarak, koltuk altı lenf düğümlerine lenfatik damarlar yoluyla bağlanan lenfatik kanallar da bulunur.
Meme kanseri, meme hücrelerinin kontrolsüz büyümesidir. Meme kanseri erkeklerde de görülebilse de, durumun kadınlarda görülme sıklığı karşılaştırmanın ötesindedir.
Son dönemde meme kanseri konusunda farkındalık yaratmaya yönelik kampanyalar, erken teşhise olanak sağlayan tarama yöntemleri ve tedavi yöntemlerinde ilerlemeler hem tedavi şansını artırıyor hem de bu hastalığa bağlı ölümleri azaltıyor.
Risk faktörleri
Meme kanserine neyin neden olduğu net olarak bilinmemektedir. Altta yatan mekanizma, bazı hücrelerin normalden daha hızlı büyüyüp bölünmeleri ve sağlıklı hücreler öldüğünde yaşamaya devam ederken memede bir kitle veya yumru oluşturmalarıdır. Ayrıca bu hücreler lenfatik dolaşım, kan dolaşımı ve anatomik yakınlık yoluyla diğer organ ve dokulara yayılabilir.
Kalıtsal genlerin tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %10'unu oluşturduğu tahmin edilmektedir. Ailede meme kanseri öyküsü güçlü bir risk faktörüdür.
Meme kanseri genellikle süt kanallarında başlar. Araştırmalar, meme kanseri insidansının hormonlar, çevresel koşullar ve yaşam tarzı gibi bir dizi faktör tarafından arttığını göstermektedir.
Meme kanseri risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır;
• Kadın cinsiyeti
• Yaş
• Radyasyona maruz kalma
• Meme kanseri öyküsü (bir memede kanser olması diğer memede kanser riskini artırır)
• Ailede meme kanseri öyküsü
• Genetik eğilim
• Yüksek doz radyasyona maruz kalma
• Adet döngüsünün erken başlangıcı
• geç menopoz
• Daha büyük yaşta ilk çocuğa sahip olmak
• Obezite, alkol
• Hiç hamile kalmamış olmak Gündem haberler için bizi takip edin. Haberler.com gündemin sıcak konularını sizler için derliyor.
Türler
Meme kanserinde yaygın olarak iki sınıflama vardır; invaziv olmayan veya yayılmayan (in situ) kanserler ve invaziv veya yayılan kanserler.
İnvaziv meme kanserleri
• İnvaziv duktal karsinom
• Paget hastalığı
• inflamatuar meme kanseri Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi, Haberler.com ile haberler devam ediyor.
• İnvaziv lobüler karsinom
• Diğerleri (nadir türler)
İnvaziv olmayan meme kanserleri
•Lobüler karsinom yerinde
•Duktal karsinoma yerinde
*İnvaziv duktal karsinom, tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %90'ından sorumludur.
Belirtiler
Meme kanserinin birçok belirtisi vardır. Herhangi bir semptomu olmayan bazı hastalarda, şüpheli bir bulgu üzerine istenen veya rutin taramanın bir parçası olan mamografide meme kanseri saptanır.
Meme kanserinin belirti ve semptomları şu şekildedir;
• Göğüste ve/veya koltuk altında ele gelen kitle, katı yumru veya yer kaplayan lezyon
• Meme ucundan boşalma
• Meme ucundaki değişiklikler (boyut, şekil veya görünüm)
• Meme derisindeki değişiklikler
• Meme derisinde veya meme ucunu çevreleyen koyu deride soyulma ve pullanma
• Meme derisinde ödem, şişlik ve çukurlaşma
• Meme derisinde portakal kabuğunun kızarıklığı ve dokusu
Önleme
Diğer tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinden korunmak da yönetilebilir riskleri ortadan kaldırmak veya en aza indirmektir. Tedavinin ilk adımı, hastalığın başlamasına yardımcı olan risk faktörlerini hafifletmek olmalıdır. Kilo kontrolü, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli egzersiz herkes tarafından uygulanması gereken koruyucu önlemlerdir.
Meme dokusunun dokusu ve sertliği kişiden kişiye değişir. Aynı kişinin meme dokusu ise yaşlanmaya, hamilelik ve emzirmeye bağlı olarak bazı farklılıklar gösterir. Bu nedenle düzenli aralıklarla kendi kendine meme muayenesi yapılması çok önemli bir tarama yöntemidir.
Teşhis
Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinin erken evrede saptanması tedavi şansını artırdığı gibi tedavi seçeneklerinin sayısını da artırmaktadır.
• Klinik meme muayenesi: Doktorunuz bir kitle veya yumru olup olmadığını kontrol etmek için hem memeleri hem de koltuk altınızı muayene edecektir.
• Mamografi: Meme kanserini teşhis etmek ve taramak için sıklıkla kullanılan bir yöntemdir.
• meme ultrasonu
• Görüntüleme eşliğinde biyopsi: Ultrason eşliğinde alınan biyopsi örneği meme kanserinin kesin tanısını koymanın başlıca yöntemidir. Gelecekte cerrahi veya görüntüleme çalışmalarında kullanılmak üzere şüpheli alanlara küçük bir metal işaretleyici de yerleştirilebilir.
• Manyetik Rezonans Görüntüleme
Tedavi
Meme kanseri tedavisi için hastalığın evresine ve hastaya bağlı faktörlere bağlı olarak çeşitli seçenekler mevcuttur. Bunlar hormon tedavisi, kemoterapi, radyoterapi ve cerrahidir. Doktorunuz bu bulgular ışığında sizin için en uygun seçeneği belirleyecektir.
Meme kanserinin tedavi seçenekleri arasında kemoterapi, hedefe yönelik tedavi, hormon tedavisi, radyoterapi ve cerrahi yer almaktadır. Bu tedaviler doğrudan tümörü tedavi etmek için kullanılabilir veya ileri evre kanserlerde yaşam kalitesini artırmak ve semptomları hafifletmek için uygulanır. Ayrıca tedavi seçenekleri tek başına veya kombinasyon halinde kullanılabilir.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanseri tedavi etmek için ilaçlar kullanır. İlaçların aktif maddeleri kanserli hücreleri öldürür. Kemoterapötik ajanlar damar içine verilebilir veya ağızdan alınabilir. İntravenöz uygulama durumunda, büyük bir damara kateter adı verilen ince bir tüp yerleştirilir ve tedavi süresi boyunca bu kateterden kemoterapötik ajan verilir.
Kanserin tipine ve tedaviye verilen cevaba bağlı olarak bir veya birden fazla kemoterapötik ajan uygulanabilir. Belirli bir süre sürdürülen aktif kemoterapiyi bir "kapalı" dönem takip eder. "Kapalı" süre sona erdikten sonra tedavi devam eder. Bu sıralı aktif ve "kapalı" periyotların her birine bir döngü denir.
Erken evre meme kanserlerinde kemoterapi ameliyattan önce veya sonra yapılabilir.
Kemoterapinin yan etkileri, kemoterapötik ajanın ve dozun bir fonksiyonudur. Kemoterapötiklerin en sık görülen yan etkileri arasında; yorgunluk, mide bulantısı, kusma, ağız yaraları, saç dökülmesi ve sindirim sistemi iltihabı. Kemoterapinin neden olduğu yan etkiler de doktorunuz tarafından tedavi edilecektir. Bu yan etkiler sağlığınızı tehdit edecek kadar şiddetliyse, doktorunuz tedaviyi durdurmanızı veya başka bir kemoterapötik ajana geçmenizi önerebilir.
Hedefe Yönelik Tedavi
Hedefe yönelik tedaviler, kemoterapiye kıyasla daha yeni anti-kanser tedavileridir. Bu ilaçlar kanserli hücrelerde bulunan spesifik anormallikleri hedefler. Bu ilaçlara başlanmadan önce kanser hücreleri, belirli mutasyonlara sahip olup olmadıklarını belirlemek için ilk olarak laboratuvarlarda analiz edilir. Meme kanserinde bazı kanser hücreleri, sağlıklı hücrelere kıyasla epidermal büyüme faktörü reseptörü 2 (HER2) adı verilen bir maddeyi aşırı üretir. Bu hücreleri spesifik olarak hedef alan ilaçlar kullanıldığında kanser hücreleri öldürülebilirken sağlıklı hücreler korunabilir.
Radyoterapi
Radyasyon tedavisi, yüksek güçlü enerji ışınları kullanarak kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar.
Radyasyon kaynağı vücut dışındaysa ve ışınlar kansere yönlendiriliyorsa bu tedaviye eksternal radyoterapi denir. Öte yandan radyoaktif madde bir iğne veya kateter aracılığıyla tümörün bulunduğu yere yerleştirilirse, yönteme iç radyoterapi (brakiterapi) adı verilir.
Radyoterapi çoğunlukla kemoterapi ile birleştirilir ve bu modalite aynı zamanda kemoradyoterapi olarak da adlandırılır. Meme kanserinde, radyasyon tedavisinin yan etkileri, radyasyon tedavisi ile tedavi edilen memenin yorgunluk, deri döküntüsü ve şişmesini içerir.
hormon tedavisi
Genellikle hormona duyarlı meme kanserlerinin tedavisinde kullanılır. Ameliyattan önce ve sonra tekrarı önlemek veya vücuda yayılmış kitlelerin boyutunu küçültmek için yapılır.
Hormon tedavisinin yan etkileri arasında sıcak basması, gece terlemesi, vajinal kuruluk ve kan pıhtılaşması sayılabilir, ancak kapsamlı bir liste değildir. Doktorunuz sadece yan etkilerin yönetimini planlamakla kalmayacak, tedavi boyunca söz konusu yan etkileri de takip edecektir.
Ameliyat
Meme kanserinin en yaygın tedavi yöntemi cerrahidir. Hasta deneyimli cerrahlar tarafından ameliyat edilirse meme kanserinde ameliyatın başarı oranı diğer kanserlere göre daha yüksektir.
Modifiye radikal mastektomi meme kanserinde en sık uygulanan cerrahi tekniktir. Ameliyat genellikle genel anestezi altında yapılır. Tek taraflı koltuk altında bulunan lenf düğümleri ile birlikte tüm meme çıkarılır. Bu, tedavinin başarısını arttırır, ancak estetik sonuçlar o kadar umut verici değildir. Bu nedenle, tümör ve hasta ile ilgili faktörlerin izin verdiği sürece meme derisine ve meme ucuna dokunulmadan meme koruyucu mastektomi yapılır.
Tümör iyi huyluysa, cerrahınız tümörü ve çevresindeki bazı sağlıklı dokuları çıkarabilir (lumpektomi).
Sentinel lenf nodu biyopsisi: Cerrahınız, tümörünüzün yayılma derecesini belirlemek için göğsünüzün yakınında bulunan bazı lenf nodlarını çıkarır. Lenf nodları incelendikten sonra kanserin yakın dokulara yayıldığı belirlenirse çevredeki tüm lenf nodlarının çıkarılmasına (aksiller lenf nodu diseksiyonu) karar verilebilir.
Meme kanseri ameliyatının olası postoperatif komplikasyonları ağrı, kanama, enfeksiyon ve kolun anormal şişmesidir (lenfödem). Meme ameliyatı olduktan sonra el, önkol ve kolları darbelere ve dış etkenlere karşı korumak ve doktorunuzun önerdiği egzersiz programı doğrultusunda çalışmak gerekir.
Meme kanseri tedavisi, tedavi sonrası hayatınız, rehabilitasyon, ağrı yönetimi, klinik çalışmalar ve meme kanseri ile ilgili aklınıza takılan tüm soruları doktorunuza sormanız, tedavinize bilinçli bir şekilde katılmanıza ve endişelerinizi gidermenize yardımcı olacaktır. .