Mehiri kim verir? Mehir nedir, miktarı ne kadardır?

Mehiri kim verir? Mehir nedir, miktarı ne kadardır?
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mehir, son günlerde sıkça aratılan konular arasında yer aldı. İslam hukukunda yer alan terimlerden biri olan mehir; miktarı ne olduğu ve kimin verdiği merak edilen noktalar arasında. Satışı ve kullanılması yasak olmayan her şey olarak da bilinen mehiri kim verir? Mehir nedir, miktarı ne kadardır?

İslam hukukunda yer alan terimlerden biri olan mehir; miktarı ne olduğu ve kimin verdiği merak edilen noktalar arasında. İslam hukukunda yeralan ve dört mezhep arasında evliliğe etkisi bakımdan farklı düşünceleri barındıran mehirin ne olduğu merak ediliyor. Peki, Mehiri kim verir? Mehir nedir, miktarı ne kadardır? Detaylar haberimizde!

MEHİRİ KİM VERİR?

Mehir, Mehir, İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para, mal veya menfaat hediyesidir. Dolayısıyla mehri erkek verir.

MEHİR NEDİR?

Diyanet İşleri'ne göre mehir, erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya başka bir mala mehir denir. Kur'an-ı Kerim'de, evlenen erkeğin kadına mehir vermek zorunda olduğu ve bunu zorla geri almasının caiz olmadığı konusunda ayetler bulunmaktadır. Hanefîlere göre mehir, nikâhın sonuçlarından biridir. Bu nedenle nikâh esnasında belirlenmemiş olsa, hatta nikâh esnasında verilmeyeceği şart koşulsa bile evlenen kadın mehre hak kazanır.

MEHİR MİKTARI NE KADARDIR?

Mehir olarak maddi veya mali değeri olan her türlü menfaat tespit edilebilir. Mehrin en az miktarı Hanefîlere göre 10 dirhem (o dönemlerde yaklaşık iki koyun bedeli), Mâlikîlere göre ise 3 dirhem gümüştür.

Şâfiî ve Hanbelî hukukçulara göre ise mehrin alt veya üst sınırı yoktur. Mehrin üst sınırının olmadığı konusunda Hanefî ve Mâlikîler de diğer iki mezhep gibi düşünmektedir. Hz. Ömer kendi halifeliği döneminde evlilikleri kolaylaştırmak için mehre üst sınır getirmek istemiş, fakat bir kadının "…Onlara kantarla vermiş olsanız da hiçbir şeyi geri almayın..." (Nisâ, 4/20) âyetini delil getirmesi karşısında bu düşüncesinden vazgeçmiştir.

Kaynak: Haberler.com / Gündem
title