Kütle çekim yasasını kim bulmuştur? Kütle çekim yasası nedir?
Kütle çekim yasasını kim bulmuştur vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Kütle çekim yasası nedir ve ne zaman bulunmuştur insanlar tarafından merak ediliyor. Peki, kütle çekim yasasını kim bulmuştur? Kütle çekim yasası nedir?
Yerçekimi teorisi hakkında merak edilenler ve kimin bulduğunu araştıran insanlar, kütle çekim yasasını kim buldu ve kütle çekim yasası nedir sorularına yanıt arıyor. Kütle çekim yasasını kim bulmuştur vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Kütle çekim yasası nedir ve ne zaman bulunmuştur insanlar tarafından merak ediliyor. Kütle çekim yasasını kim bulmuştur? Kütle çekim yasası nedir? Detaylar haberimizdedir…
KÜTLE ÇEKİM YASASI NEDİR?
Fizik'te, yerçekimi teorileri kütleli cisimlerin hareket mekanizmalarını kapsayan etkileşimleri esas alır. Antik zamanlardan bu yana birçok Yerçekimi teorisi ortaya atılmıştır.
KÜTLE ÇEKİM YASASININ TARİHÇESİ
17. yüzyılda Galileo, Aristo'nun öğretilerinin tersine bütün cisimlerin düşerken eşit ivmelendiğini bulmuştur. 17. yüzyılın sonlarında, Robert Hooke'un mesafenin ters karesine bağlı olan bir kütleçekim kuvveti olduğu önerisi üzerine, Isaac Newton o zaman bilinen 6 gezegen ve ay için eliptik yörüngeleri de içeren Kepler'in üç kinematik gezegensel hareket yasasını matematiksel olarak türetmeyi başarmıştır.
1907'de Albert Einstein, kendisinin "hayatımın en mutlu düşüncesi" olarak tanımladığı, bir binanın çatısından düşen gözlemcinin bir yerçekimi alanı hissetmediğini fark etmiştir. Başka bir deyişle yerçekimi tam olarak ivmeye eşittir. 1911 ve 1915 yılları arasında önce eşdeğerlik ilkesi olarak başlayan bu yasa sonradan geliştirilerek Einstein'ın genel görelilik teorisi halini almıştır.
KÜTLE ÇEKİM TEORİSİ NEDİR?
1687'de İngiliz matematikçi Isaac Newton evrensel kütleçekiminin ters kare kuralını hipotez haline getirdiği Principia'yı yayınlamıştır.
Newton'un teorisi en büyük başarısını, Uranüs'ün diğer gezegenlerin etkileriyle açıklanamayan hareketleri kullanılarak Neptün'ün keşfini sağlamasıyla yaşamıştır. John Couch Adams ve Urbain Le Verrier'in hesapları gezegenin genel pozisyonunu tahmin etti ve Johann Gottfried Galle'nin gezegeni keşfetmesini sağlayan bu hesaplar oldu.
Yıllar sonra Newton'un teorisinin yanılgısını gösteren de başka bir gezegenin yörüngesindeki tutarsızlık olmuştur.19. yüzyılın sonunda Merkür'ün yörüngesinin Newton'un teorisiyle tam olarak açıklanamadığı biliniyordu, ama gezegenin yörüngesini karıştıracak başka bir cisim (Güneş'e Merkür'den yakın bir gezegen gibi) içi yapılan hiçbir arama meyve vermemiştir.Bu sorun 1915'te Albert Einstein'ın Merkür'ün yörüngesindeki tutarsızlığı da açıklayan yeni teorisi genel görelilik ile çözülmüştür
Paul Dirac yerçekiminin evrenin tarihi boyunca yavaş ve sürekli olarak azalması gerektiği hipotezini geliştirmiştir.
Newton'un teorisinin yerini genel göreliliğe bırakmasına rağmen çoğu modern görelilik gerektirmeyen kütleçekimi hesapları hala Newton'un teorisi kullanılarak yapılmaktadır, çünkü çalışması çok daha kolay ve çoğu uygulama alanı için yeterince doğrudur.
KÜTLE ÇEKİM YASASINI KİM BULMUŞTUR?
Kütleçekiminin mekanik açıklamaları (ya da kütleçekiminin kinetik teorileri) kütleçekimini, itmelerden doğmuş basınç kuvvetleri kullanarak, uzaktan etkileşim kullanmadan açıklama girişimidir. Bu teoriler lokmanruhu teorileriyle bağlantılı olarak 16. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında geliştirilmiştir.
René Descartes (1644) ve Christiaan Huygens (1690) kütleçekimini açıklamak girdapları kullanmıştır. Robert Hooke (1671) ve James Challis (1869) her cismin dalgalar yaydığını ve bu dalgaların başka cisimlerin çekimini sağladığını varsaymıştır. Nicolas Fatio de Duillier (1690) ve Georges-Louis Le Sage (1748) bir çeşit tarama ve gölgeleme mekanizması kullanarak bir parçacık modeli önermiştir. Sonradan parçacık yerine elektromanyetik radyasyon kullanan benzer bir model Hendrik Lorentz tarafından tasarlanmıştır. Isaac Newton (1675) ve Bernhard Riemann (1853) lokmanruhu akımlarının cisimleri birbirine taşıdığını savunmuştur. Newton (1717) ve Leonhard Euler (1760) lokmanruhunun kütlelerin yanında yoğunluk kaybettiği ve bunun da cisimlere doğru bir net kuvvet doğurduğu bir model önermiştir. Lord Kelvin (1871) her cismin titreştiğini ve bu titreşimin kütleçekimi ve elektriksel yükleri açıklayabileceğini savunmuştur.
Ancak, bu modeller çoğu kabul edilemez miktarda gözlemlenmeyen sürüklemeye sebep olduğundan kabul edilmemiştir. Diğer modeller ise enerjinin korunumu yasasına ters düşmekte ve modern termodinamiğe uymamaktalardır.