Medrese nedir? Medrese tarihi! Medrese eğitimleri! Medrese özellikleri!
Kubbeli ve eyvanlı olmak üzere iki tip gelişim göstermiş olup, dersler sabah ve ikindi namazı sonrası olmak üzere iki aşamada yapılır. Medrese nedir? Medrese tarihi! Medrese eğitimleri! Medrese özellikleri!
Sözlükte "okumak, anlamak, bir metni öğrenmek ve ezberlemek için tekrarlamak" anlamına gelen ders (dirâse) kökünden bir mekân ismidir. Medrese nedir? Medrese tarihi! Medrese eğitimleri! Medrese özellikleri! Medrese ile ilgili tüm merak edilenler haberimizde.
MEDRESE NEDİR?
Medrese, Müslüman ülkelerde orta ve yükseköğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adıdır. Medrese kelimesi Arapça derskökünden gelir. Medreselerde ders verenlere "müderris", onların yardımcılarına "muid", okuyanlara "danışmend", "softa" veya "talebe" adı verilir.
MEDRESE TARİHİ
Türk İslam devletlerinde medrese geleneği Karahanlılarla başlar. Ayrıca Karahanlılar medrese geleneği ile birlikte burslu öğrencilik sistemini başlatmışlardır. F. Reşit Ünat'a göre ise İslam'da ilk medrese Büyük Selçuklu Devleti zamanında Alparslan'ın veziri Nizamülmülk tarafından açılan ve yine onun ismiyle anılan Nizamiye Medreseleri'dir. Necdet Sakaoğlu ise ilk medresenin kurucusu olarak, Nişabur hâkimi Emir Nasır bin Sebüktekin'i göstermektedir. Medreseler, Selçuklular'la zirve yapar. En kapsamlı, çok yönlü medreseleri Büyük Selçuklular açmıştır. En büyük Nizamiye Medresesi, Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından Bağdat'a kurulmuştur. Budizmdeki dinsel eğitim kurumu Viharalardan etkilenilerek medreseler açılmıştır. İlk medreselerde ağırlıklı olarak Kuran, kıyas, icma, fıkıh, kelam gibi dini dersler okutulurken, Nizamiye medreselerinde hem pozitif bilimler hem de dini bilimler birlikte okutulmuştur.Selçuklular Anadolu'ya geldikten sonra çeşitli şehirlerde çok sayıda medreseler inşa etmişlerdir. Anadolu'da açılan ilk medrese Danişmentliler tarafından Tokat Niksar'da açılan Yağbasan Medresesi'dir. Osmanlı Devleti'nin devrinde ilk medrese Orhan Bey zamanında 1330 yılında Orhan Gazi Medresesi adıyla İznik'te kurulmuştur. Daha sonra Osmanlı Devleti'nin sınırları genişlemesiyle beraber Bursa ve Edirne başta olmak üzere pek çok şehirde medreseler açıldı. İstanbul'un fethinden sonra üst seviyedeki eğitim kurumları başkentte yoğunlaştı. 1331-1451 yılları arasında 82 adet medrese kurulmuştur. 1463-1471 yılları arasında kurulanlara Fatih medreseleri ya da Sahn-ı Seman medreseleri denilir (Bu medreselerle birlikte süreye dayalı eğitim, ders geçme sistemine dayalı eğitime dönüştürülmüştür.). 1550-1557 yılları arasında kurulanlara ise Süleymaniye medreseleri denir. Osmanlı Devleti'nin ilk tıp okulu Darültıp Süleymaniye medreselerinde yer almıştır. Tıbbi bilgilerin uygulamalarının yapıldığı Darüşşifa ve diğer bazı bölümler olan Darülakakir (Eczane), Darüzziyafe, Tabhane ve İmarethane ilk kez Süleymaniye medreselerinde yer almıştır. Başlangıçta bütün eğitim faaliyetlerinin yapıldığı kurum olan medreseler, Tanzimat Döneminde yeni mesleki okulların açılması ile sadece din eğitimi verilen okullar haline getirildi. Osmanlı devletinin son döneminde medreselerin ders programında ve teşkilat yapısında yeni düzenlemeler yapıldı. 1914 yılında Darü-l hilafeti-l Aliyye adı altında birleştirilen medreseler, Millî Mücadeleden sonra 03.03.1924 tarih ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun birinci maddesi olan "Türkiye dahilindeki bütün müessesat-ı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekaleti'ne merbuttur" ifadesi ile Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanmış ve zamanın Millî Eğitim Bakanı Vasıf Bey de 13.03.1924 tarihli genelgesiyle medreseler üzerindeki tasarruf hakkını kullanarak medreseleri kapatmıştır.
MEDRESE DERSLERİ
Kur'an
Sarf, Nahv (Morfoloji)
Mantık
Hadis
Tefsir (Kuran yorumu)
Adab-ı bahis (Tartışma adabı)
Vaaz
Belagat (Güzel konuşma, retorik)
Kelam
Hikmet
Fıkıh (İslam Hukuku )
Faraiz (Miras hukuku)
Akaid (İnanç esasları)
Usul-ü fıkıh
İlm-i heyet (Astronomi)
Tıb
İlm-i hesap (Matematik ve geometri)
Medreselerde ağırlıklı olarak Kuran, kıyas, icma, fıkıh, kelam gibi dini dersler okutulurken, Nizamiye medreselerinde hem pozitif bilimler hem de dini bilimler birlikte okutulmuştur. Bu eğitim sisteminde batinilik ve şiilik arasında fikri mücadele amaçlanmıştır